Tweet |
Soru: Taklidin farz oluşu, akli bir mesele midir; yoksa şer’i delilleri de var mıdır?
Cevap: Taklidin şer’i delilleri vardır. Ayrıca akılda dini hükümleri bilmeyen bir şahısın şartları taşıyan bir müçtehide uyması gerektiğine hükmeder.
Soru: Sizce ihtiyata uymak mı daha iyidir, taklit etmek mi?
Cevap: İhtiyata uymak, ihtiyat yerlerini ve nasıl ihtiyat edileceğini bilmeye ve ihtiyata uymak çok vakit harcamaya bağlı olduğundan, gerekli tüm şartları taşıyan müçtehidi taklit etmek daha iyidir.
Soru: Hükümlerde fakihlerin fetvaları arasında ihtiyatın sınırı nedir? Hayatta olmayan müçtehitlerin fetvalarını da bu kapsama almak farz mıdır?
Cevap: İhtiyattan maksat, ihtiyata uyulmasının farz olduğu yerlerde, muhtemelen farz olan bütün fıkhî ihtimallere uymaktır. Öyle ki mükellef vazifesinin gereğini yaptığına emin olsun.
Soru: Kızım yakında bulûğ yaşına erişecek, dolayısıyla taklit mercii seçmesi farz olacaktır; ancak bunu idrak etmesi zordur, bu durumda bizim yapmamız gereken nedir?
Cevap: Bu konuda kendisi, şer'î vazifesinin ne olduğunun farkında olmazsa onu irşat edip aydınlatmanız gerekir.
Soru: Mevzunun teşhisi mükellefin vazifesi ve hükmün teşhisinin de müçtehidin vazifesi olduğu fakihler arasında meşhurdur; ama bazen müçtehitler hükümlerin mevzularının teşhisinde görüş bildiriyorlar. Acaba mevzunun teşhisinde de müçtehide uymak farz mıdır?
Cevap: Mevzunun teşhisi mükellefin vazifesidir, bu alanda müçtehidinin teşhisine uyması mükellefe farz değildir; ancak onun teşhisine güvenirse veya konu içtihadî konulardan olursa o zaman ona uyması gerekir.[1]
Soru: Genelde karşılaşılan şer'î meseleleri öğrenmeyi terk eden, günahkâr sayılır mı?
Cevap: Şer'î meseleleri öğrenmemek, bir farzı terk etmesine veya haram bir işi yapmasına sebep oluyorsa, günahkâr sayılır.
Soru: Dini bilgileri zayıf bazı insanlara, mercilerinin kim olduğunu sorduğumuzda, bilmiyoruz veya filan müçtehide taklit ediyoruz diyorlar. Ama merciin risalesine bakmayı ve onunla amel etmeyi önemsemiyorlar; bunların amellerinin hükmü nedir?
Cevap: Amelleri, ihtiyata veya ilahi hükümlerin gerçeğine ya da taklit etmesi gereken müçtehidin fetvasına uygun olursa doğrudur.
Soru: A'lem müçtehit bazı meselelerde ihtiyaten farz diyor, bu durumda a'lemiyette sonraki derecede yer alan diğer müçtehide başvurabiliriz; sorumuz şudur: Eğer başvurduğumuz diğer müçtehit de ihtiyaten farz derse o zaman o ikisinden sonraki üçüncü a’lem müçtehidin fetvasıyla amel etmemiz caiz midir? A'lemiyette üçüncü derecede yer alan müçtehit ve diğerleri de aynı şekilde hüküm verirlerse bir sonra ki müçtehide müracaat edilebilir mi? Meseleyi izah etmenizi rica ediyoruz.
Cevap: Bu tür meselelerde ihtiyat etmeyip fetva veren müçtehitlere, a'lemlik sıralarını gözeterek başvurmanın sakıncası yoktur. (Yani eğer a'lem olmakta ilk sırayı alan müçtehidin fetvası yok ise o meselde a'lemi-yette ikinci sırayı alanın fetvasına müracaat edilir. Eğer onun da fetvası yoksa a'lem olmakta üçüncü sırada yer alan müçtehide müracaat edilir.)
[1] Şer'î hükümlerle ilgili konular iki kısma ayrılır:
a) İçtihadî olmayan konular, örneğin: bir sıvının içki olup olmadığını belirlemek gibi.
b) İçtihadî konular; örneğin: Faizin ne olduğunu belirlemek gibi.
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort