Bugun...



Mübahele Olayı

Mübahele (Arapça: المباهلة; Al-Mobahaleh), karşılıklı “beddua” ve “lanetleşmek” anlamına gelir. Kendisini haklı bilen iki kişi veya iki grup, birbirlerinin karşısında Allah'ın huzurunda ağlayarak niyaz etmekte, O'ndan yalancıya lanet etmesini istemekte ve bu şekilde kimin haklı olduğu ortaya çıkmaktadır.

facebook-paylas
Tarih: 13-08-2020 15:58

Mübahele Olayı

 

Bundan dolayı, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) Necran Hristiyanlarına mübahele önerisinde bulunmuş ve onlar da kabul etmişlerdir. Ancak kararlaştırılan gün gelip çattığında bu işten vazgeçmişlerdir. Çünkü Peygamberin en yakın ailesi (yani kızı: Hz. Fatıma (s.a), damadı: İmam Ali (a.s), torunları: İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)) ile birlikte mübaheleye geldiğini gördüler. Bundan dolayı onun sadakatine inandılar ve bu şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu olaydan zaferle çıkmıştır.

Hz. Peygamberin (s.a.a) Necran Hristiyanları ile mübahele hadisesi, yalnızca Hz. Peygamber’in (s.a.a) iddiasının hakkaniyetini (yani İslam’a daveti) ortaya koymamış, aynı zamanda yanındakilerinin de özel faziletlerini ispat etmiştir. Çünkü tüm yâren ve akrabalarının arasından bu kişileri yanına alarak en yakınlarını bu şekilde ortaya koymuştur. Hz. Peygamberin (s.a.a) Hristiyanlarla mübahelesi Zilhicce ayının 24’ünde hicretin onuncu yılında gerçekleşmiştir. Elbette bazıları Zilhicce ayının 25’inde olduğunu belirtmişlerdir.

Mübahele Ayeti

Şia ve Sünni müfessirler bu ayetin Necran Hristiyanlarının Hz. Resulullah’la (s.a.a) münazara ve argümanlarını ortaya koydukları olaya işaret ettiğine inanmakta ve Nasranilerin Hz. İsa’nın (a.s) baba, oğul ve Ruhu’l Kudüs’ten biri olduğu konusunda ısrar etmeleri ve Efendimizin Kur’an-ı Kerim’in vahiyleri ile onun Allah’ın takvalı bir kulu ve peygamber olduğuna dair açıklamalarını reddetmeleri üzerine Efendimiz (s.a.a) mübahele teklifinde bulunmuştur.[1]

فَمَنْ حَآجَّكَ فِيهِ مِن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْاْ نَدْعُ أَبْنَاءنَا وَأَبْنَاءكُمْ وَنِسَاءنَا وَنِسَاءكُمْ وَأَنفُسَنَا وأَنفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَل لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ

“Kim sana gelen bilgiden sonra seninle bu konuda tartışırsa, de ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra mübahele (beddua) edelim de Allah'tan yalancılar üzerine lânet dileyelim.” [2]

Ehlisünnet müfessirlerinin (Zemahşeri,[3] Fahri Razi,[4] Beyzavi,[5] ve başkaları) dediklerine göre “Ebnaena”dan (oğullarımız) maksat, Hasan ve Hüseyin aleyhima’s selam, “Nisaena”dan (kadınlarımız) maksat Hz. Fatıma Zehra (s.a) ve “Enfusena”dan (kendimiz veya nefsimiz) maksat Hz. Ali'dir (a.s). Yani Efendimizle birlikte bu dört kişi Al-i Aba veya Ehl-i Kisa veya Ehl-i Kisa’yı teşkil etmektedir. Bu kişilerin yüce makamlarını gösteren bu ayet, Zemahşeri ve Fahri Razi’nin dediğine göre onun peşi sıra nazil olan Tathir ayeti (Ahzab suresi, 33. ayet) onların şan, değer ve paklıklarını ortaya koymaktadır.

اِنَّمَا يُرٖيدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهٖيرًا

Sadece ve sadece Allah, ey Ehl-i Beyt, sizden her çeşit pisliği, günahı gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek ister.[6]

Necran Nasranileri, Hz. Peygamber (s.a.a) efendimiz ve yanında getirdiği Ehlibeyti'nin sadakat ve yiğitçe ihlasını görünce endişeye kapılmış ve ilahi azaptan korkarak mübaheleye yanaşmamışlardır. Hz. Resulullah (s.a.a) ile anlaşma yaparak kendi dinlerinde kalmak şartıyla cizye vermeye razı olmuş, Efendimiz de onların şartını kabul etmiştir.[7]

Mübahele Günü

Hz. Resulullah’ın (s.a.a) Necran Hristiyanları ile mübahelesi hicretin onuncu yılında (m. 631) Zilhicce ayının 24’ünde gerçekleşmiştir.[8] Aynı ayın 21’inde olduğunu söyleyenler de olmuştur.[9] Şeyh Ensari, Zilhicce’nin 24’ünü yaygın görüş olarak bilmekte ve o günde gusül alınmasının müstahap olduğuna inanmaktadır.[10] Şeyh Abbas Kummi “Mefatihu’l Cinan” kitabında bugünün Zilhicce ayının 24’ü olduğunu belirtmekte ve gusül ve oruç tutmanın bugünün amellerinden olduğunu zikretmektedir. Burada önemli olan şey, Şia ve Sünni tarihçi ve rivayetçilerinin yanında böyle bir günün yaşandığının kesin olduğudur.

Mübahele’de Hazır Olanlar

Hz. Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.a) Müminlerin Emiri Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i (a.s) yanında götürdüğü kesindir, ancak olayın ayrıntılarının nasıl olduğu, Hristiyanlardan kimlerin Hz. Resulullah’ın yanına geldiği, aralarında ne gibi konuşmalar yaşandığı gibi noktalar, tarihî nakillerde farklılıklar arz eden konulardır. Yukarıda ve aşağıda zikredilecek noktalar bazı tarihî kayıtlarda zikredilen noktalardır ve hepsi adresleri ile birlikte verilmiştir.

Mübahale Hadisesi

Mübahele gününün sabahı, Hz. Resulü Kibriya (s.a.a) Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin (a.s) evine geldi. İmam Hasan’ın (a.s) elinden tuttu, İmam Hüseyin’i (a.s) kucağına aldı ve Hz. Emir ve Hz. Fatıma (s.a) ile birlikte mübahele için Medine dışına çıktı. Hristiyanlar, Peygamberimiz ve Ehlibeytini görünce, Ebu Harise “Muhammed’le (s.a.a) birlikte olanlar kimlerdir?” diye sordu.

“Öncesinde olan amcaoğlu, kızının kocası ve onun yanındaki en sevgili kişidir; o iki çocuk, onun ve kızının çocuklarıdır; o kadın ise onun yanında, yaratılmış en değerli kişi olan kızı Fatıma’dır” dediler.

Hz. Resulullah (s.a.a) mübahele etmek için dizleri üzerine çöktü. Sonra Seyyid ve Akib (Hristiyanların büyükleri) kendi çocuklarını mübahele için kaldırdılar. Ebu Harise dedi ki: Allah’a andolsun ki (Hz.) Muhammed öyle oturmuş ki sanki Peygamberler mübahele için oturmuştur. Sonra yerinden kalktı. Seyyid “Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Dedi: Eğer Muhammed haklı olmasaydı böyle bir mübaheleye cüret edemezdi. Eğer bizimle mübahele edecek olursa, bir yıl geçmeden yeryüzünde bir tane dahi Nasrani kalmayacak.

Başka bir rivayette ise şöyle geçmiştir: Ben bu yüzlerde, eğer Allah’tan bir dağı yerinden kaldırmasını isterlerse, kesinlikle dağın yerinden kalkacağını görüyorum. Dolayısıyla mübahele etmeyin, yoksa helak olursunuz ve yeryüzünde bir tane dahi Nasrani kalmaz.

Sonra Ebu Harise Hz. Muhammed’in (s.a.a) yanına gelerek şöyle dedi: Ey Ebu’l Kasım! Bizimle mübahele etmekten vazgeç ve gücümüzün yeteceği miktarda barış anlaşması yap. Sonra Efendimiz onlarla anlaşmaya vardı. Her yıl değeri kırk dirhemlik olan iki bin kumaş ve eğer Yemen’le bir savaş patlak verecek olursa Müslümanlara otuz kalkan, otuz mızrak ve otuz at ödünç olarak vermeleri kararlaştırıldı ve Peygamberin kendisi de bu malların geri verilmesinin garantisi oldu. Böylelikle Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) anlaşmayı bu şekilde yazdıktan sonra onlar geri döndüler.

Sonradan Efendimiz şöyle buyurmuştur: Canımın yetkisinde ve elinde olan Allah’a and olsun ki Necran ehli için ölüm yakın olmuştu ve eğer benimle mübahele yapacak olsalardı kesinlikle her birisi maymun ve domuza dönüşecekti ve kesinlikle bu vadinin tamamı onlar için ateş olacak ve hepsi yanacaktı. Allah Teâlâ ise tüm Necran halkını yok edecek ve hatta kuşlar bile onların ağaçlarının üzerine konmayacak ve tüm Nasranîler yıl olmadan öleceklerdi.[11] Hristiyanların Necran’a dönüşlerinin üzerinden uzun bir süre geçmeden Seyyid ve Akib hediyelerle birlikte Hz. Peygamber Efendimizin yanına gelmiş ve Müslüman olmuşlardır.[12]

 

 

-------

[1]-Kur’an-ı Kerim, tercüme, Bahauddin Hurremşahi, 1376, Mübahele ayetinin altı, s. 57.

[2]-Al-i İmran 61

[3]-Ez-Zemahşeri, Tefsiru’l Keşşaf, Al-i İmran suresi, 61. ayetin açıklaması.

[4]-Er-Razi, Et-Tefsiru’l Kebir, Al-i İmran suresi, 61. ayetin açıklaması.

[5]-El-Beyzavi, Tefsiru Envaru’t Tenzil ve Esraru’t-Tevil, Al-i İmran suresi, 61. ayetin açıklaması.

[6]-Ahzab 33

[7]-Kur’an-ı Kerim, tercüme, Bahauddin Horremşahi, 1376, Mübahele ayetinin altı, s. 57.

[8]-İbn-i Şehraşub, 1376 h.k, c. 3, s. 144.

[9]-Keşfu’l Esrar’da böyle bir gün zikredilmiştir. Bkz. Meybudi, Keşfu’l Esrar ve İddetu’l Ebrar, c. 2, s. 147.

[10]-Ensari, Murtaza, Kitabu’t-Taharet, c. 3, s. 48-49, Kongre-i Cihani Bozorgdaşt-ı Şeyh A’zam Ensari.

[11]-Kummi, Şeyh Abbas, c. 1, s. 182-184, 1374.

[12]-Et-Tabersi, Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 2, s. 310, 1415.

 




Bu haber 357 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI