Bismillahirrahmanirrahim

Bazen insan, yenilgi ve düşme anında yeniden ayağa kalkmak ve yoluna devam ederek yenilgisini telafi etmek için bir yol ve çare aramaktadır. Belki de bu durumdan daha önemlisi şu sorudur ki yaşamda kesinlikle yenilmemek için ne yapmamız gerekir?

Bu sorunun cevabını sade bir örnekle açıklıyoruz. Farz edin ki hareket halindeki bir otobüsün içinde ayakta durmuşsunuz. Şoförün her yaptığı frenle ayakta duran herkes öne doğru savrulmaktadır. Bu şartlarda eğer birisi orada bulunan tutacaklardan (kulp) tutunmazsa, kesinlikle yere düşecektir. Hatta bazen tutacaklardan tutunmasına rağmen otobüsün şiddetli hareketinden dolayı tutacak elinden çıkabilir ve yere düşebilir.

Yaşam da aynı bu hareket halindeki otobüs gibidir. Yolun inişli ve çıkışlı olması insanın düşmesine sebep olabilir. Bu şartlarda insanın kendisini koruması için muhkem ve sağlam bir tutacağa (kulp) tutunması gerekir.

O Tutacak (Kulp) Nedir?

Güvenilebilecek tek olan tutacak Allah’tır. İnsanın Allah’a imanı ve güveni olması gerekir ve sadece O’nun buyurmuş olduğu yolu yürümesi gerekir. Bu yol, güvenli bir yoldur.

لا إِكْراهَ فِي الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ فقد استَمْسَكَ‏ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقى‏ لاَ انْفِصامَ لَها وَ اللَّهُ سَميعٌ عَليمٌ.

“Dinde zorlama yoktur. Gerçekten olgunluk, eğrilikten ayrılmış, belli olmuştur. Öyleyse kim tağutu (Allah’tan başka tapılan şeyleri) inkâr eder ve Allah’a inanırsa, kırılması olmayan en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir.” [1]

Evet, insanın hayır ve salahını isteyen Allah, O’na sarılan ve güvenen kimseyi hiçbir zaman saptırmaz.

وَ مَنْ يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَ هُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ‏ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقى‏ وَ إِلَى اللَّهِ عاقِبَةُ الْأُمُورِ .

“İyi bir kişiliğe sahip olarak kendisini Allah'a teslim eden kimse, gerçekten en sağlam kulpa sarılmıştır. İşlerin sonu Allah'a döner.” [2]

------------

[1]- Bakara, 256.

[2]- Lokman, 22.