Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi. Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Kur'an'da, Allah'ın (c.c) birçok surede insanın ister bireysel olarak ister kurumsal olarak içine düştüğü en büyük günah ve kusur olarak kibre değindiğine vurgu yapan Ehlader Başkanı, kibrin insanın kendini üstün ve yeterli görmesi olarak kabul edildiğini söyledi.

Kişi ister ırkını ister gücünü üstün görsün, bunun her yönüyle kibir olduğuna dikkat çeken Akaras, "İlk müstekbir Şeytan'dır. O, Allah'ın (c.c) emrini yerine getirmemek için mücadele etti, kibirlendi ve lanetlendi. İlahi gazaba uğradı. İnsanın müstekbir olması için bazı sebepler var. İnsan bu sebeplere sahip olursa, bu yolda yokuş aşağı yuvarlanması mümkündür." dedi.

İnsanın sahip olduğu en büyük güç olarak takvaya değinen Ehlader Başkanı, herhangi bir şeye sahip olmayan kişinin mecburen mütevazi olacağını ifade ederek, "Elindekiler arttıkça toplumdan ve kendinden kopup farklılaşabilir, yani müstekbirleşebilir. Ama Allah'ın takva ipine sarılanlar bu sorunları yaşamaz. Örneğin, İmam Humeyni, 2500 yıllık bir saltanatı yıkıp devrim yaptıktan sonra bile aynı evinde kirada yaşamaya devam ediyordu." dedi.

Şeytan'ın iki önemli tuzağı olduğunu dile getiren Akaras, "Biri para ve diğeri ise, güç, yani makam ve mevkidir" dedi. Bu iki tuzağın insanı dünyaya bağlı kılacağına dikkat çeken Ehlader Başkanı, Nehcü’l Belağa'nın 31. Mektup bölümünden şunları aktardı:

Müstekbirler dünyaya oyuncak olur ve dünyanın malzemesi haline gelir. Bu kişiler dünyayı elde etmek için ahiret lügatını kullanır. Para, makam, mevki ve güç karşısında tercih edecekleri hiçbir şey yoktur. Başkalarının artığından medet ummak bu işin sonucudur. Kibirli insanların hayatlarına bakınca ilginç örnekler görmek mümkündür."

"Dünya ehlinin dünya ile avunup, ona bağlanması sakın seni aldatmasın. Allah, sana dünyayı anlattı, dünya da kendini tanıttı, kötülüklerini açıp gösterdi. Dünya ehli, ancak havlayan köpekler, av peşinde koşan canavarlardır. Biri diğerini ısırır; üstün olan zayıf olanı yer; büyüğü küçüğünü kahreder; ona galip gelir. Dünya ehli; bazıları ayakları bağlanmış, bazıları ise serbest bırakılmış develer gibidir.

Akıllarını kaybetmiş, meçhule dalıp gitmişlerdir; başıboş sarp vadilerde yürümekte, afetlerde otlamaktadırlar. Ne onları gözetecek birisi ve ne de yayıp otlatacak çobanları var. Dünya, onları körlük yoluna sürüp, hidayetin aydınlattığı gözlerini aldı da şaşkınlık içinde dünyaya daldılar, nimetine gark olup onu rab edindiler. Dünya onlarla, onlar da dünya ile oynarlar ve ahireti de unuturlar. Biraz dikkatlice bak, karanlık perdesi kenara çekilmekte, sanki mahfeler geldi gibi, koşanlar geçmişlerin kervanına mutlaka ulaşır. Ey oğlum! Şunu bilesin; bineği geceyle gündüz olan kişi, duruyor olsa bile gider, oturup dinleniyor olsa da mesafe kat eder.

Emeline ulaşmayacağını, ecelinden kaçamayacağını, senden öncekilerin olduğu yolda olduğunu yakinen bil. İsteklerini azalt, rahat ol, geçimini isteme hususunda iyi çalış. Zira nice istekler insanı elindekinden eder. Her çok isteyen, rızıklanmaz; istediği ideal olan ve güzelce isteyen de mahrum kalmaz. Nefsin, seni isteklere yöneltse bile nefsini bütün aşağılıklardan üstün tut. Zira kendinden verdiklerini bir daha elde edemezsin. Sakın başkalarına kul olma; çünkü Allah seni hür olarak yarattı. Şerle ulaşılan hayır, hayır değildir. Güçlükle ulaşılan kolaylık da kolaylık değildir.

Tamah bineğiyle yola çıkmaktan sakın! Çünkü o, seni süratle helak suyunun başına götürür. Eğer güç yetirebilirsen, Allah'la aranda bir velinimetin olmamasını sağla. Çünkü sen, kısmetine ulaşacak, payını alacaksın. Hepsi de Allah katında olmakla beraber, Allah'tan gelen az şey halktan gelen çok şeyden daha büyük ve daha yücedir.

Direniş Cephesi kahramanlık destanı yazıyor

Direniş Cephesi'nin Siyonist güçlerine karşı verdiği mücadeleye değinen Akaras, "Direniş bir kahramanlık destanı yazıyor; son yüzyılda eşi ve benzeri görülmemiş bir mücadele veriyor" dedi.

ABD, İngiltere ve Almanya'nın kendi ideolojileri doğrultusunda kan dökmeye devam ettiğini belirten Ehlader Başkanı, 57 İslam ülkesinin Batı'dan medet umarak hareket etmesinin ümmet için bir utanç kaynağı olduğunu vurguladı.

Sömürülen kaynaklarımız

Erzincan'da bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması hakkına açıklamalarda bulunan Akaras şunları söyledi:

"Bizim toplumumuzda, 80 milyon içinde bir kişi o altın madenini işletemiyor ama dışarıdan bir şirket gelip kaynaklarımızı sömürebiliyor. 100 milyon dolar yatırım yapıp 4 milyar dolar kar ediyorlar. Bizim kaynaklarımızı kullanıp bizim olanı neden onlar alıyor? Bizim kaynaklarımız neden Kanada'ya gidiyor? Bildiğimiz dışında yüzlerce böyle durum da var."

Siyonist İsrail'le ticaret durmalı

7 Ekim'den beri saldırıların devam ettiği Gazze'de savaş suçları işleyen Siyonist İsrail'le ticari ilişkilerini devam ettiren şirketlere tepki gösteren Ehlader Başkanı, "Yerli olarak tanıdığımız birçok marka, Gazze savaşı ile ortaya çıktı ki Siyonistler tarafından satın alınmış. Gazze'de devam eden bir soykırım varken, bu şirketler hala onlara mal göndermeye, ticaret yapmaya devam ediyor. Bu soykırım bunları etkilemiyor mu? Bu görüntüleri görmüyor mu? Bu ticareti yapanlar, bunlara engel olamayanlar, ki bunların birçoğu sözde hacı, hoca ve Müslümanlar, bu masumların kanlarını üstlerinden nasıl temizleyecekler?" dedi

İşgalci İsrail'in Gazze saldırılarına değinen Akaras, Siyonist İsrail'in kadın, çocuk, sivil, masum katletmek dışında bir iş yapmadığını belirtti.

Siyonist İsrail ile normalleşme Gazze'ye ihanet

57 İslam ülkesinin Siyonist İsrail'e karşı harekete geçememesinin İslam ülkeleri ve ümmet için utanç olduğunu vurgulayan Ehlader Başkanı şunları kaydetti:

"Bu ümmet adına karar veren sözde yöneticilerin gidip ABD ve İngiltere'den yardım istemesi, bütün ümmet için bir utanç kaynağıdır. Ama buradan alnı ak ve temiz çıkan tek taraf Direniş Cephesi'dir. Bu sömürgecilere ve işgalcilere boyun eğmeyen, safını her zaman belli eden Direniş Cephesi, hiçbir zaman bu işgalcilere karşı boyun eğmemiştir. Bizim yapacağımız en büyük iş, Gazze'ye ve Yemen'e yardımları aksatmamak ve Gazze'yi gündemden düşürmemektir. Her yerde Gazze'yi gündemde tutmak. Ne olursa olsun, ana gündem maddesi Gazze olmalı."