Bugun...



Hz. Fatıma’dan (s.a) Kırk Hadis - 3

Hz. Fatıma’dan (s.a) Kırk Hadis - 3

facebook-paylas
Tarih: 03-01-2022 09:31

Hz. Fatıma’dan (s.a) Kırk Hadis - 3

Yazıklar Olsun!

21- Hz. Fatıma (s.a), Hz. Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kocasını öfkelendiren kadına yazıklar olsun; kocası kendisinden razı olan kadına da ne mutlu.”[1]

Azap Gören Kadınlar

22- Hz. Fatıma (s.a), Hz. Resulullah’ın (s.a.a) Miraç gecesi, cehennemde azap gören kadınlar hakkında şöyle buyurduğunu naklediyor: “...Saçıyla asılan kadının suçuna gelince, o kadın saçını erkeklerden örtmüyordu. Diliyle asılan kadının suçuna gelince, o kadın kocasını incitiyordu... Başı, domuz başı, gövdesi de eşek gövdesi gibi olan kadının suçuna gelince, o kadın söz taşıyan ve yalancı idi. Köpek şeklinde olan kadının suçuna gelince, o kadın makyaj yapan, bağırarak çok ağlayan ve kıskançlık yapan birisi idi...” [2]

Bu ve Takipçileri!

23- “Babam Resulullah (s.a.a), Ali’ye (a.s) bakıp şöyle buyurdu: “Bu ve bunun Takipçileri cennettedirler.” [3]

Sizden Soracağım!

24- “Babam Resulullah’ın (s.a.a), ölümüne yol açan hastalığında -evi ashabıyla dolu iken- şöyle buyurduğunu duydum: "Ey insanlar! Çok geçmeksizin sizin aranızdan ayrılacağım. Mazeretinizi tamamlayacak (size bir özür bırakmayacak) bir söz size söylüyorum. Bilin ki ben sizin aranızda Rabbimin kitabını ve itretim olan Ehl-i Beyt’imi emanet bırakıyorum." Sonra Ali’nin elini tutarak, şöyle buyurdu: "Bu Ali, Kur’an iledir, Kur’an da Ali ildedir. Bunlar Kevser havuzunun başında yanıma gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmayacaklar. Ben kıyamet günü, benden sonra bunların hakkında nasıl davrandığınızı sizden soracağım.” [4]

Camiye Girerken!

25- Hz. Resulullah (s.a.a) camiye girişinde şöyle diyordu: “Allah’ın adıyla; Allah’ım! Muhammed’e salat eyle; günahımı bağışla; rahmetinin kaplarını yüzüme aç.” Camiden de çıktığında şöyle diyordu: “Allah’ın adıyla; Allah’ım! Muhammed’e salat eyle; günahımı affet; lütuf ve bağış kapılarını yüzüme aç.” [5]

Kim O Vakit Bir Hayır Dilerse

26- “Cuma günü öyle bir vakit vardır ki, Müslüman bir kul o vakitte Allah’tan bir hayır dilerse, Allah onu ona bağışlar. O vakit de, güneşin yarısının batmaya koyulduğu andır.” [6]

On Beş Belaya Duçar Eder!

27- “Babam Resulullah’dan (s.a.a) namazında gevşeklik yapan kadın ve erkekler hakkında soru sorduğumda şöyle buyurdular: “Kadın ve erkeklerden her kim namazında gevşeklik yaparsa, Allah-u Teâlâ, onu on beş belaya duçar eder: Allah-u Teâlâ, bereketi ömründen, rızkından kaldırır; salih insanların simasını onun yüzünden giderir; yaptığı her işe ücret (mükafat) verilmez; duası göklere yükselmez (müstecab olmaz); salih insanların duasından nasibi olmaz; zelil olarak ölür, açken ölür, susuz olarak can verir. Öyle ki dünya nehirlerinin suyunu bile ona verirlerse, susuzluğu giderilmez. Allah-u Teâlâ, onu kabirde rahatsız etmesi için bir meleği memur eder; kabri dar olur; kabri karanlık olur. Allah-u Teâlâ, halkın ona baktığı halde yüz üstü çekip sürümesi için bir meleği görevlendirir. Sıkı bir hesaba (sorgu suale) tabii tutulur. Allah-u Teâlâ, (rahmet gözüyle) ona bakmaz; onu (günahlardan) arındırmaz ve onun için elemli bir azap olur.” [7]

Bu Ümmetin Babaları!

28- “Muhammed (s.a.a) ve Ali (a.s), bu ümmetin babalarıdırlar. Onların eğriliklerini düzeltir; itaat ettiklerinde onları ebedi azaptan kurtarır ve uyum sağladıklarında da onları daimi nimete götürürler.” [8]

Ali’nin Kim Olduğunu Biliyor musun?

29- Hz. Fatıma (s.a) Hz. Ali’yi (a.s) kınayan bir cahile şöyle buyurdu: “Ali’nin kim olduğunu biliyor musun? O, rabbani bir İmam, nurla dolu bir vücut, arif ve efendilerin kutbu, pak ailenin oğlu, doğru olanı konuşan, imamet dairesinin merkezi, Peygamber’in iki gülü ve cennet gençlerinin efendileri olan Hasan ve Hüseyin’in babasıdır.” [9]

Özür Yolu Bırakmamıştır!

30- “Allah-u Teâlâ, Gadir-i Hum vakıasından sonra hiç kimseye bir bahane ve özür yolu bırakmamıştır.” [10]

 

----------------

[1]- Biharu’l-Envar, c.8, s.310.

[2]- Biharu’l-Envar, c.8, s.309.

[3]-  İhkaku’l-Hak, c.7, s.308.

[4]- Yenabiu’l-Mevedde, s.44.

[5]-  Müsned-i Fatımatu’z-Zehra, s.215; Sünen-i Tirmizi, hadis: 289; Sünen-i İbn-i Mace, hadis: 763; Müsned-i Ahmet, hadis: 252212, 252213, 252215.

[6]- Müsned-i Fatımatu’z-Zehra, s.227.

[7]- Müsned-i Fatımatu’z-Zehra, s.235.

[8]- Biharü’l-Envar, c.23, s.259; Tefsiru’l-Burhan, c.3, s.245; Nehcu’l-Hayat, s.37.

[9]- Riyaheynu’ş-Şeria, c.1, s.93; Nehcu’l-Hayat, s.44.

[10]- Hisal, c.1, s.173; Delailu’l-İmamet, s.38; Nehcu’l-Hayat, s.42.




Bu haber 1747 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER NURANİ SÖZLER Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI