Bugun...



Risale-i Nur'da İmâmet

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 10-12-2020 16:05

Risale-i Nur'da İmâmet

Soru: Said-i Nursî “Risale-i Nur” kitabının 4. Lem'a'da imâmeti anlatıyor. “Hz. Ali'ye iki veçhe ile bakılır” diyor. Bir yerde, ikinci veçhe ile “Hz. Ali (k.v) Âl-i Beyt'in mümessili olması hasebiyle onda mahiyeti Muhammed (s.a.v), Nur-u Muhammed (s.a.v) vardır; muvazeneye gelmez” diyor. Risale-i Nur'un diğer kitaplarında Ehl-i Beyt'e övgüyle yer veriyor ve Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in neslinin kıyamete kadar gideceğini ve hakiki Verese-i Nebevi olduklarını yazıyor. Sizler Risale-i Nur okudunuz mu; ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Aziz kardeşim, Risâle-i Nur'dan naklettikleriniz güzel şeylerdir ve basireti olanlara bu kadarı bile çok şeyler anlatıyor. Ancak size "Hz. Ali'de, Âl-i Beyt'in mümessili olması hesabiyle mâhiyet-i Muhammed (s.a.v), Nur-u Muhammed (s.a.v) vardır; muvâzeneye gelmez ... Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in nesli kıyamete kadar gidecek; onlar hakiki verese-i Nebevî'dirler" cümleleri üzerinde durup, tekrar tekrar düşünmenizi rica ediyorum. Allah rızası için düşünün ve karar verin; Sünnî kardeşlerimiz, (hatta ümmet,) bu cümlelerde beyan edilen hakikatin hakkını ne kadar verebilmişlerdir?! Boş verin muvâzeneye gelmemeği, keşke muvâzeneye getirip Hz. Ali'yi de (a.s) başka bir çoklarının koydukları kefeye koyabilselerdi? Hilâfette dördüncü sıraya koydukları gibi, fazilette de diğer üç halifenin ardından dördüncü olarak kabul edilmiyor mu? Nur-u Muhammed olduğunu itiraf ettikleri bu mukaddes nurdan ne kadar nur, ne kadar feyiz alabildiler? Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in Hz. Peygamber'den mirâs aldıkları nelerdi acaba? Mal-mülk mü? Yoksa Hz. Peygamber'in nur-i mukaddesi, ilim ve irfanı mı? Eğer ikincisi ise, o zaman ne kadar sahip çıkabildiler bu mirasa acaba? Onlar sadece sekiz on tane hadis mi miras aldılar Peygamber'den? Zira bu kadardan fazla hadis nakletmemişlerdir kaynaklarında! Bu hesapla Ebu Hureyreleri, Abdullah b. Ömerleri ve ...Peygamber vârisi olarak tanıtmak daha uygun ve daha mantıklı olmaz mı? Risaleler için de aynı şeylerin geçerli olduğunu düşünüyorum. Hz. Ali'nin hakkında bu tespitte bulunan ve kendisini Hz. Ali'nin şakirdi olduğunu iddia eden Said-i Nursî'nin risalelerinde ne kadar Hz. Ali izine rastladınız acaba? Hz. Ali'nin en önemli eseri olan ve hakkında "Allah kelamının altında ve beşer kelamının üstünde" denilen "Nehc’ül Belâğa"nın neden kokusu gelmiyor Rısâlelerden?! Hatta bir çok yerinde  "Nehc’ül Belağa'nın" öğretileriyle çelişen tespitler yer almaktadır.

Yok, bunları rüya ve keşif yoluyla elde ettiğini iddia ediyorsa, o da ancak kendisini bağlar. Rüya ve keşf-u kerâmet iddialarıyla İslâm'ı öğrenmeğe çalışanların ne hallere kaldıklarını ve aziz İslâm'ın başına neler getirdiklerini bir nebze olsun anlayabilmek için Türkiye'deki tarikatların içine girip onları yakından görmek, yeterli olacaktır herhalde. Evet değerli kardeşim, eğer gerçek İslâm'ı öyle iddialarla, rüyalarla veya bir takım şahsi yorumlarla öğrenmeğe çalışmak, birbiriyle çelişkili yüzlerce İslâm anlayışını karşımıza çıkarır ve ne yapacağımızı, hangisini tercih edeceğimizi şaşırıp kalırız. Evet kardeşim, daima ölçüler, aklî ve naklî (Kur'ân ve sahih sünnete dayanan) somut delillere dayanarak hareket etmek lazım. Herkes kendi görüşlerini, özellikle başkalarının da  kabul edip reddedemeyeceği delillere, belgelere dayanarak ortaya koyabildiği takdirde ancak inandırıcı olabilir. Yoksa hep kendi kaynaklarına ve kabullerine dayanarak insanları ikna etmeğe çalışırsa, buna hiçbir zaman muvaffak olamayacaktır.




Bu haber 908 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI