Bugun...


İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Şehadeti
Tarih: 23-09-2023 14:02:05 Güncelleme: 23-09-2023 14:03:05 + -


İmam Hasan Askeri (232-260 h.k.) (Arapça: الإمام الحسن العسكري), Hz. Muhammed'in (s.a.a) soyundan gelen on iki İmam'ın on birincisidir.

facebook-paylas
Tarih: 23-09-2023 14:02

İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Şehadeti

Babası İmam Hadi'nin (a.s) şehadetinden sonra hicri 254'te imamet makamına ulaştı. Hz. Peygamberimizin (s.a.a) müjdelediği, bütün ilahi dinlerde vaat edilmiş, gelişi ile dünyayı adaletle dolduracak ve evrensel ilahi hükumeti kuracak olan İmam Mehdi'nin (a.f) babasıdır.

İmam Hasan b. Ali (a.s) ve babası İmam Ali b. Muhammed (a.s) Abbasiler tarafından Samerra'da askeri ordu bölgesinde zorla alıkonulmasından dolayı, “Askeri” lakabıyla anılmaktadır. Samerra’daki zorunlu ikamet, bu iki İmamın (a.s) tüm hareketlerinin hükümet güçleri tarafından kontrol altında tutulmasına neden olmuştur. Dolayısıyla Şiiler, bu dönemde İmam’a (a.s) ulaşma yolunda büyük kısıtlamalar ile karşı karşıya kalmıştır.

İmam Askeri (a.s) takipçileri ile temsilcileri aracılığıyla ve mektuplaşarak irtibat sağlıyordu. Örneğin İmam Mehdi'nin (a.f) has naiplerinden biri olan Osman b. Said, o hazretin özel temsilcilerinden biri sayılmaktaydı.

İmam Hasan Askeri (a.s) 260 h.k. yılının Rebiü'l Evvel ayının sekizinci günü 28 yaşında şehadete ulaşmıştır. Babasının mezarının yanında defnedilmiştir. Bu iki imamın defnedildikleri mekan "Askeriyeyn Haremi" unvanıyla meşhurdur. Aynı zamanda Irak’ta bulunan Şia ziyaretgahlarından biridir.

Şehadeti:

İmam Hasan Askeri (a.s) şehadetinden hemen önce hicretin 259. yılında annesini hacca göndermiş, hicretin 260. yılında başına gelecek hadiseleri ona anlatmış, oğlu İmam Mehdi’ye (a.f) gerekli vasiyetlerini anlatmış ve İsm-i Azam, imamet mirası ve silahı ona teslim etmişti. Daha sonra İmam’ın annesi Mekke’ye yola koyulmuş ve oğlu Hz. Mehdi’yi de (a.s) yanında götürmüştü.[1]

İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. yılının Rebiülevvel ayının başlarında Abbasi zulmünün zehri ile hastalandı ve aynı ayın sekizinde 28 yaşında iken Samarra’da şehit oldu ve babasının defnedildiği eve defnedildi.[2]

Tabersi (ö. 548) şöyle yazmaktadır: Ashabımızın çoğu, İmam Hasan Askeri’nin (a.s) zehirletilerek öldürüldüğüne inanmaktadır. Yazısının devamında İmam’ın babasının, dedesinin ve tüm Şia imamlarının şehit olduklarını belirtmiştir. Bu konudaki Şia ulemalarının delili ise İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğudur: Allah’a ant olsun ki hepimiz öldürülerek şehadete ermekteyiz.[3]

İmam Hasan Askeri (a.s), 260 h.k. yılı, Rebiülahir ayının 8. günü, Abbasi halifelerinden Mutemet'in hükumeti döneminde, 28 yaşında şehit edilmiştir.[4] O hazretin Rebiülahir ve Cemaziyelevvel aylarında şehit olduğuna dair farklı rivayetler de nakledilmiştir.[5] Tebersi'nin “E'lamu'l Vera” adlı eserinde naklettiğine göre, İmamiye mezhebi mensubu alimleri, çoğunlukla İmam Hasan Askeri'nin (a.s) zehirletilerek şehit edildiği görüşündedirler. Onların dayanakları, İmam Cafer Sadık'tan (a.s) nakledilen şu hadis-i şeriftir ki o hazret şöyle buyuruyor: «Vallahi biz Ehlibeytten her birimiz ya katledilir veya başka bir şekilde şehit ediliriz.»[6]

Bazı tarihi haberlerden elde edilen haberlere bakılırsa, Mutemetten önce gelmiş olan iki halife de İmam Hasan Askeri'yi (a.s) katletme girişiminde bulunmuşlardır. Bir rivayete göre Abbasi halifelerinden Mutazz, emrinde olan kimselerden birine, İmamı Kufe yolunda öldürmesi emrini vermiş, fakat haklın bu suikasttan haberdar olmasıyla, bunu başaramamıştır.[7]

Diğer bir rivayete göre ise Abbasi halifelerinden Muhtedi, İmamı zindanda iken şehit etme girişiminde bulunmuş, fakat onun da bu kararı gerçekleşmemiş ve hilafeti son bulmuştur.[8] İmam Askeri (a.s), Samerra'da daha önce İmam Hadi'nin (a.s) da defnedilmiş olduğu kendi evinde defnedilmiştir.[9] Mutemet'in vezirlerinden biri olan Abdullah b. Hakan'ın[10] naklettiğine göre, İmam Askeri'nin şehadetinden sonra, pazarlar tatil edilmiş, Haşimoğulları ve kabile büyükleri, siyasi şahsiyetler ve büyük bir halk kitlesi o hazretin cenaze töreninde hazır bulunmuşlardı.[11]

 

 

---------------

[1]- Mes’udi, İsbatü’l Vasiyyet, Kum, Menşurat er-Razi, s. 217-218, 1404 h.k.

[2]- El-Müfid, el-İrşat, Kum, Said b. Cubeyr, s. 510, 1428 h.k.

[3]- Tabersi, el-Fazl b. El-Hasan, İ’lamü’l Vera abi-İlamü’l Huda, c. 2, s. 131-132, Kum, müessese Alülbayt li-İhyaü’t-Turas, 1417 h.k.

[4]- Kuleyni, Kafi, (1391 h.k.) c.1, s.503; Şeyh Müfid, El-İrşad, (1414 h.k.) c.2, s.314.

[5]- Bkz. Mukaddesi, Bazpejuhi Tarih-i Viladet ve Şehadet-i Masuman, (1391 h.ş.) s. 530-533.

[6]- Tebesi, E'lamu'l Vera, (1414 h.k.) c.2, s. 131.

[7]- Şeyh Tusi, El-Gaybet, (1398 h.k.) s. 208; Attari, Müsnedu'l İmamu'l Askeri (a.s), (1413 h.k.), s.92.

[8]- Mes'udi, İsbatu'l Vasiyye, (1409 h.k.) s. 268; Kuleyni, Kafi, (1391 h.k.), c.1, s. 268.

[9]- Şeyh Müfit, El-İrşad, (1414 h.k.) c.2, s.313.

[10]- Emin, A'yanu'ş-Şia, (1403 h.k.) c.1, s.103.

[11]- Nevbahti, Fıraku'ş-Şia, (1355 h.k.) s.96; Kuleyni, El-Kafi, (1391 h.k.) c.1, s. 505 (Paketçi'den naklen: «Hasan Askeri a.s- İmam» s. 618.)




Bu haber 992 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI