Bugun...



İrtibatın Gerekliliği

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 14-07-2022 10:26

İrtibatın Gerekliliği

İnsan gerçeğine dikkatle ve derinlemesine bakıldığında, insanların hayatının varlık ile ve varlığın yaratıcısı ile bir tür ilişkisi olduğu gerçeği anlaşılacaktır. Başka bir deyimle, insanlar kendi gerçek ve ruhlarında, kendileriyle ve başkalarıyla ilişki ve ünsiyete gereksinim duyduklarını hissederler.

Bu ilişki, gerek içe ve gerekse dışa dönük olsun, ister insanın kendisiyle ve isterse başkalarıyla alakalı olsun, her durumda insan için kader belirleyici bir nitelikte olup, insan yaşamının önemli bir bölümünü yorumlar.

Hiçbir insan yoktur ki hiçbir şeyle, hiçbir şekilde ilişkisi olmasın. İşte bu göz önünde bulundurulduğunda, bu gerçek daha belirginleşecek ve daha hissedilir bir şekilde ortaya çıkacaktır. Çünkü insan, dünyaya geldiği günden itibaren, kendisi bunu bilmese de varlık düzeninde bir tür ilişkiyle karşılaşır ve bu ilişki, hayatının son anına kadar ve hatta ondan sonra bile insanla birlikteliğini korur. İnsanın bunu benimsemekten ve kabullenmekten başka bir çaresi yoktur.

Buna göre insan, kendine yakışır bir şekilde ve insanların yaşamıyla bağlantılı olarak ilişkiler alanına adım atmak zorundadır. Bu ilişkinin insanlarla veya varlıklarla ilintili olması, mevcut durumu değiştirmez. Bu, ruhun bedenle ve bedenin çevreyle... olan ilişkisi şeklinde örneklendirilebilir.

İnsan yaşamında ilişkinin kaçınılmazlığı öyle bir şekildedir ki bazı düşünürler, ilişkisiz bir insanın varlığının düşünülemez olduğunu şöyle belirtmişlerdir:

"Esasen insan varlığı sosyal (bağlantısal) bir özelliğe sahiptir ve başkaları olmaksızın ‘ben' var olamam."

Sözü edilen zaruret ve kaçınılmazlıkla kastedilen, insanın sürekli olarak çevresiyle veya kendi iç dünyasıyla irtibatta olduğudur. Çok açıktır ki, bu zaruretin olmaması durumunda insanların var olduklarını yadsımak, ancak bir tür tevehhüm ve kuruntudur.

Asıl anlatmak istediğimiz şudur: Yüce Allah, yarattığı bu varlığın vücut yapısına ünsiyet ve ilişkiyi işlemiştir.

Bu açıdan bakıldığında insan, ilişkiye eğilimli bir varlık olarak yorumlanabilir. Çünkü insan, gerek iç dünyasından ve gerekse dış dünyasından kaynaklanan delil ve etken uyarınca irtibat izini sürmektedir ve insan, varlık bilimi bakımından, zahirî yaşamını iyileştirmek ve geliştirmek için sürekli olarak etrafıyla ilişki hâlindedir. Hemen belirtmek gerekir ki insan, makul hayata ve insanî yaşama ulaşabilmek için güzel ilişkilerle kendini olgunlaştırmalı ve yüceltmelidir.

Takip etmekte olduğumuz şey, konunun ontolojik yönü değildir. Bunu hatırlatmakta yarar var. Yalnız ve ilişkisiz insan tasavvuru, salt zihnî bir imgedir ve somut örneği yoktur. Çünkü dünyaya geldiği günden ölüm anına kadar insanların yaşamı göz önünde bulundurulduğunda, insanların her anının bir tür ilişkiyle karşı karşıya olduğu gözlemlenmektedir. İnsanın dünyaya gelişi, anne rahmi ile sıkı bir ilişki hâlindedir; insanın bu dünyadaki varlığı, buradan ahiret yurduna göçüşü, gerçekleşmekte olan her şey bir tür ilişki sonucunda ortaya çıkmakta ve var olmaktadır. İşte bu yüzden insanın varlıksal yapısı, diğer insanlarla ilişkisini zarurî ve kaçınılmaz kılmaktadır.

İnsanlar, temel eğitim ve antropoloji dayanağı sayesinde gerçekleşebilecek mutluluğu ve yetkinliği yönünde bir ilişkiler bütünü oluşturmaya ihtiyaç duyar. İşte bu yüzden de, "mutlu olmak ve gerçek tevfik bulmak için ilişki kurmak ve bunu yönlendirmek hayatî önem taşımaktadır." Genel hatlarıyla konuya bakıldığında insanın kendisiyle ilişki kurmaya muhtaç olduğu görülecektir ve insan, öz gerçeğini ve yaratılışsal yeteneklerini tanımak için çevresiyle de irtibat kurmaya ihtiyaç duyar. Aynı zamanda insan, koşulları (nimetleri) tanımak ve onları yetkinlik (şükretme) yönünde kullanabilmek için de evrenin yaratıcısıyla ilişki oluşturmaya da muhtaçtır. İnsan, ancak böylelikle varlıksal cevherini manevî yetkinlik ve yakınlığa ulaştırır; varlığın sonsuz kaynağına kendini yakınlaştırır; ilim ve hikmet gibi ilâhî sıfatlarla kendini donatır.

Herkesle, her şeyle ve her hangi bir şekilde irtibat kurmak insanın özelliklerindendir. İnsan en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün varlıklarla ve hatta varlığın yüce yaratıcısıyla bile irtibat kurabilir. İnsanın yüce Allah ile ilişkisi, en güzel irtibat türü olup insanın yaşamına anlam kazandırır ve insanın amacını da tümüyle gerçekleştirir. Bu nedenle de peygamberlerin en önemli görev ve sorumluluğu, insanlarla yüce yaratıcı arasında manevî bağ ve ilişki oluşturmaktır.

Hemen şunu da hatırlatmalıyım ki, insan alanında irtibatın her türü anlaşılır ve kanıtlanır türdendir. Ancak bu bağlamda önemli görünen şey, ilişkilere değer biçmek ve beşerin hayatını hidayet etmektir. Bu da en güzel şekilde yerine getirilmeli; ahlâkî açıdan bu ilişkilerin nicelik ve niteliğine, insanın mutluluğuyla uyumlu olacak şekilde yönlendirileceğine değinilmelidir. Ahlâkî erdemler bazında ilişkilere yön vermek, gerçekte insanı makul hayata yönlendirecektir.

Belki de vahyin varlığının ve vahiy öğretilerinin en önemli felsefesi, insan alanındaki ilişkileri düzeltmek, insanın kendi çevresindeki varlıklarla nasıl ilişki kurması, varlıksal yetenek ve kabiliyetlerinden en güzel şekilde nasıl faydalanması gerektiğini öğretmektir. Bu konunun kural ve kaideleri çok geniş bir alanı kapsadığından, aynı zamanda dakik ve incelikleri olduğundan dolayı vahiy ve ilâhî yasa olmaksızın ilişkiler alanında bir sınır belirlenemeyecektir. İlişkilerin sınır ve kurallarını belirleyebilmek için insanın gerçek ihtiyaçlarını tanımak gerekir.

Yüce Allah, bu yeteneklere düzen ve yön vermek için bir program belirlemiştir. Bu programı gözeten insan, gönül rahatlığıyla var oluşun başlangıcı, hedef ve yol gerekleri hakkındaki yeterli bilgisiyle mutluluk yolunda yürüyebilecektir. Yüce Allah, ilişkilere yön ve düzen verme programına "Din" adı vermiştir.




Bu haber 243 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI