Bugun...


Salih Amel - 4
Tarih: 23-11-2023 15:31:43 Güncelleme: 23-11-2023 15:31:43 + -


Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 23-11-2023 15:31

Salih Amel - 4

….

İkinci Vesile: Nafileler

 

Daha önce dedik ki, namaz; seyir ve sülûkun, Allah'a yakınlığın ve O'nu zikretmenin en iyi yoludur. İnsanın özel yaratılışına ve onun tekâmül yolunu herkesten daha iyi tanıyan Allah-u Teâlâ namazı meşru kılmış, kemal ve saadeti doğrultusunda ondan yararlansın diye namazı Peygamberi (s.a.a) vasıtasıyla insanlara hediye etmiştir. Namazda belli bir sınır da yoktur; insanlar her zamanda, her mekânda ve bütün şartlar altında ondan yararlanabilirler.

Genel olarak namaz farz ve nafile olmak üzere ikiye ayrılır. Farz namazlar altı tanedir ve şunlardan ibarettir: Günlük namazlar, âyât namazı, cenaze namazı, tavaf namazı, adak veya yemin etme vasıtasıyla farz olan namaz ve babanın büyük oğlu üzerine farz olan kaza namazı.

Günlük farz namazlar bütün mükelleflere farzdır; ancak diğer farz namazlar özel zamanlarda ve belli başlı şartlar altında farz olur. Saadet ve kemali talep eden bir insan birinci mertebede farzları meşru olduğu gibi yerine getirmelidir. Eğer onları ihlâs ve kalp huzuruyla yerine getirecek olursa, onlar (Allah'a doğru) iyi mukarrib ve yaklaştırıcı olurlar. Farzları terk ederek sünnet ve nafilelerle Allah'a yakınlık bulmak istemenin dinde yeri yoktur. Farzları terk edip bazı sünnetlerle, zikir ve dualarla tekâmül yolunda ilerleyip yüksek makamlara ulaşacağını sanan bir kimse kesinlikle yanılmaktadır. Ama farzları yerine getirdikten sonra nafileler ve sünnetler vasıtasıyla Allah'a yakınlık bulup yüksek makamlara erişilebilir.

Nafile namazlar çoktur; ancak genel olarak günlük nafileler ve diğer sünnet namazlar olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Günlük nafileler otuz dört rekâttır ve onlar şunlardan ibarettir: Öğlenin nafilesi sekiz rekât, ikindinin nafilesi sekiz rekât, akşamın nafilesi dört rekât, yatsı namazının nafilesi iki rekât, sabah namazının nafilesi iki rekât ve teheccüt namazı (gece namazı) ise on bir rekâttır.

Hadis kitaplarında günlük nafilelerin kılınması önemle vurgulanmış, onun için sevaplar ve etkiler vaat edilmiş ve farz namazların tamamlayıcısı olarak tanıtılmıştır. Ancak, günlük nafileler dışında özel zamanlarda, belli başlı şartlar altında ve hususî mekânlarda diğer namazlar da meşru kılınmış ve onlar için sevaplar belirtilmiştir ki, isteyenler sünnet namazlarının çeşitlerini, onların sevap ve faydalarını hadis ve dua kitaplarında bulabilirler, Allah'a doğru seyir ve sülûkta ve nefsini mükemmelleştirmede onlardan istifade edebilirler.

Ayrıca namaz, her zamanda, her mekânda ve her durumda sünnettir ve sülûk eden kimse ondan istifade edebilir. Bu vesileden istifade etmenin yolu da her zaman açıktır. İnsan her zaman, her mekânda ve her ortamda bu büyük feyizden yararlanarak Allah-u Teâlâ ile bağlantı kurabilir.

İmam Ebu'l-Hasan şöyle buyuruyor: Nafile namaz, müminin Allah'a yaklaşmasına sebep olur. [1]

İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) şöyle naklediliyor: Doğrusu insanın namazının bazen üçte biri, bazen dörtte biri ve bazen de beşte biri yukarı yükselir (kabul olur). Ancak kalp huzuruyla kılınan namazın (tamamı) yukarı çıkar. Dolayısıyla biz farz namazları telafi etmiş olmak için nafileleri yerine getirmekle emredildik. [2]

Hz. Resulullah (s.a.a), Allah-u Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu nakleder: Benim yanımda, kulumun kendisine farz kıldığım farzları yerine getirmesinden daha sevgili bir şey yoktur. O nafileleri yaparak o kadar sevimlilik kazanır ki, artık ben onun işiten kulağı, gören gözü, konuşan dili, eşyaları tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Beni çağırırsa, icabet ederim ve eğer bir şey isterse, ona veririm. Ben müminin ruhunun alınmasında ettiğim tereddüt kadar hiçbir şeyde tereddüt etmiş değilim. O, ölümü istemez ve ben de onun üzülmesini istemem. [3]

 

Üçüncü Vesile: Gece (Teheccüt) Namazı

Nafileler arasında, teheccüt namazı hepsinden daha fazla fazilet taşımaktadır. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde de bu hususta oldukça fazla tavsiyeler vardır.

Allah-u Teâlâ, Resul'üne (s.a.a) şöyle buyuruyor: Gecenin bir kısmında uyanıp namaz kıl; bu namaz, sana mahsustur ve farz namazlardan fazla bir namazdır. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. [4]

Has kullarını överken de şöyle buyuruyor: Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler. [5]

Yine müminleri tavsif edince şöyle buyuruyor: Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Artık hiçbir nefis onların yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, kendileri için gözler aydınlığı (sevindirici) olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez. [6]

Hz. Resulullah'tan (s.a.a) şöyle naklediliyor: Allah-u Teâlâ dünyaya, sana hizmet edenleri zahmet ve zorluğa düşür ve seni terk edenlere hizmet et, diye vahyetmiştir. Allah'ın kullarından biri gecenin karanlığında ıssız bir köşeye çekilerek Rabbine münacat edince, Allah onun kalbini nurlu eder. "Ya Rab", "Ya Rab" dediği zaman Allah tarafından, "Lebbeyk ey benim kulum! Ne istersen iste vereyim! Bana tevekkül et ki, sana kifayet edeyim." diye bir ses gelir. Sonra Allah-u Teâlâ meleklere der ki: "Ey benim meleklerim! Beyhude işlerle uğraşanlar lüzumsuz oyun ve eğlence ile uğraşırken ve gafiller uykudayken, benim kulumun gecenin karanlığında benimle nasıl halvet ettiğini görüyor musunuz?! Siz şahit olun ki, ben bu kulumun günahlarını affettim." [7]

Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) buyuruyor ki: Ümmetimin en şereflisi, Kur’an’ı taşıyanlar (ezberleyenler, müfessirler, amel edenler vs.) ve gece teheccüt edenlerdir. [8]

Yine Resulullah'tan (s.a.a) şöyle naklediliyor: Cebrail teheccüt hakkında bana o kadar tavsiye etti ki, ümmetimden iyi kişilerin geceleyin (hiç) uyumayacaklarını sandım. [9]

Başka bir yerde de Hz. Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Gece yarısı kılınan iki rekât namaz, benim yanımda dünyadan ve dünyada olan şeylerden daha sevgilidir. [10]

İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Teheccüt namazı yüzü güzelleştirir, ahlâkı iyileştirir ve insana güzel koku verir. Rızkı fazlalaştırır ve borcu ödetir. Hüznü giderir ve göze parlaklık verir. [11]

Hz. Resulullah'tan (s.a.a) şöyle naklediliyor: Teheccüt namazı, Allah'ın hoşnutluğu ve meleklerin sevgisi için bir vesiledir. Teheccüt namazı peygamberlerin sünneti, marifet nuru ve imanın temelidir. (Zira teheccüt namazı vesilesiyle iman kuvvetlenir.) Bedenlere huzur verir ve şeytanı öfkelendirir. Düşmana karşı bir silahtır, duanın ve amellerin kabul olması için bir vesiledir. İnsanın rızkını bereketlendirir. Ölüm meleği ile namaz kılan arasında şefaatçidir. Kabrin meşalesi ve kilimi, Nekir ve Münker (meleklerin)in cevabıdır. Kıyamete kadar kabirde, namaz kılanın dostu ve ziyaretçisi olur. Kıyamet günü gelip çatınca, namaz onun üzerine gölge eder, başının tacı, bedeninin elbisesi olur. (Kıyamette) etrafında dönen nuru ve onunla cehennem arasında perde olur. Mümin için Allah katında hüccet, amel terazisinin ağırlığına vesile, sırat köprüsünden geçiş belgesi ve cennetin kilididir. Zira namaz tekbirdir, hamttır, tespihtir, övgüdür, kutsamadır, tazimdir, tilavet ve duadır. Doğrusu, vaktinde kılınan namaz, amellerin en faziletlisidir. [12]

Teheccüt namazının faziletiyle ilgili birçok ayet ve hadis vardır. Hz. Resulullah'ın (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamlarının (a.s) teheccüt namazına özel bir ilgisi vardı. Evliyaullah ve arifler devamlı teheccüt namazı kılarak, seherlerde dua ve zikrederek yüce makamlara ulaşmışlardır. Allah'ın kulunun seher vakti uykudan uyanarak, yumuşak ve rahat yatağı bırakarak abdest alması ve gecenin karanlığında bütün gözlerin uykuya daldığı bir vakitte âlemlerin Rabbinin huzurunda durarak ona içini açması ve derdini dökmesi, onunla raz-u niyaz etmesi, ağlayıp yakarması, manevî miraç ile daha yüksek bir âleme yükselmesi, gökyüzündeki meleklerle hemseda olup Allah'ı tespih etmesi, O'nu kutsayıp hamt etmesi ne kadar da güzel ve zevk vericidir! Böyle bir hâlde onun kalbi ilâhî nurların parlayış merkezi olur ve ilâhî cezbelerle kurb (Allah'a yakınlık) makamına yükselir.

 

Teheccüt Namazının Kılınış Tarzı

Teheccüt (gece) namazı toplam on bir rekâttır. Sabah namazı gibi iki rekât halinde kılınır. Sekiz rekâtı “teheccüt (gece) namazı” niyetiyle, iki rekâtı “şef'i namazı” niyetiyle ve bir rekâtı da “vitir namazı” niyetiyle kılınır.

Teheccüt namazı için belli başlı adap ve dualar zikredilmiştir ki, bunları dua ve hadis kitaplarında ayrıntılarıyla bulmak mümkündür.

Ayetullah İbrahim EMİNÎ

 

-----------

[1]- Biharu'l-Envar, c.78, s.36.

[2]- Biharu'l-Envar, c.78, s.28.

[3]- Biharu'l-Envar, c.87 s.31.

[4]- Biharu'l-Envar, c.87 s.31.

[5]- Furkan, 64.

[6]- Secde, 16-17.

[7]- Biharu'l-Envar, c.84, s.137.

[8]- Biharu'l-Envar, c.87, s.138.

[9]- Biharu'l-Envar, c.87, s.139.

[10]- Biharu'l-Envar, c.87, s.139.

[11]- Biharu'l-Envar, c.87, s.153.

[12]- Biharu'l-Envar, c.87, s.161.




Bu haber 644 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI