Bugun...



Şia’nın Gaybet Dönemi’ne Girişine Ortam Hazırlanması - 1

“Gaybet” ve “Mehdeviyet” konusu Müslümanlar arasında, özellikle Şia arasında çok eskilere dayanıp Müslümanların zihniyeti, Nebevî ve Alevî Hadisler vesilesiyle bu hakikatle tanışmışlardı.

facebook-paylas
Güncelleme: 23-06-2023 11:23:36 Tarih: 09-06-2023 14:01

Şia’nın Gaybet Dönemi’ne Girişine Ortam Hazırlanması - 1

Bismillahirrahmanirrahim

Kaynaklarımız, Hz. Peygamber (s.a.a.) ve hidayet İmamlarının (a.s) gaybetin gerçekleşeceği ve gaybet konusuyla alâkalı haberlerle doludur.

Şeyh Tûsî bu konuda şöyle diyor: “Gaybetinin vuku bulmasından yıllar önce İmam Mehdi’nin (a.f.) babalarından rivayet edilen yaygın hadislerde onun İmametine delalet eden haberler yer almıştır. Bu haberler, İmam Mehdi’nin (a.f) gaybetinin olacağını, vuku bulacak olayları, onun biri diğerinden uzun olmak üzere iki gaybetinin olacağını; Birinci gaybetin haberinin malûm olduğunu ve ikinci gaybetin haberinin malûm olmadığını bildirmektedir …” [1]

Şeyh Tûsî, konunun devamında Hz. Peygamber (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) “İmam Mehdi’nin (a.f) Gaybeti” hakkında rivayet edilen bazı hadislere değinmektedir. Şeyh Sadûk’un “Kemâlu’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me” ve İbn-i Ebi Zeyneb Nu’mânî’nin “el-Gaybe” isimli eserinde, Hz. Peygamber (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s) bu konu hakkında birçok hadis nakletmişlerdir.

Ehlisünnet kaynaklarında da bu konuyla alâkalı pek çok rivayet vardır. Bu hadisleri dikkate alarak araştırmacıların da söylediği gibi Şia ve Ehlisünnet kaynaklarında İmam Mehdi (a.f) ve onun gaybeti hakkında nakledilen hadisler, olayın ne kadar bilinir, yaygın ve inkâr edilemez bir konumda olduğunu göstermektedir. Bu yüzden Şia mezhebi 260 yıllık bir geçmişiyle kendisini bu duruma hazırlamış ve “Gaybet Asrı”na giriş yapmıştır.

Şia düşüncesi “Gaybet ve Mehdeviyet” meselesinin özünden bahsetmenin yanı sıra, Hz. Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) hadisleri bu konunun özelliklerini, inceliklerini ve cüziyatını beyan etmektedir. Konunun daha iyi anlaşılması için Hz. Peygamber’den (s.a.a) İmam Cevad’ın (a.s) Dönemi’ne kadar olan hadisleri ayrı ve Gaybet Dönemi’ne yakın olması hasebiyle Askeriyeyn (a.s) Dönemi’ni ayrı olarak ele alıyoruz:

1- Hz. Resulullah (s.a.a)

Abdurrahman b. Abbas şöyle diyor: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Allah (c.c) yeryüzüne nazar etti ve beni “Peygamber” olarak seçti. Sonra bir daha nazar etti ve Ali’yi (a.s) “İmam” olarak seçti. Bana, onu kendime kardeş, veli, halife, vasi ve vezir seçmemi emretti. O halde Ali bendendir; o, kızımın eşi, iki çocuğum Hasan ve Hüseyin’in (a.s) babasıdır.

Biliniz ki Allah-u Teâlâ beni ve onları kulları için hüccetler karar kıldı ve Hüseyin’in sülbünden, benim emrimi ayakta tutacak, benim vasiyetimi koruyacak İmamlar karar kıldı. Onların dokuzuncusu Ehlibeytimin Kaim’i ve ümmetimin Mehdi’sidir. Halk içinde görünüm, konuşma ve fiiller açısından bana en çok benzeyen Mehdi’dir.

Mehdi, uzun ve hayret uyandırıcı gaybetinden sonra zuhur ederek İlâhî emirleri ilân edip açığa çıkartacaktır. O, zuhuruyla İlâhî dini aşikâr edecek ve Allah ve melekler tarafından teyit edilecektir. O, zuhuruyla zulümle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır. [2]

2- İmam Ali (a.s)

Abdulazim Hasenî, İmam Cevad’dan (a.s.), İmam Cevad (a.s) da babaları İmam Ali’den (a.s) şöyle nakdediyor: Kaim’imiz için uzun gaybet olacaktır. Şiaları, çobanlarını arayıp da bulamayan bir sürü gibi görüyorum.

Biliniz ki Kaim’in Gaybet Dönemi’nde dinini koruyan ve kalbi, gaybetin uzun olmasından dolayı katılaşmayan kimse, kıyamet gününde benim ile aynı yerde ve aynı derecede olacaktır”

Daha sonra şöyle buyurdu: Kaimimiz kıyam ettiği zaman, onun boynunda hiç kimsenin biatı yoktur, bundan dolayı doğumu gizli ve kendisi gaib olacaktır. [3]

3- Hz. Fatıma (s.a)

Cabir b. Abdullah Ensarî, çeşitli yollardan nakledilen bir rivayette Hz. Fatıma’nın (s.a) elinde annelerinin adıyla birlikte ve sonuncusu Kaim-i Âl-i Muhammed olan on bir İmam’ın isminin yer aldığı hayranlık uyandıracak parlaklıkta bir sahifenin görüldüğünü haber vermiştir. [4]

4- İmam Hasan Muçteba (a.s)

Ebu Said Ukeysa şöyle naklediyor: İmam Hasan (a.s), Muaviye ile antlaşma imzaladıktan sonra halk onun yanına geldi ve gelenlerin bazıları antlaşma yapmasından ötürü onu melâmet ettiğinde, İmam Hasan (a.s) şöyle buyurdu: “Yazıklar olsun size! Ne yaptığımı bilmiyorsunuz? Yaptığım bu şey, Şia’mın üzerine güneşin doğması veya batmasından daha hayırlıdır. Acaba siz, Hz. Peygamber’in (s.a.a) buyruğundaki itaat edilmesi farz olan ve cennet ehlinin iki gencinden birisi olduğumu bilmiyor musunuz?” “Evet” dediler. İmam Hasan (a.s) şöyle buyurdu: “Acaba siz, Hızır’ın gemiyi deldiği, duvarı düzelttiği ve çocuğu öldürdüğü zaman, Allah’ın nezdinde doğru ve hikmetli olan bu işlerin, Musa’nın sinirlenmesine; zira bu hikmetinin ona gizli olup onun sinirlenmesine sebep olduğunu bilmiyor musunuz?

Hz. İsa’nın kendisine iktida ederek namaz kıldığı, Allah’ın doğumunu gizlediği ve kıyam ettiğinde hiç kimsenin üzerinde biatı etmemiş olması için şahsını gaybete çektiği Kaim’in (a.f) dışında hepimizin kendi dönemindeki her zalimin üzerimizde bir biatının olduğunu bilmiyor musunuz?

Bu şahıs, Seyyidetu’n-Nisa el-Âlemîn (kadınların efendisi)’nin oğlu Hüseyin’in dokuzuncu oğludur. Allah, onun ömrünü Gaybet Döneminde uzatmış ve sonra kendi kudretiyle kırk yaşından daha az bir yaşta genç bir sureti aşikâr yapacaktır. Bu işin sebebi Allah’ın her şeye Kadir olmasının bilinmesi içindir.”

5- İmam Hüseyin (a.s)

Abdurrahman b. Haccac, İmam Sâdık’tan (a.s) ve o da babaları İmam Huseyin’den (a.s) şöyle nakletmiştir: “Evlatlarımın dokuzuncusu Hz. Yusuf ve Hz. Musa b. İmran’dan birer özellik almıştır. O, biz Ehlibeyt’in Kaim’idir ve Allah onun işini bir gecede ıslah edecektir.” [5]

Hamedan’lı birisi şöyle diyor: Hüseyin b. Ali’nin şöyle buyurduğunu duydum: “Bu Ümmetin Kaim’i evlatlarımın dokuzuncusudur. O, gaybette olacaktır ve yaşadığı hâlde mirası bölünen kimse gibidir.”

6- İmam Seccad (a.s)

Ebu Hâlid Kabulî şöyle diyor: İmam Seccad’ın (a.s) yanına gidip şöyle arz dettim: Ey Mevlam! Beni Allah’ın itaatini farz kıldığı kişiler hakkında bilgilendir. İmam (a.s) “Allah’ın itaatini farz edip “insanların İmamı” olarak seçtiği kişiler; Emîru’l Muminîn Ali b. Ebi Talib, sonra onun iki oğlu Hasan (a.s) ve Hüseyin’dir (a.s)” buyurdular ve “Bunlardan sonra emir bize kadar ulaştı” diyerek sükût ettiler.

Ebu Hâlid anlatıyor: İmam’a (a.s) şöyle arz ettim: Ey benim Mevlam! Ali’den (a.s) yeryüzünün hüccetsiz kalmayacağı hakkında hadis rivayet edilmiş ve kendisine “Senden sonraki hüccet ve İmam kimdir?” diye sorulduğunda, İmam (a.s) “Oğlum Muhammed, sonra Cafer” diyerek daha sonra Hz. Peygamber’in (s.a.a.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Oğlum ‘Cafer’ dünyaya geldiğinde, ‘Sâdık’ olarak isimlendirin; zira oğullarından beşincisinin bir oğlu olacaktır ve ‘Cafer’ ismini ona vereceklerdir. O, “İmamet” iddiasında bulunacaktır. Şüphesiz o, Allah nezdinde “Cafer-i Kezzab (yalancı)” ve “Allah’a iftira eden” olarak bilinecektir… O gaybet döneminde İlâhî perdeyi ve Allah’ın velisinin gaybet perdesini açmağa çalışacaktır.”

Sonra İmam Seccad (a.s) şiddetle ağlayarak şöyle buyurdu: Sanki Cafer’i, zamanın tağutunu Allah’ın velisinin evini araması için tahrik ettiğini görüyorum… Sonra şöyle buyurdu: Allah’ın velisinin ve Rasulullah’ın vasilerinin On ikincisinin gaybeti uzayacaktır. Ey Eba Hâlid! Şüphesiz gaybet döneminde İmam’ın İmameti’ne inanarak yaşayan ve zuhurunu bekleyen insanlar, her dönemin insanlarından daha faziletlidirler; zira daha fazla düşünebildikleri ve daha fazla anladıkları için gaybet onların nezdinde müşahede etmek gibidir. Allah (c.c) onları bu zamanda Allah Resulü’nün (s.a.a) nezdindeki mücahitler gibi karar kılmıştır. Onlar hakikaten muhlis ve dürüst Şialar olup Allah’ın dinine davet edenlerdir. Sonra şöyle buyurdu: Zuhuru beklemek en büyük kurtuluştur. [6]

7- İmam Bâkır (a.s)

“Mehdi, gaybet, zuhur, zuhur alâmetleri ve zuhurdan sonra çıkacak hadiseler” hakkında İmam Bakır ve İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen hadis ve rivayetler, diğer İmamlardan nakledilen hadislerle mukayese edilemez. İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen rivayetlerin gaybet meselesinin aslını açıklaması yanında, gaybetin bazı özelliklerini açıklama gibi bir özelliği de vardır. Bu rivayetlerin bazılarının dikkate alınması, ortaya koyduğumuz bu iddianın ispatlayıcısı olabilir.

İbrahim b. Ömer Kennasî şöyle diyor: İmam Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: Şüphesiz bu emrin sahibinin iki gaybeti olacak ve Kaim, üzerinde hiçbir kimsenin biatı olmaksızın (kimseye biat etmeyerek) zuhur edecektir. [7]

Ebu Basir, Ebu Cafer Muhammed b. Aliyyi’l-Bâkır’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: İmam Hüseyin’den (a.s) sonra dokuz İmam gelecektir ve onların dokuzuncusu, onların Kaim’idir.

Câbir-i Cu’fi, İmam Bakır’dan (a.s) şöyle naklediyor: Halkın, İmam’ının gaib olacağı bir zaman gelecektir. Ne mutlu gaybet döneminde velayetimize bağlı kalan insanlara! Şüphesiz bu insanların elde ettikleri en az mükâfat, Allah’ın onlara hitap ettiği şu buyruktur: Ey benim sırrıma iman edip gaybetimi kabul eden kullarım ve cariyelerim! Sizleri mükâfatların en iyisiyle müjdeliyorum. Benim kullarım ve cariyelerim sizlersiniz. Yaptığınız amelleri kabul ediyor; sizi bağışlıyor; sizlerin hatırına rahmet ve yağmurumu kullarıma yağdırıyor ve sizlerin hatırına bela ve azabı kullarımdan uzaklaştırıyorum… [8]

8- İmam Sadık (a.s)

Bu konuda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen hadislerle İmam Bakır’dan (a.s) rivayet edilen hadisleri kıyasladığımızda, İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen rivayetler daha fazladır. Bu hadislerde daha fazla özellik ve teferruatlara değinilmiştir. Şimdi bu hadislerden bir bölümüne değiniyoruz:

Safvan b. Mervan, İmam Cafer b. Muhammed es-Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: İmamların tamamını kabul edip İmam Mehdi’yi (a.f) inkâr eden kimse, bütün peygamberleri kabul edip Hz. Muhammed’i (s.a.a) inkâr eden gibidir. İmam Sadık’a (a.s.) “Ey Allah Resulü’nün (s.a.a) oğlu! Mehdi sizin hangi evladınızın soyundandır?” diye sorulduğunda İmam (a.s) şöyle buyurdu: Yedinci oğlumun (İmam Musa Kâzım a.s) beşinci evladıdır. O, sizlere gözükmeyecektir ve ismini anmanız caiz değildir. [9]

İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bazı rivayetlerde Gaybet Dönemi’nde Mehdi’nin (a.f) inkâr edilmesine nisbetle Şialar uyarılmakta ve bu vesileyle Gaybet Dönemi’nin kabul edilmesi için Şialar’da zihniyet oluşturulmaktadır. Ebu Basir İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu nakleder: Sahibiniz gaybette olur ve sizler onu göremezseniz; asla onu inkâr etmeyin. [10]

Ubeyd b. Zurare, İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu naklediyor: Halk İmamlarını kaybedecek, sonra o, hac mevsiminde hacca gidecek ve insanları görecek; ancak insanlar onu görmeyecektir. [11]

İmam Sadık (a.s) bazı hadislerde İmam’ın (a.f) “Gaybet-i Sugra” ve “Gaybet-i Kubra” olmak üzere iki gaybetinin olacağını ifade etmiştir. Nu’mânî’nin “el-Gaybe” isimli eserinde olduğu gibi, Şia kaynaklarında çeşitli yollardan bu anlamda rivayetler nakledilmiştir. Nu’mânî, bu rivayetleri naklettikten sonra şöyle diyor: İki gaybetin olacağına delalet eden bu hadisler sahihtir. Allah-u Teâlâ İmamların sözlerinin doğruluğunu aşikâr etmiş ve iki tür gaybet gerçekleşmiştir. Birinci gaybette İmam’la (a.f) yaratılmışlar arasında sefirler vardır ve bu sefirler vesilesiyle insanlara şifa verilip onların soruları cevaplanmaktadır. İkinci gaybete gelince; sefirlerin vasıtalığı söz konusu değildir ve Allah, maslahat gereği böyle irade etmiştir. … [12]

9- İmam Kâzım (a.s)

Muhammed b. Yakub Kuleynî kendi senediyle Ali b. Cafer’den ve o da kardeşi İmam Kâzım’dan (a.s) şöyle naklediyor: Yedinci İmam’ın (a.s) evlatlarından beşincisi gayıb olduğunda dininizi koruyun; zira bu emrin sahibi için gaybet olacaktır ve bu gaybette İmamet’ine inananlar inançlarından yüz çevirecektir. Bu, Allah tarafından bir imtihandır… [13]

Davud b. Kesîr-i Rikkî şöyle diyor: Ebu’l-Hasan Musa b. Cafer’den emrin sahibi (İmam Mehdi a.f) hakkında sordum. O (a.s), şöyle buyurdu: Halktan uzaklaştırılmış; yapayalnız, garip; ehlinden gaib ve babasının biricik oğludur. [14]

 

S. Mecid TABATABAÎ

 

 

--------

[1]- Şeyh Tûsî, el-Gaybe, s. 101.

[2]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 257; Şeyh Tûsî, el-Gaybe, s. 95.

[3]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 303, h. 14.

[4]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 305, bölüm, 27; Şeyh Tûsî, el-Gaybe, s. 92.

[5]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 316, bölüm 30, h. 1.

[6]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 2, s. 320, h. 2. Sadûk’un, İmam Seccad’dan (a.s) bu konuda naklettiği hadis sayısı dokuzdur. Biz burada konunun anlaşılması için sadece Ebu Halid Kabulî’nin rivayetine değiniyoruz; araştırmak isteyenler yukarıda belirtilen kaynağa Bkz.

[7]- Nu’mânî, el-Gaybe, s. 113.

[8]- Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 330, h. 15. İmam Bakır’dan (a.s) İmam Mehdi (a.f), onun gaybeti, zuhur ve gaybetin özellikleriyle ilgili Şeyh Sadûk’un “Kemâlü’d-Dîn ve Temâmu’n-Ni’me”; Şeyh Tûsî’nin “el-Gaybe, s. 92’den sonrası”; Nu’mânî’nin “el-Gaybe” isimli eserlerinde hadisler nakledilmiştir.

[9]- Kemâlu’d-dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 1, s. 333, bölüm. 33, h. 1.

[10]- Şeyh Tûsî, el-Gaybe, s. 102.

[11]- Şeyh Tûsî, el-Gaybe, s. 102.

[12]- Nu’mânî, el-Gaybe, s. 114.

[13]- Nu’mânî, el-Gaybe, s. 114.

[14]- Kemâlu’d-dîn ve Temâmu’n-Ni’me, c. 2, s. 361, h. 4.




Bu haber 641 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MEHDEVİYET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI