Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi. Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Âlimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Akaras bu haftaki cuma hutbesinde, İşgal rejiminin saldırıları ve Hamas direnişi hakkında konuştu.

Ehlader Genel Başkanı konuşmasına her insanın bir amacı olduğuna değinerek başladı. Herkesin amacı yolunda bir takım çalışmalar ve ön hazırlıklar yaptığına değinen Akaras, "Bir sporcunun yarışmaya ve müsabakaya çıkmadan önce yaptığı benden egzersizi gibi hazırlıklar vardır hayatta. Bu Namazlar da ve ibadetler de egzersizimizdir. Aslı mesele müsabakaya hazır olmaktır. Asıl meselemiz, müsabakamız adalet ve güvenliktir. Adalet ve güvenlik olmadıkça yapılacak hiçbir şeyin önemi yoktur. Her Müslüman toplum dünyada adaletin taksimi için çaba emek sarfetmelidir" dedi.

Akaras açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Muhakkak bu düzeni bozmak isteyeler olacaktır. Her dönemin Ebu Süfyan'ı Ebu Cehil'i olacaktır. Zalimlerin karşısında Allah İnsanları mücadeleye davet ediyor. Peygamberlerin gönderiliş sebebi yeni bir namaz getirmek değil, adil olma noktasında dünyayı adil bir düzene oturtmak amacıyla gelmiştir peygamber.  Tüm peygamberlerin ilk mesajı "adalet ve güvenlik içinde bir yaşam" olmuştur. Dünya adaletine katkıda bulunmadan, dert edinmeden sadece namaz kılmak, dinin özü değildir. Din bu değildir. Bu cennet kazanmak için kendini avutmaktır."

Hz. Peygamberlerin dünyada adaleti oturtmak için görevlendirildiğimi açıklayan Ehlader Başkanı, "Hz. Peygamberimiz (s.a.a) Hicret eden Müslümanların hepsine yardım etmiştir ve bunu zaruri bir konu olarak ele almıştır. Ensar; yardım edenler, muhacilerler; göç edenler, demektir. Bu isimleri Allah seçmiştir ve bunu yapmayı sadece o döneme değil tüm zamanlara, tüm insanlara görev olarak vermiştir. Bu yüzden peygamberi bir görevdir." açıklamasında bulundu.

Ehlader Başkanı Akaras şu şekilde devam etti:

"Yüce Allah her konuda tembellik eden, gevşek davranan ve çaba göstermeyen her bireyi kınıyor. O kimse ki mahrumların ve mazlumların yardımına koşmuyor Allah o kimseleri kınıyor. Sadece maddi değil manevi, fikri ve düşünce boyutunda her şekilde yardım etmek mecburidir. Peygamber bir hadisinde "Eğer cennette bana komşu olmak istiyorsanız mazlumun hakkını zalimden alın" diyor. Peygamberlerin aslı amacı hakikati ve adaleti insanlara güvenli bir şekilde ulaştırmaktır. "Güven içinde yaşayın", "Güven içinde şehre girin", cümleleri temenni değil bir Allah'ın bize bir emridir. Güvenlik sağlanmalıdır."

Yüce Allah'ın başkası için harekete geçmeyerek adil olmayan insanları kınadığını belirten Akaras, "Allah'ın gönderdiği tüm peygamberler ve dinler için asıl amaç dünyanın adalet mücadelesi ve güvenli bir ortam oluşturmak. Bizim için bu amaç doğrultusunda çaba göstermek asli görev olmalıdır. " dedi.

Güvenli ve adil bir ortam oluşturmanın herkes üzerinde bir vacip olduğuna değinen Ehlader Başkanı, "Adil bir dünya yaratmak ve bunun için çalışmak bizim misyonumuzdur" açıklamasında bulundu.

İşgalci İsrail'in saldırıları

Katil İsrail'in Gazza'ye olan saldırılarına değinen Ehlader Başkanı, "Burada bize birşey öğretmek istiyorlar "Savaş çok kötü bir şey bir daha olmasın" diye bir duygu aşılanıyor. Evet, savaş kötü bir şey ama Aynı zamanda aldığımız zaferi unutturuyorlar. " açıklamasında bulundu.

İşgal rejiminin tarihi boyunca almamış olduğu yardımı bu dönemde aldığına değinen Akaras, "İşgalci İsrail’in bütün katliamlarında 6 Gün Savaşı ve 33 gün Savaşlarında bile almadığı yardımı ABD, Fransa ve İngiltere'den talep etti. Bu Siyonist İsrail'in aldığı darbenin ne kadar büyük olduğunu gösterir." dedi.

Ehlader Başkanı açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Putin'in dediği gibi "orada öyle insanlar var ki onlar sizden korkmuyor."  Oradakiler ölümden korkmuyor, ölümü istiyorlar. Şehit Hacı Kasım Süleymani'nin dediği gibi "ben dere tepe dağ bayır şehadeti arıyorum." Şehadet arayan birini, bir toplumu yenemezsiniz. Siyonist İsrail nerede yenildi o zaman.  Direniş cephesinin tek bir komuta cephesi var artık. Bu bir amaçtır.  "Siyonist İsrail'e girip herkesi öldürelim" amaçlı bir şey değil. Tüm direniş cephesi tek bir komuta merkezinde yönetiliyor ve bunun bir hedefi var. Bu hedef büyük bir Direniş Hareketi ile amaca hizmet etmektedir."

Siyonist İsrail rejiminin kâğıttan kaplan olduğuna değinen Akaras, "Siyonist İsrail'in en büyük komutanlarını yatak odalarında esir alındılar. "İsrail Çok büyüktür", "İsrail yenilmez", "İsrail İstihbaratı hata yapmaz" gibi algıların hepsi tarihe karışmıştır." dedi.

İnsanların vicdanında artık kararlar verildiğine değinen Ehlader Başkanı konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:

"Katil İsrail'in medyaları da, Askerleri de yenilmiştir. İnsanların vicdanları tüm bul algılara ve oyunlara karşı galip gelmiştir. Artık geçekleri insanlarımızdan saklama ve çarpıtma oyunlarını kazanamıyorlar. Dünya'nın her yerinde Filistin gösterilerine engel olunsa da insanları artık medya ile kandıramıyorlar. Hamas'ın operasyonları Dünya'yı ikiye ayırdı. Dünya vicdanlılar ve vicdansızlar diye ikiye ayrılmıştır. Bu Hamas'ın başarısıdır. Kim zalim kim mazlum ortaya çıkmıştır."

Filistin halkının önüne sunulan 3 seçenekten bahseden Akaras şunları kaydetti:

"İlk seçenek olarak teslim olacaksınız dendi. Bu seçeneği zaten 80 yıldır dayatıyorlar ve 2 milyon Filistinli Dünya'nın farklı ülkelerinde mülteci olarak yaşıyor.

2.seçenek olarak bekleyin ve biz sizi teker teker öldürelim dendi. Bu seçenek de 80 yıldır uygulanıyor. 1948'den beri Filistin'de her gün insanları keyiflerince öldürdüler.

3.seçenek olarak da Filistin halkı ve Hamas izzetli ve şerefli şekilde mücadele edip her gün ölmek yerine şerefimizle direnerek, mücadele içinde ölelim dediler. Geçmiş yıllara bakınca her sene bu kadar Filistinli 1 yıl içinde zaten ölüyor. Siyonist İsrail Keyfine göre Filistinlileri öldürüyordu."

İşgalci İsrail'de sivil olup olmadığı sorusuna yanıt getiren Ehlader Başkanı, "İsrail’de sivil yoktur. İsrail’de işgalci var, yerleşimci var, gaspçı var. Filistin toprakları içinde bulunan her İsrailli işgalcidir. Orada ki tek sivil Hamas ve Filistin halkıdır. Dışarıdan gaspçı olarak gelen Yahudiler oradan gitmelidir" sözlerini kaydetti.

Siyonist İsrail ile normalleşen ülkelere değinen Akaras, "Normalleşen ülkeler bilmelidir ki Siyonist İsrail kaybedecek. Karabağ işgal edildiğinde nasıl Azerbaycan’ın yanında olduysak Filistin işgalinde de işgalci ile savaşmalıyız. İşgalci Ermenistan'a gösterdiğimiz tepkiyi işgalci İsrail'e karşı neden gösteremiyoruz. Bu savaşı milletler olarak Hamas, rejimler olarak İsrail kazanmıştır" açıklamasında bulundu.

Ehlader Başkanı konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"İşgalci İsrail devlet değildir. Bu yüzden 2 devletli çözüm meselesi makul bir bakış değil ihanettir. Neden İstanbul İşgal edilince İngilizler ile oturup pazarlık yapmadık. Savaştık ve toprağımızı aldık. Nasıl 2 devletli çözüm diye oturup topraklarımızın yarısını vermediysek, 2 devletli çözümde böyledir. Karşımızda bir devlet yok. Hırsız ve Gaspçı bir rejim var ve hırsızla pazarlık olmaz.  Toprak namustur ve Filistin toprağı Müslümanların namusudur. İlk kıblemizdir.

“Filistin halkını tahliye edelim” diye bir fikir var. “Orada yaşayan sivillere acıyıp bölgeyi tahliye edelim, boşaltalım” deniyor. “Hamas ile İsrail rahat rahat savaşsın” diyorlar. Bu düşünce Filistin'e ihanettir. Bu Gazze'yi İsrail'e verme planıdır. Bu tuzağa Filistin milleti hariç herkes düşüyor. Filistin’deki herkes sivildir. Tüm Filistin'i nasıl boşaltacaksın, neden boşaltacaksın ve nereye göndereceksin?"

Son 15 günde Gazze'de 1500 çocuğun şehit olduğuna değinen Akaras, "ABD başkanı Biden İsrail'e geliyor ve yönetimi tebrik ediyor. Batının demokrasinin ne kadar adil olduğunu artık herkes görmüştür! Kuran yakılırken "düşünce özgürlüğü" diyen batı rejimleri işgalci İsrail protestolarına yasaklar koyuyor, tutuklamalar yapıyor. Herkes batının gerçek yüzünü ve çıkarcı anlaşmalarını fark etmiştir" dedi.

Ehlader Başkanı Akaras açıklamalarını şu şekilde devam etti:

"Filistin'in geçlerinin taş atan çocuklardan füze ve silahla kendini savunacak duruma gelmesini de düşünmemiz lazım. Bizler kendi üzerimize düşeni yapmıyoruz ama üzerine düşenden çok daha fazlasını yapanlara da karşı çıkmayalım, engel olmayalım. Bizler konsolosluk önüne gidip bağırınca tüm sorumluluğumuzu attığımızı düşünüyoruz ama bu yeterli değildir. Tabi ki bu yürüyüşler, eylemler olmalıdır ama asla bunlarla yetinmemeliyiz.

Tüm bu olayların sonunda Siyonist İsrail'in yok oluş sürecine girdiği açıkça ortadadır. Bu hareket zaferle sonuçlanacaktır. İsrail Hamas'ı ve Hizbullah'ı yenecek güçte değildir. Filistin kurtuluş, İsrail yok oluş dönemine girmiştir."