Bugun...



Yönelenlerin Münacatı

Yönelenlerin veya müştakların münacatı (Arapça: مناجات الراغبین), İmam Zeynel Abidin’den (a.s) nakledilen on beş münacattan biridir.

facebook-paylas
Tarih: 15-09-2020 12:50

Yönelenlerin Münacatı

Korku ve ümit arasında denge ve teadülün oluşturulması, ahiret seferi için gerekli ve yeterli azığın hazırlanması, Allah’a tevekkül, itimat ve hüsnü zanda bulunmak ve istiğfar etmek, duanın konuları arasında yer almaktadır.

İmam Zeynel Abidin’den (a.s) nakledilen bu dua, es-Sahifeti’s-Saniyeti’s-Seccadiye, Biharu’l-Envar ve Mefatihu’l-Cinan kitaplarında nakledilmiştir. Allame Meclisi (r.a), bu duanın Salı günü okunduğunu belirtmiştir.

İçeriği ve Mesajları:

 - Azaptan korku ve insanın Allah’a ümit etmesine neden olan korku ve ümit arasında bir denge ve teadülün sağlanması

- Ahiretin uzun yolculuğunu göz önünde bulundurarak, yeterli azığın olmaması insanın endişe duymasına neden olur.

- Allah’a tevekkül etmek ve Onun sonsuz rahmetine bel bağlamak insana ümit verir ve endişe duymamasına neden olur.

- Şialara sağlam azme sahip olmaları tavsiyesinde bulunmakta.

- Münacat sırasında Allah’tan yüce makamları istemek.

- Allah’ın insana verdiği büyük ikram ve güzel nimetlerinden dolayı indine varma ve cemaline nazar etme isteği.

- Her kes kendi marifet ve kemal derecesine göre Allah nezdinde kusurlu ve günah işlemiştir, dolayısıyla istiğfar etmenin gerekliliği açıklanmıştır.

- Allah’a kullukta kusur edildiğini göz önünde bulundurarak Allah’ın sonsuz rahmetine ümit etmek.

Duanın Arapça Metni:

بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

اِلهٰي اِنْ كانَ قَلَّ زادي فِي الْمَسيرِ اِلَيْكَ فَلَقَدْ حَسُنَ ظَنّي بِالتَّوَكُّلِ عَلَيْكَ، وَاِنْ كانَ جُرْمي قَدْ اَخافَني مِنْ عُقُوبَتِكَ فَاِنَّ رَجائي قَدْ اَشْعَرَني بِالأَمْنِ مِنْ نِقْمَتِكَ وَاِنْ كانَ ذَنْبي قَدْ عَرَضَني لِعِقابِكَ فَقَدْ آذَنَني حُسْنُ ثِقَتي بِثَوابِكَ، وَاِنْ اَنامَتْنِي الْغَفْلَةُ عَنِ الاِسْتِعْدادِ لِلِقائِكَ فَقَدْ نَبَّهَتْنِي الْمَعْرِفَةُ بِكَرَمِكَ وَآلائِكَ، وَاِنْ اَوْحَشَ ما بَيْني وَبَيْنَكَ فَرْط الْعِصْيانِ وَالطُّغْيانِ فَقَدْ انَسَني بُشْرَى الْغُفْرانِ وَالرِّضْوانِ

اَسْأَلُكَ بِسُبُحاتِ وَجْهِكَ وَبِاَنْوارِ قُدْسِكَ، وَاَبْتَهِلُ اِلَيْكَ بِعَواطِفِ رَحْمَتِكَ وَلَطائِفِ بِرِّكَ اَنْ تُحَقِّقَ ظَنّي بِما اُؤَمِّلُهُ مِنْ جَزيلِ اِكْرامِكَ، وَجَميلِ اِنْعامِكَ فِي الْقُرْبى مِنْكَ وَالزُّلْفى لَدَيْكَ وَالَّتمَتُعِّ بِالنَّظَرِ اِلَيْكَ، وَها اَنـَا مُتَعَرِّضٌ لِنَفَحاتِ رَوْحِكَ وَعَطْفِكَ، وَمُنْتَجِعٌ غَيْثَ جُودِكَ وَلُطْفِكَ، فارٌّ مِنْ سَخَطِكَ اِلى رِضاكَ، هارِبٌ مِنْكَ اِلَيْكَ، راجٍ اَحْسَنَ ما لَدَيْكَ، مُعَوِّلٌ عَلى مَواهِبِكَ، مُفْتَقِرٌ اِلى رِعايَتِكَ

اِلهٰي ما بَدَاْتَ بِهِ مِنْ فَضْلِكَ فَتَمِّمْهُ، وَما وَهَبْتَ لي مِنْ كَرَمِكَ فَلا تَسْلُبْهُ، وَما سَتَرْتَهُ عَلَيَّ بِحِلْمِكَ فَلا تَهْتِكْهُ، وَما عَلِمْتَهُ مِنْ قَبيحِ فِعْلي فَاغْفِرْهُ

اِلهٰي اِسْتَشْفَعْتُ بِكَ اِلَيْكَ، وَاسْتَجَرْتُ بِكَ مِنْكَ، اَتَيْتُكَ طامِعاً في اِحْسانِكَ، راغِباً فِي امْتِنانِكَ، مُسْتَسقِياً وابِلَ طَوْلِكَ، مُسْتَمْطِراً غَمامَ فَضْلِكَ، طالِباً مَرْضاتَكَ، قاصِداً جَنابَكَ، وارِداً شَريعَةَ رِفْدِكَ، مُلْتَمِساً سَنِيَّ الْخَيْراتِ مِنْ عِنْدِكَ

وافِداً اِلى حَضْرَةِ جَمالِكَ، مُريداً وَجْهَكَ، طارِقاً بابَكَ، مُسْتَكيناً لِعَظَمَتِكَ وَجَلالِكَ، فَافْعَلْ بي ما اَنْتَ اَهْلُهُ مِنَ الْمَغْفِرَةِ وَالرَّحْمَةِ وَلا تَفْعَلْ بي ما اَنَا اَهْلُهُ مِنْ الْعَذابِ وَالنَّقْمَةِ بِرَحْمَتِكَ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ

Duanın Türkçe Anlamı:

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Ey Rabb'im! Sana doğru gelişimde azığım az da olsa ancak sana tevekkül etmekle iyimserim. Eğer suçum senin cezandan beni korkutuyorsa umudum, senin cezana karşı güvence veriyor. Eğer günahım beni senin ateşine sunuyorsa, güzel güvenim sevabına yönlendiriyor. Eğer gaflet beni, likana hazırlanmaktan alı koyuyorsa senin kerem (lütuf) ve gizli nimetlerine olan marifet ve inancım beni uyandırıyor. Eğer günah ve azgınlığın aşırılığı beni senden uzaklaştırıyorsa mağfiret ve rızvan (hoşnutluk) müjdesi beni sana ısındırıyor. Cemalinin ve kudsiyetinin nurların hürmetine senden istiyorum; rahmet gölgeleri ve ihsanının incelikleri hürmetine sana yalvarıp yakarıyorum ki sana yakınlaşmada, indine varmada cemaline nazar etmekle büyük ikramına ve güzel nimetlerine olan zannımı gerçekleştir.

Şimdi şefkat ve rahmet esintilerine kendimi hedef kılıyor, senin rahmet ve bağış yağmurunu arıyorum. Senin gazabından rızana, senden sana kaçıyorum. Ümidim, senin indinde en iyi olan şeye kavuşmaktır. Bağışına güvenim var. Senin korumana muhtacım.

Ey Rabb'im! İlk olarak fazl ve kereminle beni andın; öyleyse bu nimetini tamamla, kereminden bana yaptığın bağışı geri alma; kendi sabrınla günahlarımın üzerini örttün; bu perdeyi yırtma. Benden bildiğin çirkin amellerimi bağışla.

Ey Rabb'im! Senden sana şefaat talep ediyorum (kendin hakkına beni bağışlamanı istiyorum.) Senden sana sığınıyorum. İhsanına göz dikerek, nimetlerine meylederek, rahmet yağmurunla kanmayı ve fazilet bulutunda yağmuru yağdırmanı dileyerek, hoşnutluğunu talep ederek, cenabınıza yönelerek, bağış nehirlerinin kıyısına gelerek, indinde olan en yüce hayırları dileyerek, yüce cemaline gelerek, vechini (müşahede etmeyi) isteyerek, kapını çalarak ve azamet ve celalinin karşısında eğilerek sana geldim. Bağış ve rahmetin hatırına benim hakkımda kendin layık olduğun şeyi yap, kendi rahmetin hatırına benim layık olduğum azap ve intikama beni müptela etme; ey merhametlilerin en merhametlisi!




Bu haber 642 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI