Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla

Allah Resulü'nün, Aliye’l Murtaza’nın, Fatıma-i Zehra'nın ve tüm Hüseyin âşıklarının dertli, kederli ve elemli olduğu bugünü; başta onun evladı İmam-ı Zaman olmak üzere dünyanın her neresinde olursa olsun kalbinde İmam Hüseyin'in hüznünü taşıyan herkese tesliyet arz ederiz.

Allah Resulü Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: 

"Şüphesiz Hüseyin hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir."

"Hüseyin'in şehadeti müminlerin kalbinde hiçbir zaman sönmeyecek kor bir ateş gibidir."

Bütün insanları; hangi ideolojiden ve mektepten olursa olsun, herkesi derinden etkileyen, tarihin en büyük olaylarından biri Aşura kıyamıdır. Hiç kuşkusuz insanlık tarihine adını ve hedefini altın harflerle yazanlar içinde Kerbela kahramanı, özgürlük sembolü ve izzet iftiharı olan İmam Hüseyin’in yeri bir başkadır. Hüseyin bin Ali (a.s), insanlık tarihinin en önemli dönüm noktasıdır.

Hz. Hüseyin, herkesin yaşamına yön veren, bütün mücadelelerin ilham kaynağıdır.

Tağuti düzene ve Yezid zihniyetine asla boyun eğmeyen İmam Hüseyin, baskı ve zulüm altında ezilen tüm insanların kaderini değiştirerek, herkese nasıl özgürce yaşayıp ve nasıl özgürce ölüneceğini öğretendir, gösterendir.

Hz. Hüseyin (a.s) insanın elinden tutarak en hızlı şekilde saadet ve mutluluk diyarına götürendir ve bu hiç şüphesiz İmam’ın uzanmış eline, elini uzatanlar için geçerlidir. Bu, Kerbela üniversitesinde özgürlük öğretmeninden eğitim almak isteyenler içindir.

Öz Muhammedî İslam'ın ve Kerbela mektebinin ilelebet canlı kalması, İmam Hüseyin ve onunla beraber yiğitçe şehit olan yaranları için yapılan matem merasimlerine bağlıdır. Kerbela şehitlerinin kıyamını canlı tutmanın önemi ve bunun yalnızca matem merasimleriyle sağlanabileceği, ayrıca bu merasimler sayesinde hem ferdin ve hem de toplumun olumlu olarak değiştiğini bilmemiz gerekir.

Kur'an ve Ehl-i Beyt düşmanları tarih boyunca koydukları yasaklar ile bu kıyam ateşini söndürüp matem merasimlerini ve Kerbela ziyaretlerini yasaklayabileceklerini sandılar.  Oysa Ehl-i Beyt dostları canları pahasına bile hiçbir zaman İmam Hüseyin ve Kerbela şehitlerini anmaktan, onlar için yas tutmaktan asla vazgeçmedi. Bu nedenledir ki Merhum İmam Humeynî, "Neyimiz varsa Muharrem ve Sefer’dendir." diye buyurmaktadır.

Fakat bu yıl mevcut Pandemi koşulları nedeni ile tedbir ve önlemler eşliğinde merasimler gerçekleştireceğiz.

Müçtehitlerimizin de buyurduğu gibi bu merasimlerde en çok dikkat edilmesi gereken husus; sağlık bakanlıklarının ve yetkin doktorların uygulanmasını istediği kurallardır.

Dolayısıyla bizler de her gün camilerimizde, mescitlerimizde ve hüseyniyelerimizde düzenleyeceğimiz programlarda maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına azami ölçüde dikkat etmeliyiz. Yine bu tedbir kapsamında tokalaşmamaya ve ihsan yemekleri vermemeye özen göstermeliyiz.

Çok değerli âlimlerimizden ricamız ise genellikle akşam namazına müteakip yapılan programlarda mersiye ve konuşmaları kısa tutarak, sinezenleri herkesin bulundukları yerden mesafeyi koruyarak vurmalarını sağlamalarıdır.

Cami merasimlerimizin yanı sıra evlerimizde kanallarımızdan yayınlanan programları da takip ederek, her bir Ehl-i Beyt dostu evlerini hüseyniyeye çevirebilir.

Yine sosyal medyayı iyi kullanarak, İslamî ve insanî ölçüler çerçevesinde Hüseynî mesajı herkese ulaştırıp, gündem oluşturabiliriz.

Ehlibeyt Âlimleri Derneği olarak tekrar siz değerli âlimlerimizden ve camiamızdan beklentimiz; hem matem merasimlerini canlı tutmak ve hem de sağlık kurallarına dikkat etmektir.

Temennimiz İmam Hüseyin evladı İmam Mehdi'nin zuhuru ile dünyadaki tüm sıkıntıların biran önce son bulması ve Kerbela kıyamının mesajının hakkıyla tüm cihana yayılmasındır.

18 Ağustos 2020

İstanbul