Bugun...


İmam Ali (a.s) ve Adil Yönetim
Tarih: 17-10-2023 12:46:59 Güncelleme: 17-10-2023 12:46:59 + -


Emirü’l Müminin, İmam Ali'nin (a.s) bütün davranış ve sözleri, etrafındakiler için eğitim ve terbiye açısından tam anlamıyla mükemmel bir örnek teşkil ediyordu. Hatta savaş meydanlarında bile insanlara büyük dersler veriyor, mertlik ve yiğitliğin prensiplerini öğretiyordu adeta…

facebook-paylas
Tarih: 17-10-2023 12:46

İmam Ali (a.s) ve Adil Yönetim

Bismillahirrahmanirrahim

 

Emirü’l Müminin, İmam Ali'nin (a.s) hayatında eğitici ve öğretici kesitler pek çoktur. Burada onun adil yönetim düzeninden bazı kesitler aktarmakla yetineceğiz:

Emirü’l Müminin, İmam Ali (a.s) çok fırtınalı ve olaylı geçen 5 yıllık halifeliği süresince gerçek İslâm devletinin nasıl olması gerektiğini ve adil bir düzenin ne demek olduğunu insanlara bilfiil göstermiş oldu.

Çarpıcı, ama boş sloganlar vermek yerine; bizzat kendi uygulama ve amelleriyle adaleti icra edip yaşattı…

Onun kurduğu yönetim sisteminin temeli; bilgi, takva ve fedakârlık prensipleri üzerine kuruluydu.

Onun yönetim tarzında yegâne kanun ve ölçü, İslâm kanunlarıydı. Kendi evlatları, ailesi ve yakınları bu kanunlar karşısında herkesle eşitti ve hiç kimseye ayrıcalık tanınmıyordu.

Nitekim hilafete geçtiği ilk gün şöyle buyurmuştur: Beytülmalden haksız yere alınan malları geri alacağım! Hatta kadınlara mihriye olarak verilmiş veya cariye alınmış olsa bile!

Valilerini atarken onlara, halka karşı daima sevgi, dostluk ve merhamet göstermelerini öğütler, "Halka karşı insaflı davranın" diye buyururdu.

Valilerine sorumluluklarını, resmî bir görev değil, insanî bir vazife telakki etmelerini hatırlatırdı. Onlara şöyle buyururdu: Kimsenin, ihtiyaçlarını ve sorunlarını anlatmasına engel olmayın. Vergi almak için hiç kimsenin yazlık ve kışlık elbiselerine veya bineğine el koymayın. Ödemesi gereken parayı alabilme uğruna kimseye dayak atmayın!

Zekât toplamakla görevli memurlara şöyle buyururdu: İnsanlarla muhatap olurken, çok saygılı olun. Onlara selâm verip "Ey Allah'ın kulları!" deyin, "Mallarınızdaki Allah hakkını almamız için bizi Allah'ın veli ve halifesi gönderdi. Mallarınızda Allah'ın hakkı var mıdır? Eğer varsa, verin; onu Allah'ın velisine götürelim!" "Yok" derlerse, sakın ısrar etmeyin ve geri dönün; "Var" derlerse de, sadece kendi meyilleriyle verdikleri kadarını alın; hatta verdiklerini geri isterlerse, geri verin!

Ayrıca şöyle de buyururdu: Haraç alınan beldelerin bayındır hâle gelmesi için gerekenleri yapın. Vergi alıp orayı bayındır hâle getirmezseniz, şehirleri harabeye çevirir, halkı helâk etmiş olursunuz. Bir bölgenin geri kalmışlığının nedeni, yöre halkının fakirliğidir; halkın fakirliğine neden olan şeyse, yöneticilerin paraları -halk için harcayacakları yerde- depolamalarıdır.

İmam Ali (a.s) vali seçilecek adayların belirlenmesi hakkında: "Onların soyuna, kabile ve ırkına değil, iman ve yeteneklerine bakın!" derdi.

Valilerinin ve atadığı memurların icraatlarıyla bizzat ilgilenir, bir hatalarını görecek olsa, hemen uyarır veya cezalandırırdı.

Basra'ya tayin ettiği valisi Osman b. Huneyf'e yazdığı çarpıcı mektup, İmam Ali'nin (a.s) bu konularda ne kadar dikkatli, titiz ve müsamahasız olduğunu gösterir. İmam (a.s) şöyle buyuruyor: Duydum ki şehrin zenginlerinden birinin özel davetine katılmışsın. Yağlı ballı yemeklerin sıralandığı alımlı sofralara kuruluvermişsin. Yoksulların davet edilmediği bir yere gidebileceğini tahmin etmezdim senin. Kendine gel, dikkatli ol, şüphe yaratacak şeylerden uzak dur!…

Yine seksen dinarlık bir ev yaptıran Kadı Şureyh'e: "Neden böyle görkemli bir ev yaptırdın kendine?" diyerek ceza vermiştir.[1]

 

 

-----------

[1]- Abgariyyatu'l İmam, s.160-169.




Bu haber 652 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI