Bugun...


Metin Atam

facebook-paylas
Bir Başka Açıdan Hz. Fatıma - 2
Tarih: 21-12-2023 17:43:00 Güncelleme: 21-12-2023 17:48:00


II. Bölüm: Lafı Bile Edilmez!

(Üstat Refiî'nin Hz. Fatıma Konulu Sohbetinden Uyarlanmıştır)

Bir gün Muaviye, Sad b. Ebu Vakkas'a "Neden Ali'ye lanet okumuyorsun?" diye sorduğunda Sad, ona şu cevabı vermişti:

-Üç şey var ki bu konuda benim ağzımı bağlıyor:

1- Mübahele Ayeti: Orada Allah, Peygamber (s.a.a) ile Ali'yi "iki farklı beden, tek can" (kendimiz) olarak tanımlamış. Yani Peygamber'in canı Ali, Ali'nin canı Peygamber'dir. O halde ben nasıl olur da Ali'ye lanet okuyabilirim? Ona lanet okumak Peygamber'e lanet okumak sayılmaz mı?

2- Hayber: O gün (Hayber'in fethi) sırasında Allah Resulü (s.a.a) "Yarın bayrağı öyle birine vereceğim ki Allah ve Resulü onu sever, o da Allah ve Resulünü sever" buyurmuş, ertesi gün de bayrağı Ali'ye vermişti. O halde nasıl olur da ben Ali'ye lanet okuyabilirim? Bu, Allah ve Resulünün sevdiği kimseye lanet okumak sayılmaz mı?

3- Menzilet Hadisi: Nitekim Allah Resulü "Ali bana Harun'un Musa'ya yakınlığı menzilesindedir" buyurmuştu. Resulullah'a böylesine yakın olan birine nasıl olur da lanet okuyabilirim?

Rivayet edilir ki: Sad b. Ebu Vakkas Medine'de olduğu sürece Muaviye cesaret edip de o şehirde Hz. Ali'ye lanet okutamadı.

* * *

Hz. Fatıma'yı (a.s) bize tanıtan ve referans gösteren ilahî kelamlardan biri de "Ona (ihtiyaç) duydukları halde yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler." (İnsan, 31) ayetidir. Rivayetlere göre İnsan Suresi'nin 18 ayeti Hz. Fatıma ve ailesi hakkındadır.

Bu ayetlerin iniş sebebini muhakkak duymuşsunuzdur: Hani İmam Hasan ile İmam Hüseyin hastalanmışlardı da ailece üç gün oruç tutmayı nezretmişlerdi. İftar vakti gelip çattığında kuru ekmekten ibaret olan yiyeceklerinin tamamını yetime, yoksula ve esire vermişler, iftarlarını sadece suyla geçiştirmişlerdi.

Diyelim aynı olay sizin başınıza gelse... Evde on tane ekmeğiniz var ve siz bunlardan beşini fakire veriyorsunuz. Bu, İslam literatüründe infak sayılır. Ama eğer onunu da fakire verir ve suyla iftar ederseniz, buna da isar/fedakârlık denir. Dolayısıyla fedakârlık infaktan daha üstün bir iştir. Çünkü zorluğu daha fazladır.

Savaştasınız diyelim ve yanınıza kimyasal bomba atıldı... Elinizde de sadece tek bir maske var. Kendiniz kullanmayıp yanınızdakine verirseniz, buna fedakârlık denir. Bu durumda zorluğu yaşayacak olan yanınızdaki değil, siz olursunuz. Ama eğer üç maskeniz varsa ve bunlardan ikisini maskesi olmayan iki kişiye verirseniz, artık buna fedakârlık denmez. Çünkü sizin de kullanacağınız bir maske var ve dolayısıyla herhangi bir zorluk yaşamayacaksınız. O yüzden bu iyiliğe infak denir, isar/fedakârlık denmez.

Ben de susuzum, sen de susuzsun mesela... Böyle bir durumda elimizde sadece bir bardak su varsa ve bunu kendim içmeyip sana verirsem fedakârlık etmiş olurum. Ama iki bardak su varsa ve bunlardan birini sana verirsem, bu durumda da infak etmiş olurum.

Kur’an-ı Kerim'de infak oldukça tavsiye edilmiştir ama fedakârlık herkesin harcı değildir. Düşünsenize: Akşama kadar aç beklemişsiniz, tam iftar edeceksiniz, ansızın kapı çalıyor ve sizden yiyecek bir şeyler isteniyor. Üstelik de kapıyı çalan kimse Müslüman bile değil...

İşte bu güzide Ehlibeyt ailesi, sadece Allah'ın rızasını elde etmek için bütün yiyeceklerini kaldırıp sırayla yoksula, yetime ve esire ikram ediyor. "Ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklentimiz yok" diyor.

Ehlisünnetin Şia'ya oldukça muhalif âlimlerinden biri olan “Ruhu'l-Meânî” tefsirinin yazarı Âlusî, Şiiler ve inançları hakkında onca katı görüşlerine rağmen bakın Hz. Fatıma hakkında ne demiş:

"Yüce Allah hangi surede cennet nimetlerini sıralayacak olsa, içinde muhakkak huru'l-ayn (iri gözlü huriler) ibaresine de yer verir. Ama bu surede "ebrar" (iyiler) sınıfına verilecek cennet nimetlerinden söz edilirken "huru'l-ayn" ibaresine yer vermemiş. Hz. Fatıma'ya duyduğu saygıdan dolayı bu kavrama gerek duymamış. Zaten Hz. Fatıma'nın bir diğer ismi de Huriye değil mi? Öyle ya... Hurilerin hanımefendisinin gündem olduğu yerde diğer hurilerin lafı bile edilmez!"

Devam Edecek

AHLAK KÜTÜPHANESİ



Bu yazı 953 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI