Bugun...


Metin Atam

facebook-paylas
Bir Başka Açıdan Hz. Fatıma - 4
Tarih: 23-12-2023 10:43:00 Güncelleme: 23-12-2023 10:43:00


IV. Bölüm: Sana Asla Muhalefet Etmedim!

(Üstat Refiî'nin Hz. Fatıma Konulu Sohbetinden Uyarlanmıştır)

Hz. Fatıma'yı bize tanıtan, rol model ve referans gösteren üçüncü kılavuz ise Emirülmüminin İmam Ali'dir (a.s).

Bu bölümü evli çiftler iyi dinlesin istiyorum. Eğer dikkat edecek olursanız günümüzün en önemli ailevi sorunlarını da çözmüş olacaksınız. Özellikle bu yüce şahsiyetleri kendilerine rol model alanlar, hayatlarında Ehlibeyt ahlakına ne kadar yer verdiklerini gözden geçirsinler.

Bundan uzun yıllar önce, tıpkı böyle bir günde, Hz. Fatıma (s.a) ölüm döşeğindeyken İmam Ali (a.s), bağrı yanık ve içi buruk bir halde eşinin yanına uzanıp mübarek başını göğsüne almış ve onunla konuşmaya başlamıştı. İkisi de ağlıyordu. İlk olarak Hz. Fatıma başladı konuşmaya. Yaralı ve yorgun bir halde şöyle buyurdu:

-Ey Ali! Seninle geçirdiğim şu kısacık ömrümde üç şey asla olmadı:

1- Sana karşı asla yalan söylemedim. (Bugün birçok boşanma olayı sadece yalan konuşmak yüzünden gerçekleşiyor. Bazen kadınlar yalan söylüyor, bazen erkekler. Kız isterken verilen sözler tutulmuyor. Taraflardan biri öyle şeyler gizliyor ki sonradan ortaya çıkınca çalkalanmalar başlıyor. Rezillik yaşanıyor. Hepsi bu yalan konuşmalar yüzünden... Sadece evlilikler de değil... Hükümet işlerinde de yalan olmamalı. Sadakat oldukça değerli bir özelliktir. Güven kaybolduktan sonra onu tekrar nasıl telafi edebilirsiniz?)

2- Sana karşı asla bir hıyanette bulunmadım. (Hıyanet var, hıyanet var... Bazıları alışverişte hıyanet yapar, bazıları devlet işlerinde, bazıları mesleklerinde, bazıları da aile hayatlarında... Taraf eline cep telefonu almış, gizlice namahremlerle yazışıyor. Bunlar da birer hıyanettir. Sanal alemde haram yok mu sanıyorsunuz. Bu hıyanetlerin hepsi haramdır. İster reel ortamda olsun, ister sanal alemde; haram, her yerde haramdır.)

3- Sana asla muhalefet etmedim. ("Savaşacağım" dedin, "Peki" dedim; "Barışacağım" dedin, "Peki" dedim; "Çocuk istiyorum" dedin, "Peki" dedim; hiç itiraz etmedim. Hayatın her aşamasında ağırlığını korudum ve şahsiyetini zedeleyecek hiçbir şey yapmadım.)

Bakınız; bugün birçok evlilikte nice kadınlar görüyoruz, kocalarının şahsiyetini zedeliyorlar. Bazen çocuklarının yanında, bazen aile büyüklerinin yanında olur olmaz çıkışlar yaparak ailelerinin temel dayanaklarını sarsıyorlar. Bir kadın kocasına yerli-yersiz çıkışlar yapıp ağırlığını tahrip ettiğinde artık çocuklar babalarına nasıl bakarlar sizce? Anne, bu durumları muhakkak göz önünde bulundurmalı.

Çocuklardaki birçok sapmanın arkasındaki gerçek budur; karıkoca arasındaki tartışmalar, kavgalar, gürültüler vs. Eğer siz eşinizin şahsiyetini ayaklar altına alırsanız çocuklar da aynını yapacak ve onun hayatlarına yönelik nasihatlerini dikkate almayacaklardır.

İmam Ali (a.s) bunları gözyaşlarıyla dinliyordu. Hz. Fatıma sözlerini tamamlayınca bu kez İmam (a.s) başladı konuşmaya:

- İzin verirsen bir de ben seni anlatmak istiyorum ey Fatıma! Allah'a andolsun sen, söylediklerimin dışında biri değilsin:

1- Allah'ı hakkıyla tanırsın. (Gencecik bir kız düşünün... 20-25 yaşlarında... O kadar namaz kılıyor ki ibadetin çokluğundan ayakları şişiyor. Hem çocuklarına annelik ediyor hem evinin işlerini görüyor hem de onca ibadeti var... Muhakkak ki böyle biri Allah'a karşı inancı bütün biri olmalı.)

2- Sen iyilerin en iyisisin. (İftar yemeğini yemeyip fakire veren, bir gelin olarak üzerine giyindiği yepyeni elbisesini hiç düşünmeden çıkarıp dilenci kadına uzatan ve mal varlığını üç kez peş peşe yoksullarla paylaşan bir hanımefendi başka nasıl tanımlanabilir? İmam Hasan ve İmam Hüseyin gibi çocukları başka hangi kadın yetiştirebilir? Bir kadın ancak bu özelliklere sahip olursa "İmamların Anası" olabilir.

3- Sen en takvalısın. (Hem de o kadar takvalısın ki evine gelen kör bir dilenci karşısında bile örtüye bürünüyorsun... Bilirsiniz, fıkıh açısından böyle bir şeye gerek yoktur. Yani gözleri görmeyen biri karşısında örtünmeniz gerekmez. Ama tabii şu da var: Evdeyken eşiniz için en güzel kokuları sürünmüşsünüzdür ve derken böyle biri çıkagelmiştir. Örtüyle bu kokuları gizleyebilirsiniz.

Hz. Fatıma dışarı çıktığında veya bir yerde konuşma yapacak olduğunda iç giysilerinin (sıradan ev giysilerinin) üzerine dış giysilerini giyinir, onun da üzerine uzun ve bol bir cilbap atar, öyle dışarı çıkardı. Çarşaf gibi bir şey yani. Üstelik sadece bununla yetinmezdi. Etrafına kadınları toplar ve perde arkasından konuşurdu.

Evet, Hz. Fatıma (s.a) sosyal bir kadındı, ama bununla birlikte en takvalı idi.

Hatırlayınız; geçtiğimiz günlerde, spor dalında dereceye giren bir hanımefendiye Aziz Rehberimiz teşekkür etmişti. Neden? Çünkü o hanımefendi ödülünü almak için kürsüye çıktığında örtülü bir halde ve kucağında bebeğiyle oraya çıkmıştı. Yani "Evet, ben bir sporcuyum; ama aynı zamanda inançlı bir anneyim!" mesajını veriyordu.

Sohbet Sonu

AHLAK KÜTÜPHANESİ



Bu yazı 997 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI