Bugun...


Müslim b. Akil’in şehadeti
Tarih: 07-07-2024 15:15:30 Güncelleme: 07-07-2024 15:15:30 + -


Müslim b. Akil b. Ebi Talib (Arapça: مسلم بن عقيل الهاشمي), İmam Hüseyin’in (a.s) amcaoğlu ve Kufe’de şehit olan ilk yârenidir. [1]

facebook-paylas
Tarih: 07-07-2024 15:15

Müslim b. Akil’in şehadeti

Annesi, Akil b. Ebi Talip tarafından Şam’da satın alınan "Aliye" adında bir köledir. [2] Belazuri annesinin adının "Hülya" veya "Hilye" olduğunu yazmıştır. [3]

 

Ehlisünnet âlimlerinden İbn-i Habban (ö. 354 h.k.) şöyle yazmaktadır: “Müslim b. Akil b. Ebi Talib Haşimi’nin künyesi "Ebu Davut"tur ve Abdulmuttalib’in oğulları arasında Hz. Peygamber'e (s.a.a) en çok benzeyen kişidir. Kendisi Hz. Peygamber'in (s.a.a) sahabelerinden bazılarını görmüştür.” [4]

 

İmam Hüseyin (a.s) Medine’den Mekke’ye doğru yola çıktığında Müslim b. Akil de onunla birlikteydi. Kufelilerin İmam’a (a.s) gönderdiği mektupların sayısı çoğaldıktan sonra hazret, Müslim’i Kufe’ye göndererek, ondan halkın genelinin davetlerinde samimi olup olmadıklarını öğrendikten sonra İmam’ı (a.s) bilgilendirmesini istemiştir. [5]

 

Müslim b. Akil, Kufe’ye vardığında Muhtar b. Ebi Ubeyde’nin evinde kaldı. Şialar burada onun yanına gelip gitmekte ve o da onlara İmam Hüseyin’in (a.s) mektubunu okumaktaydı. [6] Mes’udi’nin yazdığına göre Müslim b. Akil Kufe’ye girdiğinde adı "Avsece" olan birisinin evinde kaldı. [7] İbn-i Cevzi ise adı “İbn-i Avsece” olan birisinin evinde kaldığını yazmıştır. [8]

 

İbn-i Asakir şöyle yazmaktadır: Kufe’de 12 bin kişi Müslim b. Akil’in eli ile İmam Hüseyin’e biat etti. [9] Bazıları biat edenlerin sayısını 18 bin [10] bazıları ise, 30 bin olarak belirtmiştir. [11] Kufelilerin Müslim’e biat ettiğini rapor eden Yezid’in ajanları Kufe’yi istiyorsa, acele hareket etmesini ve Kufe valisi Numan b. Beşir’in zayıf olduğunu veya zayıf hareket ettiğinin haberini Yezid’e verirler. Yezid bu haberi alınca, Basra valisi olan Ubeydullah b. Ziyad’ı Kufe’nin de valisi olarak atadı. [12]

 

Ubeydullah b. Ziyad’ın Kufe’ye gelişi ile Müslim b. Akil, Muhtar’ın evinden dışarı çıkar ve Kufe’nin ileri gelenlerinden Hani b. Urve’nin evine gider. Müslim’in Şiilerle her ne kadar ilişkisi gizli de olsa Ubeydullah b. Ziyad, ajanları sayesinde Müslim’in kaldığı yerden haberdar olur ve Hani b. Urve’yi saraya çağırtır. Hani b. Urve’den Müslim’i kendisine teslim etmesini ister. Ancak Urve bunu kabul etmez ve hapse atılır.

 

Bunun üzerine Mezhec kabilesi sarayın etrafını sarar. Ancak Ubeydullah b. Ziyad, Şureyh Gazi sayesinde onları aldatır ve topluluğu dağıtır. Haberi alan Müslim 4000 kişiyi toplar ve sarayı abluka altına alır. İşte burada Ubeydullah yanında olan bazı Kufe ileri gelenlerinden topluluğun yanına giderek onları Şam ordusu ve başka şeylerle korkutmalarını ve onları dağıtmalarını ister.

 

Bu hile ve korkutma politikası başarılı olur ve Müslim’in etrafındakiler dağılır. Gece olunca da Müslim yapayalnız kalır. Öyle ki hatta gece kalacak bir ev bile bulamaz! Sonunda adı” Tav’a” olan bir kadının evinin önünde durur ve ondan su ister. Müslim’i tanıyan bu kadın ondan isterse geceyi evinde geçirmesini ister… Kadının oğlu Müslim’in evde olduğunu anlar ve sabah olunca Abdurrahman b. Muhammed b. Eş’es’e haber verir. Abdurrahman, Müslim’in nerede kaldığını babasına der. İbn-i Ziyad 70 kişiyi Muhammed b. Eş’es’e verir ve Müslim’i yakalayarak saraya getirmesini ister.

 

Hz. Müslim b. Akil ile hükûmet güçleri arasında yaşanan çatışmanın ardından Muhammed b. Eş’es Müslim’e teslim olması halinde âmânda olacağını söyler. Bunun üzerine Müslim (a.s) teslim olur ve saraya götürülür. Ancak İbn-i Ziyad, Eş’es’in oğlunun aman vermesinin anlamı olmadığını söyler ve Hz. Müslim b. Akil ile aralarında geçen tartışmaların ardından İbn-i Ziyad, Hz. Müslim b. Akil’in (a.s) sarayın üzerine çıkarılarak orada başının kesilmesini emreder. [13]

 

Müslim b. Akil’in şehadetinin ardından İbn-i Ziyad, Hani b. Urve’nin de öldürülmesini ve daha sonra her ikisinin de başını Şam’a Yezid b. Muaviye’nin yanına gönderilmesini emreder. [14]

 

-------------

[1]- Ebu’l Ferec İsfahani, Makatilu’t-Talibin, s. 52.

[2]- Ebu’l Ferec İsfahani, Makatilu’t-Talibin, s. 52.

[3]- Belazuri, Ensabu’l Eşraf, c. 3, s. 224.

[4]- İbn-i Habban, es-Sikat, c. 5, s. 391, Müessese el-Kutubu’s-Sekafiye.

[5]- İbn-i Kuteybe Deyneveri, el-Ahbaru’t-Tival, s. 230.

[6]- İbn-i Kuteybe Deyneveri, el-Ahbaru’t-Tival, s. 231.

[7]- El-Mes’udi, Murucu’z-Zeheb ve Maadinu’l Cevher, c. 3, s. 54.

[8]- İbn-i Cevzi, el-Muntezim fi-Tarihi’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 325.

[9]- İbn-i Asakir, Tarih-i Medine-i Demeşk, c. 14, s. 213.

[10]- İbn-i Kuteybe Deyneveri, el-Ahbaru’t-Tival, s. 235.

[11]- İbn-i Kuteybe Deyneveri, el-İmamet ve’s-Siyaset, c. 2, s. 8.

[12]- İbn-i Kuteybe Deyneveri, el-Ahbaru’t-Tival, s. 231.

[13]- El-Müfid, el-İrşat, s. 53 ve 63.

[14]- İbn-i E’sem el-Kûfi, el-Futuh, c. 5, s. 62.




Bu haber 793 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI