Bugun...


İmam Cevad'ın (a.s) Mübarek Doğum Günü
Tarih: 22-01-2024 11:29:01 Güncelleme: 22-01-2024 11:30:01 + -


KEVSER KÜLTÜR MERKEZİ ailesi olarak İmam Cevad'ın (a.s) mübarek doğum günü münasebeti ile, İmam-ı Zaman'a (a.f), Veliyyi Emri Müslimin’e, Müçtehitlerimize ve tüm Ehlibeyt aşıklarına tebrik arz ederiz.

facebook-paylas
Tarih: 22-01-2024 11:29

İmam Cevad'ın (a.s) Mübarek Doğum Günü

“İmam Cevad” diye meşhur olan Muhammed b. Ali b. Musa (Arapça: محمد بن علي بن موسی), Şiaların dokuzuncu imamı ve İmam Rıza’nın (a.s) oğludur. Hicretin 195. yılında Recep ayında Medine’de dünyaya geldi. İmam Cevad (a.s) 25 yaşındayken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından şehit ettirildi ve dedesi İmam Musa b. Cafer’in (a.s) Kazımeyn’deki türbesinde toprağa verildi.[1] İmam Rıza (a.s), oğlu İmam Cevad (a.s) dünyaya geldiğinde doğumunun Şialar için çok hayırlı ve bereketli olduğunu söylemiştir. İmam Rıza’nın (a.s) şehadetinden sonra bazıları kardeşi Abdullah b. Musa b. Cafer’in peşine gittiler, bazıları da “Vakıfilere” katıldı. Ancak Şiaların çoğunluğu o zaman daha küçük yaşta olan İmam Cevad’ın (a.s) imametine kabul ederek ona tabi oldu. İmam Cevad (a.s) ile saray bilginleri arasında çeşitli münazaralar yapılmıştır. İtikat, tefsir, fıkhın çeşitli konuları ile ilgili çeşitli hadisler İmam Cevad’dan (a.s) elimize ulaşmıştır.

 

Doğumu ve Şehadeti

Tarihçilerin kayıtlarına göre, İmam Cevad (a.s) hicretin 195. yılında Medine’de dünyaya gelmiştir. Ancak doğum günü ve ayı hakkında fikir ayrılıkları mevcuttur. Şeyh Tusi’nin “Misbahü’l Müteheccid”[2] kitabında naklettiği meşhur görüşe göre Recep’in onunda dünyaya gelmiştir. Ancak çok sayıdaki kaynağa göre İmam Cevad (a.s) Ramazan ayının ortasında dünyaya gelmiştir.[3] İmam Cevad (a.s) 25 yaşında iken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından Bağdat’ta şehit edilmiştir. Kâzımeyn’de dedesi İmam Musa Kâzım’ın (a.s) türbesinin yanında toprağa verilmiştir.[4]

 

İmametinin Delilleri

İmam Cevad’ın (a.s) imameti hicri 203 yılından 220 yılına kadar toplam 17 yıl sürmüştür. İmam Cevad’ın (a.s) imametine birçok rivayet ve karine delalet etmektedir. Örneğin: İmam Rıza’nın (a.s) ashabından birisi halifesi ve vasisi hakkında kendisine yönelttiği bir soruda İmam Rıza (a.s) kendi eliyle önünde oturan oğlu Ebu Cafer’i (İmam Cevad’ı) işaret etmiştir.[5] Başka bir rivayette İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bu Ebu Cafer’i kendi yerime tayin etmiş ve ona makamımı vermişim. Bizler küçüklerin büyüklerinden miras aldığı bir ailedeniz. [6] Yani büyükler ilmi mirası aldıkları gibi küçüklerimiz de hiçbir fark olmadan ilmi büyüklerden miras alırlar. Bir başka rivayette ise İmam Rıza’nın (a.s) ashabından olan Ebü’l Hasan b. Muhammed, İmam Rıza’dan (a.s) şöyle duyduğunu rivayet etmiştir: “Ebu Cafer, ailem arasında benim halifem ve vasimdir.”[7]

 

İmamet

İmam Cevad’ın (a.s) imameti iki Abbasi halifesi ile aynı döneme rastlamıştır. Birincisi 193 h.k. yılından 218 h.k. yılına kadar halifelik yapan Me’mun’dur. İmam Cevad (a.s), ömrünün 23 yılını bu Abbasi halifesi zamanında geçirmiştir. İkincisi, 218 h.k. yılından 220 h.k. yılına kadar halifelik yapan Mu’tasım’dır. İmam Cevad’ın (a.s)  imametinin iki yılı bu halife döneminde geçmiştir. İmamın yaşadığı şehir Medine idi. Ancak mezkûr iki Abbasi halifesinin isteği üzerine İmam, Bağdat’a yolculuk yapmış ve Mu’tasım zamanında orada şehit olmuştur. İmam Cevad (a.s), bir kere Me’mun zamanında 214 (veya 215) h.k. yılında Bağdat’a yolculuk yapmış ve orada kısa bir süreliğine kalmıştır. Bu süre zarfında saray âlimleri ve başka âlim ve fakihlerle çeşitli konularda münazaralar yapmıştır.[8]

 

Şehadeti

Abbasi Halifesi Mu’tasım, İmam Cevad’ı (a.s) Medine’den Bağdat’a çağırmış ve İmam Cevad (a.s) da 220 h.k. yılında Sefer ayının 28’inde Bağdat’a ulaşmış ve aynı yılın Zilkade ayında Bağdat’ta şehit olmuştur.[9] İmam Cevad’ın (a.s) şehadeti bazı kaynaklarda Zilhicce[10] ayının beşinde veya altısında bazı kaynaklarda ise Zilkade ayının sonunda olduğu zikredilmiştir.[11]

 

------------

[1]- Kuleyni, Usul-u Kâfi, c.1, s.492; el-Müfid, el-İrşad, c.2, s.264.

[2]- Şeyh Tusi, Misbahü’l Müteheccid, s.804-805; Fazl b. Hasan Tabersi, s.128.

[3]- Bkz. Sa’d b. Abdullah Eş’ari, s.99; Delailü’l İmamet, s.383.

[4]- İbn-i Şehraşub, Menakibu Al-i Ebi Talib, c.4, s.379; Meclisi, Biharü’l Envar, c.50, s.12-13.

[5]- Şeyh Müfid, el-İrşad, c.2, s.265.

[6]- Şeyh Müfid, el-İrşad, c.2, s.266.

[7]- Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbari’r-Rıza, c.2, s.586.

[8]- İbn-i Şehraşub, Menakibu Al-i Ebi Talib, c.1, s.380.

[9­]- Şeyh Müfid, el-İrşad, s.481.

[10]- İbn-i Ebi es-Selc, s.13.

[11]- Said b. Abdullah Eş’ari, s.99; Fazıl b. Hasan Tabersi, c.2, s.106.




Bu haber 704 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI