Bugun...


İslami Yaşam Tarzı ve Dini Öğretilerde Mesken
Tarih: 24-04-2024 14:41:30 Güncelleme: 24-04-2024 14:41:30 + -


Kur'an'ın ve Ehl-i Beyt'in aydın öğretilerinden yararlanılarak topluma sunulabilecek önemli konulardan biri “dini öğretilerde barınma, mesken ve konut” meselesidir.

facebook-paylas
Tarih: 24-04-2024 14:41

İslami Yaşam Tarzı ve Dini Öğretilerde Mesken

Bismillahirrahmanirrahim

 

Dini Öğretilerde Vatandaşlık ve Mesken Hakları

Günümüz dünyasının en önemli konularından biri, vatandaşlık hakları ve eğitime dikkatle yapı ilkeleridir. Vatandaşlık konularının bugünkü haliyle tarihsel bir kaydı yoktur; ancak son yüzyılda onun konularının oldukça arttığını itiraf etmek gerekir.

 

Günümüzde insan toplumları giderek kimliklerini, değerlerini ve saygınlıklarını yitirmiş, insanlar kodlarla ve rakamlarla tanınmaya başlamıştır. Biz sadece sayı ve kodların sahiplerini görüyoruz ve bu kodların arkasında hangi düşüncelerin olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yoktur.

 

İslam eğitim sisteminde kentsel yapı ilke ve kriterleri vatandaşlık haklarıyla belirtilmiştir. Kur'an-ı Kerim, Allah merkezliliğe uygun olarak bireyin değerini ve itibarını vurgulayarak şöyle buyurmaktadır:

و لقد کَرَّمْنَا بَنِی آدَمَ وَ حَمَلْنَاهُمْ فِی الْبَر وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّیِّبَاتِ وَ فَضَّلْنَاهُمْ عَلى کثیر ممن خلقنا تفضیلاً .

“Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” [1]

 

Yine şöyle buyuruyor:

مَنْ قَتَلَ نَفْساً بِغَیْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِی الْأَرْضِ فَکَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمیعاً وَ مَن أحیَاهَا فَکَانَما اَحبىَ الناسَ جَمیعا.

“Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür.” [2]

Buna dayanarak, toplum ve mahalledeki insanların şehir veya köy şeklindeki konut ihtiyaçları bu değere göre sağlanır.

 

Dini öğretilerde Barınma ve Meskenin Hedefleri

İslam dini öğretisi ve yaşam tarzında, manevi ve psikolojik huzur ve maddi rahatlık, barınma ve meskenin önemli hedefleridir. Kur'an-ı Kerim'de ikamet edilen yer “mesken” kelimesiyle zikredilmektedir. Onun asıl harfleri olan “se-ke-ne, hareket ettikten sonra yerleşip istikrar bulma” anlamına gelir. [3] Bu sebeple “mesken” huzur ve sükûnet edilen yere denir. [4]

 

Kur'an-ı Kerim, şöyle buyuruyor:

لقد کان لِسَا فِى مَسْکَتِهِمْ آیَهٌ جَنَّتَانِ عَنْ یَمِینِ وَ شِمالٍ کُلُوا مِنْ رِزْقِ رَبِّکُمْ وَ اشْکُرُوا لَهُ بَلْدَهً طَیِّبَهً وَ رَبُّ غَفُور.

Andolsun, Sebe’ halkı için kendi yurtlarında bir ibret vardı: Biri sağda biri solda iki bahçe bulunuyordu. Onlara şöyle denilmişti: “Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Beldeniz güzel bir belde, Rabbiniz de çok bağışlayıcı bir Rabdir.” [5]

 

Konsantrasyon, topluluk ve dayanışma da konut ve meskenin hedeflerinden biridir. Kur’an-ı Kerim, Ben-i İsrail kıssasında Hz. Musa’ya (a.s) hitapla şöyle buyuruyor:

وَاجْعَلُوا بیوتکُمْ قِبْلَهً

“Ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın.” [6]- Yûnus, 87.

 

Bazı müfessirler, ayetteki “kıble” kelimesinden maksadın “karşılıklı olmak” manasında olduğu görüşündedirler ve ayetin manası da “evlerinizi karşı karşıya gelecek şekilde karar verin” şeklindedir.  Bu çalışma İsraillilerin odaklanıp bir araya gelmelerine etkili bir şekilde yardımcı olmuş ve genel olarak sosyal konuları tartışıp dini törenler için bir araya gelebilmişlerdir. [7] Eğer “Kıble” kelimesi “namaz kılınan kıble” manasında olursa, bu ayeti şerife meskenin manevi yönündeki ibadet ve kulluğunu açıklamaktadır.

 

Dini Öğretilerde Mesken Nimeti

Allah, arazi seçimi, konut yapımı, insanın inşaatla ilgili kurallara nasıl ulaştığına kadar insanoğlunun bütün sükûnet merhalelerini kendisinden bir hediye olarak adlandırıyor ve şöyle buyuruyor:

وَ اذْکُرُوا إِذْ جَعَلَکُمْ خُلَفَاء مِن بَعدَ ماد و براکُم فِی الأرضِ تَتَّخِذُونَ مِن شهولها قصورا و تتجنون الجبال بیوتاً فاذْکُرُوا آلاء الله و لا تعلوا فی الأرض مفسدین.

“Hatırlayın ki Allah Âd kavminden sonra, sizi onların yerine getirdi ve sizi yeryüzünde yerleştirdi. Yerin ovalarında köşkler kuruyor, dağları oyup evler yapıyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini anın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” [8]

 

Bu ilahi nimet ve hediyeler, hakikat yolunda ve hakikati keşfetme yolunda olduğu sürece insanoğlunun mutluluğu ve toplumun kalkınmasına sebep olur. Aksi takdirde bu nimetlerin devamından mahrum kalırlar. Kur’an-ı Kerim, Semud kavminden bahsediyor ki, dağın ortasında taşları yontarak bina ve yapılar yapıp orada sükûnet ediyor, fesat ve yolsuzluk yaptıklarında ise, azap kırbaçları onları sararak bu nimetten mahrum kalıyorlar.

 

Dini Öğretilerde Mesken Yapısı

Yapı, binanın yapımından önceye kadar bizim birçok davranışımızı yönlendirir. Bina, insanın esiridir ama inşa edildikten sonra insan onun esiri olur. İnşaattan önce bizler onu şekillendiririz ve inşaattan sonra ise, yapı bizim davranışlarımızı şekillendirir. Bu nedenle tasarım aşamasında yerel kültürden yola çıkılarak bir plan tasarlanırsa, bizim kültürümüz ile binanın bize dayattığı kültür arasında bir çelişki oluşmayacaktır. Ama yapı, yabancı ve kendimizden olmayan bir kültüre göre yapılırsa, Müslüman kültürü ile binanın kültürü arasında çelişki ortaya çıkar. Bu çelişki başlangıçta sorunlu olabilir ve çatışma hissi verebilir; ancak zamanla bireysel kültür duyarsızlaşır ve yapı kültürü hâkim olur.

Bu değişiklikler o kadar yavaş ve sakindir ki, hiç dikkat çekmeyebilir; ancak aradan zaman geçtikten sonra bu iki dönem karşılaştırarak değişiklikler anlaşılabilir. Bu değişim, öncelikle davranış alanında gerçekleşir ve daha sonra bu davranış değişikliği, kültürde değişime neden olur. Bu nedenle dindarların, İslam şehri ve ev inşaatı ile ilgili olan dini öğretileri ciddiye almaları gerekmektedir. Dini öğretilerde mesken iki kategoriye ayrılabilir: Yapısal öğretiler ve değer öğretileri.

 

Yapısal öğretilerden maksat, konut yapımında İslam kentinin göstergelerinin çıkarılabileceği öğretilerdir. Öyle ki değer yapısı, değer ilkeleri konularını içermektedir. Örnek olarak adalet; siz bir şehirde birikimlerinizi vermek istediğinizde adil bir şekilde olması gerekmektedir. Kim ne kadar para öderse, o kadar inşaat yapabilir şeklinde değil.  

 

Mesken konusunda bazı insanlar sudan ve çamurdan vazgeçmeyerek her gün bir ev inşa etme, daha değişik ev veya daha büyük ev peşindedirler. Mesken yapımında ve değişimindeki nihayet hedef ve arzularının ne olduğunu ve onların bu konudaki hırs ve açgözlülüklerinin ne zaman biteceğini kendileri de bilmiyorlar. Elbette buna karşılık bazı insanlar, dünyadan geçerek ailesini en küçük sığınağa koyup en zor şartlarda yaşıyor ve ailesinin rahatı için hiçbir çaba sarf etmiyorlar. Onlar, dünyanın bu kısa ömründe ev hazırlamanın mantıksız olduğuna inanıyorlar. Her iki düşüncenin de yanlış olduğu açıktır. Söylendiği gibi, din öğretilerinde mesken, huzur ve rahatlık yeri olarak anlatılır.

 

------------

[1]- İsrâ, 70.

[2]- Mâide, 32.

[3]- İsmail Cevheri, el-Sihah, c.1, s.244.

[4]- Mevsuatu’l-Arabiyyetu’l-Alemiyye, c.23, s.263.

[5]- Sebe’, 15.

[6]- Yûnus, 87.

[7]- Nasır Mekarim Şirazi, Tefsiri Numune, c.8, s.371.

[8]- A’râf, 74.




Bu haber 426 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI