Bugun...


Tevekkül Erol

facebook-paylas
Mübahele Olayı
Tarih: 25-07-2022 14:40:00 Güncelleme: 25-07-2022 14:40:00


Bismih-i Teâlâ

Zilhicce ayının 24. günü Medine’de, Medine ve civarında yaşayan “NECRAN” Hristiyan toplumunun 70’e yakın ileri gelen ruhani ve şahsiyetleri, Hz. Resulüllah’a (s.a.a), Hz. Resulüllah’ın (s.a.a) risaletini inkâr ve Hz. İsa’nın (a.s) Allah’ın oğlu olduğunu ispat etme mahiyetindeki itirazlarını sunmak için Hz. Resulüllah’ın (s.a.a) huzuruna varmak istediklerinde, Peygamber efendimiz (s.a.a) bunları huzuruna kabul etmeyerek konuşmadan kendinden uzaklaştırdı.

Neden Hz. Muhammed (s.a.a) böyle yaptı. Sebebini sorduklarında “kimse cevap veremedi” dediler. Gidin Hz. Ali’ye (a.s) sorun, İmam Ali’ye (a.s) gelerek “peygamber neden bizi kabul etmedi ve bizimle konuşmadı?” diye sorduklarında, İmam Ali (a.s) buyurdu, “gidin şu üzerinizdeki İpek elbiseleri, parmaklarınıza, kollarınıza ve boynunuza taktığınız altınları çıkarın, öyle gelin”. Hristiyan âlimleri sabah sade elbise giyerek Hz. Resulüllah’ın (s.a.a) huzuruna vardıkların da, Allah Resulü (s.a.a) bunları güler yüzle karşılayıp hatırlarını sorarak, mübarek huzuruna kabul buyurdular.

Bunlar hem kendi inançlarının hak ve Hz. İsa’nın (a.s) Allah’ın oğlu olduğunu, yani baba oğlu kutsal ruh, hem Peygamberimizin ve İslam dininin hak olmadığı söylese de, Allah Resulü (s.a.a) bunların yanlış yolda olduklarını, ilim ve mantık çerçevesinde söz ve delil sunmaya çalışsa da hiç bir sözü inat ve cehalet üzere kabul etmediler.

Bunların bu cahil ve inat etme hareketlerinin karşısında, Allah, Hz. Resulüllah’a (s.a.a) Al-i İmran suresinin 61. ayetini indirerek şöyle buyurdu:

“Kim sana gelen bilgiden sonra seninle bu konuda tartışırsa, de ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kedinizi çağıralım, sonra mübahele (beddua) edelim de Allah’tan yalancılar üzerine lanet dileyelim.” Al-i İmran/ 61

Ayet-i kerimenin hükmü gereği ertesi gün Necran Hristiyan Ruhani ve halkı, Hz. Resulüllah’ın (s.a.a) Ehl-i beyti olan Hz. Ali (a.s) sağında, Hz. Fatıma (s.a) solunda ve İmam Hasan (a.s) ile İmam Hüseyin’nin (a.s) elinden tutarak, bu tehlikeli olay (lanetleşmeye) için belirlenen noktaya getirdiğini görünce lanetleşmekten vaz geçtiler.

Kur’an-ı Kerim, İmam Ali’yi (a.s) Hz. Resulüllah’ın (s.a.a) öz canı olarak beyan ederken, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’i de (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) kendi çocuğu olduklarını belirtmektedir.

Olayın içeriğini öğrenmek için tarih kitaplarından okuyabilirsiniz.

Bu mübahele olayının asıl amacı ve Allah’ın bu denli sert bir emirle konuyu sonuçlandırmasının bir kaç hedefinin olduğunu görmekteyiz:

1- Allah, bu mübahele olayından 6 gün önce Gadir-i Hum da “Peygamberlik” makamı Biset-i tamamlamış ve İmam Ali’nin (a.s) velayet-imamet makamıyla İslam’ı kemale erdirmiş ve bu gün mübahelede İslam’ı evrensel bir din olduğunu ilan istemesiydi.

2- “Risalet ve Nübüvvet” makamının evrensel oluşunun ve kıyamet gününe kadar bu makamın devam edeceğinin dünyaya ilanıydı.

3- Hz. Resulüllah (s.a.a) Ehl-i beyti’nin makamının ne kadar yüce ve herkesin Ehl-i beyte bağlı kalmalarının gereksinimi sunmasıydı.

4- Mübahele olayından sadece 6 gün önce Gadir-i Hum’da İmam Ali’ye (a.s) verilen Velayet-İmamet makamının onaylanma mührünün vurulmasının bir göstergesiydi.

 

Tevekkül Erol



Bu yazı 2282 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI