Bugun...



Allah Resulü’nün (s.a.a) Doğum ve Rihlet Tarihi Hakkında İhtilaf

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 12-10-2022 11:36

Allah Resulü’nün (s.a.a) Doğum ve Rihlet Tarihi Hakkında İhtilaf

Soru: Allah Resulü'nün (s.a.a) doğum ve rihlet tarihi hakkında kaynaklarda birçok ihtilafa rastlamaktayız. Tarihi bir olay olan ve herhangi bir nefsani eğilimin söz konusu olamayacağı böyle bir konuda ihtilafın sebebi ne olabilir acaba?

Cevap: Muhterem kardeşim! Ehlibeyt mektebinin büyük âlimlerinden Merhum İrbilî, kendi kitabında bu ihtilaflara değindikten sonra şöyle diyor:

“Hz. Peygamber’in (s.a.a) doğumu hakkındaki ihtilaflar normaldir. Çünkü o dönemin Arapların, Hz. Peygamber (s.a.a) ve onun geleceğiyle ilgili bir bilgileri yoktu; okuma-yazma da bilmiyorlardı. Kendi evlatlarının bile doğum tarihlerini bilmiyorlardı. Ama Hz. Resulullah’ın (s.a.a) vefat tarihinde ihtilaf edilmesi şaşırtıcıdır. Elbette ezan ve kametin niteliğindeki ihtilafı görünce buna da şaşırmamak gerekir. Kaldı ki, Hz. Peygamber’in (s.a.a) vefat tarihi konusunda ihtilaf etmek için hiçbir gerekçe de yoktu.”

Merhum İrbilî’nin sözü net ve açıktır. O şöyle demek istiyor:

Hz. Resulullah’ın (s.a.a) doğum tarihindeki ihtilafların bazı yorumları olabilir. Ama Hz. Resulullah’ın (s.a.a) vefat tarihi hakkındaki ihtilaflar gerçekten de şaşırtıcıdır. Çünkü Müslümanlar, onun bir kurtuluş meleği ve kendileri için karanlıklardan nura, ölümden hayata giden yolda kılavuzluk eden yüce bir şahsiyet olduğunu çok iyi biliyorlardı. Bu tarihin gizlenmesini, unutturulmasını veya değiştirilmesini gerektirecek siyasî veya kabilevî bir sebep de ortada yoktu.

Bundan da şaşırtıcı olanı, Müslümanların Hz. Resulullah’ın (s.a.a) zamanında yıllarca tekrarladıkları amellerde ihtilaf etmiş olmalarıdır. Hatta günde beş defa Hz. Resulullah (s.a.a) ile birlikte aldıkları abdest, kıldıkları namaz hakkında dahi ihtilaf ettiklerini görmekteyiz. Farz edelim ki, bunu da bazılarının dediği gibi, Müslümanların, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) sakalının hareket etmesinden onun öğle ve ikindi namazlarında Hamd ve sure okumakla meşgul olduğunu anladıkları, yani Hz. Peygamber’in (s.a.a) namazda ne okuduğuna ve ne söylediğine dikkat etmedikleri şeklinde geçiştirdik. Peki, onların daima duydukları ezan hakkındaki ihtilaflarına ne diyebiliriz?!

Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, ashabın ara sıra ihtiyaç duyulan meseleler hakkında ne derecede bilgi sahibi oldukları ortaya çıkmıyor mu?! Bu durumda ashabın sözleri ve amellerini, bazı fırkaların dediği gibi “sünnet-i maziye” veya "şeriat-ı mutâ" (itaat edilmesi gereken şeriat) olarak adlandırmak doğru olur mu?!

Durum bu iken ve bu kadar açık olan konular hakkında ihtilaf edildiğine göre, “Hz. Peygamber (s.a.a), hidayete ihtiyaçları olmadığından ümmeti kendi başlarına bıraktı ve onlara bir önder tayin etmeden göçüp gitti” diyenlerin sözlerini kabul etmek mümkün mü?!

Bu konu, araştırmaya değer önemli bir konudur. Ama onun detayına inmek için daha geniş bir fırsat gerekir.




Bu haber 582 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI