Yüreğimde hep ateş topu olarak sakladığım, Afganistan'da Hazara Kız Okulu'na yapılan hunharca saldırının yıldönümüne ithafen...

...............

"Sizden hiç feryat yükselmedi,

Sizin için kimse mum yakmadı,

Bayraklar yarıya inmedi,

Uluslararası kuruluşlar bir açıklama yapmadı.

Ve kimse sizin için hashtag yapmadı.

Batılıysanız onurlu,

Afgan iseniz sıradansınız,

Şii ve Müslümansanız, kanınızın dökülmesini kimse umursamaz...

Keşke ölseydik, adaletin ve insanlığın ölümünü görmeseydik.

Afgan Hazara halkının onlarca mazlum kızının hüzünlü şehadetinde böylesine trajik bir sessizliğe tanık olmasaydık.

Rengarenk sloganlarla ve renksiz bilinçlerle, insan kanının renginin farklı olduğu, insanlara milliyet ve din temelinde değer verilen 21. yüzyıla hoş geldiniz."

Mecid Mecidi'ye aittir, yukarıdaki sözler... Hani Muhammed(saa); Allah'ın Elçisi filminin yapımcısı var ya, O.

Yanan bir yüreği, ağlayan gözü ve mazluma ses olmayı gayret ediyor bilinci. Sağolsun Aydın sınıfımız. Mecidi'lerimiz hep avazımız olsun...

Gelelim bize...

Tüm samimiyetimle, onları yıllardır okuyan, izleyen, tanımaya çalışan yönümle söylüyorum:

Haksız yere tüm ölümler parçalamalı yüreğimizi ancak Hazaralar'da paramparça etmeli...

Kendi kanından başkasını kırmızı bilmeyen faşizmin büyük kurbanlarından onlar..

Vazgeçtik ya artık umut bağlamayı seküler-sol taifeye.

Ya biz?

Biz neresindeyiz, Hazara soykırımına dair duyarlılığın...

Ne oldu bize böyle?

Bari sen kulak ver Mecid Mecidi'nin sözlerine Ey Türkiyeli Şii.

Onlar Şii oldukları için ölüyorlar çünkü. Velayet-i Fakih'e, senin çok çok ötende bağlı oldukları için. İnançları yüzünden, inançlarındaki kararlılık yüzünden...

Onlar Mehdevi oldukları, bulundukları toplumun "ötekisi" oldukları için ölüyorlar. Aşağılanarak hem de.

Bir tek gün çıkmadın sokağa onlar için.

Bir gün takmadın yakana acılarını.

Tek bir gün Hazara oturumun yok!

Niye?

Onlar ki; "Zeynebi(sa) ikinci kez esir ettirmeyenler" Ardında bölük bölük yetim/dul/öksüz bırakan insanlar.

Bu mu vefa?!

Bu mu vefan?!. 

Bilirsin...

Bilmesen de bil!

1920'ye kadar köle olarak alınıp-satılıyorlardı onlar.

Sonrasında bir Direnç ruhu kazandılar.

Ölüme, aşağılanmaya, öteki olmanın makûs talihini kırmaya karşı birbirlerine tutundular.

Direnişleri, eğitim ile oldu...

Afganistan toplumu içinde okuma-yazma oranları %70 şimdi.

O ateş ülkesinde bunun ne demek olduğunu bilenler bilir...

Hazaralar, Afganistan toplumunun en fakirleri ama en azimlileri.

Kadın Örgütlenmeleri en kıymetli insanlar. Kız çocuklarını okutmak için babalar-anneler ırgatlıkta çift mesai...

Hiç saydın mı?

Bu kaçıncı kız öğrenci okulu kundaklanan?

Kaç kız öğrenci çocuk öldü, tuttun mu hesabını?..

"Okumayacaksınız!" diyen bir cehalete kurban onlar, görmüyor musun?

Niye birinin heykelini dikmiyorsun, o şehit kız çocuklarından?

Niye onlara, niye olanlara, körsün?

El âlemi anladık da, sen hangi ara kuruttun kalbini?

Minberin ne işe yarar senin?

Kurumların, kavgaların, koltuk sevdan batsın e'mi!

Cehaletin canavarlaştırdığı bir dönemde, Afganistan gibi bir coğrafyada çocuklar Şii oldukları için, okudukları için eğitim istedikleri için öldürülüyor; senin başın kumda!

Hani senin evrensel kültür bilincin?

Hani senin duyarlılığın?

Yoksa sen de mi, faşizme kurban?!

Hadi sorayım,

Erbain'de limonata nasıldı?

Ya Meşhed'den fotoğrafların?..

Gündemin, gün içindeki demin iyi.

Farkında mısın bunun? İyi olan, aslında kötü halin... 

Gözlerine söyle ağlamasın ama gel sana onlara zulüm etmeyi teşvik eden bir Emevi fetva okutayım 1890 tarihinden:

“Kim ki ne kadar Hazara Rafizilerinin kadın-erkek-çocuk ve mallarını ganimet olarak alırsa, İslam dinine göre 1/5’ini devlete gönderip diğer kalanına sahip olabilir.”

Yaklaşık 40 Hazara kadına tecavüz edip öldürmek suçlamasıyla yargılanan Afganlı ne demişti kayıtlara düşen sözlerinde:

“Mollaların fetvası üzerine böyle bir eyleme kalkıştım. Din adamlarımız bize, öldürülen bir Hazara'ya karşılık bir günahımızın affolacağını söylemişlerdi.”

1998 Aşurâsı'nı hatırlıyor musun?

Hani bir günde 8 bine yakın olarak öldüler ya. O gün bu gün kaç bin dizildi yan yana, bilir misin?

Türk'türler, Şii'dirler, Müdafiî Harem'dirler onlar.

Geç bunları.

İnsan'dırlar, Mazlum'durlar, Yetim'dirler...

Hangi başlıkta ele alırsan al! Yeter ki, acısına dön yüzünü.

Yeter artık vefasızlığın...