Bugun...



Tövbe Etmede Tevessül ile Farz ve Haramlar

Allah'ın velilerine tevessül etmek, yüce Allah ile ilişki kurabilmenin en önemli yollarından biridir.

facebook-paylas
Tarih: 24-11-2022 11:41

Tövbe Etmede Tevessül ile Farz ve Haramlar

Bismillahirrahmanirrahim

Tevessül

Allah'ın velilerine tevessül etmek, yüce Allah ile ilişki kurabilmenin en önemli yollarından biridir.

Sözlük anlamıyla “tevessül” özel bir işi yapmak veya onu kolaylaştırmak amacıyla bir vesile edinmekten ve o vesileyi kullanmaktan ibarettir. Bir vesileyi kullanmak, insanların çok iyi bildiği ve alışık olduğu bir şeydir.

Maddî işleri yapmak için maddî vesilelere muhtaç olduğumuz gibi, manevî işleri yapmak ve manevî dileklerde bulunmak için de manevî vesilelere muhtacız ki dilek ve düşüncelerimiz en güzel şekilde gerçekleşsin.

Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyurmuştur:

Ey inananlar, çekinin Allah'tan ve O'na yakın olmak için bir vesile arayın.”[1]

Kur’an-ı Kerim'in bu açık buyruğu, bizi bir vesileden yardım talep etmeye çağırmaktadır.

Yüce Allah'ın seçtiği peygamberler ve imamlar, ilâhî dergâha yakın insanlar olduklarından ve de madde âleminde tasarruf sahibi olduklarından ötürü bu arınmış zatlara tevessül, yüce Allah ile ilişki kurabilmek için iyi bir seçim olacaktır.

Günahkâr insan, iki yolu vesile seçerek Allah ile olan ilişkisini tamir etme yönünde adım atabilir ve böylece kendini yüce Allah'a yakınlaştırabilir:

a) Masumların huzuruna istek ve yardım talebiyle gitmesi ve istekte bulunması. Bu mukaddes nurlar, sahip oldukları yüce makam dolayısıyla âlemin işlerinde tasarruf edebilir ve insanların dileklerini yerine getirebilirler.

Bu bağlamda önemli olan şey şudur: Tevessülün, suçlu ve hatta bir tür şirke düşmüş kimselerin sığınağı olduğu düşünülmemelidir.

Konu hakkında kanıtsal ve ayrıntılı bilgiler, tevessül hakkında yazılmış kitaplardan alınabilir. Ancak burada kısaca hatırlatmamız gerekir ki, masumların âlem üzerindeki tasarrufu ancak yüce Allah'ın izni iledir. Buna göre ortada bir şirkin varlığı söz konusu bile olamaz.

Ayrıca o hazretler, hesapsız ve mantıksız olarak değil, insanların yeterlilik ve kabiliyeti durumunda feyiz ifaze ederler.

b) Tevessül yollarından bir diğeri, peygamberlerin, masum imamların (a.s) siyerinden ve davranış biçimlerinden yardım istemektir.

Bunun kendisi de onlara tevessülün bir türüdür. İnsan, peygamberlerin öğretileri vesilesiyle kendini Allah'a yakınlaştırabilir veya ilişkisini tamir edebilir.

Bu ilişkinin kurulmasında başarılı olabilmek için sevgi, ihlâs ve ruh temizliği zorunludur. Peygamberler, imamlar (a.s) ve yüce insanlar, bu ilişki sayesinde insanlara Allah katında aracılık eder ve ilâhî feyzin mecrası olurlar.

Yüce Allah, velilerinin kendisine olan yakınlıklarından dolayı onların tövbe edenler hakkındaki dualarını kabul eder ve günahkârı affederek lütufta bulunur.

Farzlar ve Haramlar

İnsanın yüce Allah ile olan ilişkisini tamir etme yönünde tövbe ve tevessül sonrasında atması gereken bir başka adım, farzları yerine getirmek ve haramları terk etmektir. Bu, o kadar önemli ve hayatî bir konudur ki ahlâk ve irfan büyükleri, Allah'a yakın olmak için bunun gerekli ve yeterli bir şart olduğunu beyan etmişlerdir.

Farzlar ve haramlar ilâhî sınırlardır. Bu çerçeveyi gözeten ve koruyan insan, yüce Allah ile en güzel ve en canlı ilişkiyi kurmuş olur.

Haramlar, insanın kalbinde fesat ve bozukluğa ve bunun sonucunda da yüce Allah ile ilişkisinin kesilmesine neden olur. Bu nedenle haramları terk etmek, Allah ile ilişki kurma etkenlerinden biridir. Farzları yerine getirmek ise, insanı belirlenen amaca götürecek bir binek konumundadır.

Farzları yerine getirmek ve haramlardan sakınmak, bütün ilişkilerin yapılandırılmasında ve düzeltilmesinde temel bir etkendir. Farzları yerine getirmek ve haramlardan sakınmak, ilişki alanlarının tümünde olgunluk etkeni ve bunun gözetilmemesi ise, fesat etkenidir. Bu, ilişki alanlarının tümünde geçerlidir.

Sonuç olarak insan, eğer farzları yerine getirmiş ve haramlardan sakınmış ise, Allah ile olan ilişkisini sağlamlaştırmak ve güzelleştirmekle birlikte, diğer ilişkilerine de yön ve düzen vermiş ve de zarar görmüş ilişkilerini tamir etmiş olacaktır.

 

---------------

[1]- Maide, 35.




Bu haber 335 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI