Soru: Es-selamu aleykum… Ben Ehl-i Sünnet'e mensup, Hanefi mezhebini taklit etmeye çal??an bir Müslüman?m. Allah çal??malar?n?z? zayi etmesin. Büyük dedem Resulullah (s.a.v) efendimizin ve dedelerim Ehl-i Beyt imamlar?n?n ?efaati üzerinize olsun. Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt aras?nda köprü olanlara ne mutlu… Allah sizden raz? olsun. Acizane bir soru soraca??m: Benim annem Zeyn-el Abidin (a.s)'?n soyundand?r. Bir karde?imizle sohbetimizde bu konudan bahsettim ve bana "Hay?r senin annen seyyide de?ildir." "Madem senin annen Ehl-i Sünnet'e mensup birisidir, o halde senin annen seyyide de?ildir" dedi. Bana bu konuda bilgi verebilir misiniz? Es-selamu aleykum.

Cevap: Ve aleykumusselam muhterem karde?im. Hakk?m?zdaki duan?z için size te?ekkür ediyoruz.

Sorunuza gelince, Ehl-i Beyt (a.s) mektebinin ulemas?na göre bir insan?n Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyundan oldu?u iki yoldan ispatlanabilir:

1-?ki adil ?ahidin ?ahitlik etmesi.

2-Kesin bilgi ve yakin getirecek derecede birinin bu soya mensup oldu?unun me?hur (yayg?n) olmas?; yaln?z kendi ?ehrinde bile bu soya mensup oldu?u me?hur olursa, yeterlidir.

Ancak burada baz? noktalar? size hat?rlatmak istiyorum: Allah-u Teâlâ kulunu, ona verdi?i nimet ölçüsünde sorumlu tutar. ?üphesiz Hz. Peygamber'e (s.a.a) yak?n olanla Hz. Peygamber'den (s.a.a) uzak olanlar?n, bilenle bilmeyenin, varl?yla fakirin sorumlulu?u bir de?ildir. Allah, herkesi verdi?i nimet ölçüsünde sorumlu tutar ve hesaba çeker. Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyundan olmak, Kur'an ve hadislerden anla??ld??? üzere büyük sorumlulu?u gerektiren büyük bir nimettir. Allah-u Teâlâ, hem yarat?l?? itibariyle Hz. Peygamber (s.a.a) ve soyuna bir çok üstünlükler tan?m?? ve hem de koydu?u ilahi kanunlar gere?ince de onlara özel bir makam vermi?tir. Örne?in zekat ve sadaka yemeyi baba taraf?ndan Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyuna mensup onlara haram k?lm??; kar??l???nda onlara humus almay? caiz k?lm??t?r. Bu özellikler bir nimet oldu?undan Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyundan gelen kimselerin, yani Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fat?ma'n?n (s.a) soyundan gelenlerin, (çünkü Hz. Peygamber, kendi soyunun Hz. Fat?ma'n?n çocuklar? vas?tas?yla devam edece?ini bildirmi?tir) sorumlulu?u di?er insanlara oranla daha fazlad?r. Bu sorumluluk Hz. Peygamber (s.a.a) taraf?ndan getirilen dinin korunmas? yolunda tüm varl?klar?yla fedakarl??a haz?r olmak ve bu dinin ihyas? için elinden geleni yapmakta tecelli eder.  

Tarih de bunu iyice göstermi?tir. Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyu ve özellikle Ehl-i Beyt ?mamlar? (a.s) bu dini her türlü tahrif ve sapmadan korumak için Allah yolunda çekmedikleri çile ve eziyet kalmam??t?r. Nice eziyetlere ve zulümlere maruz kalm?? ve Allah yolunda her ?eylerini feda etmi?lerdir.

Bak?n Hz. Hüseyin (a.s) Kerbela'da nas?l bir zulme maruz kalm??t?r ve ancak bu yolla ceddinin dininin Yezid'in eliyle y?k?lmas?n? önlemi?tir. Ehl-i Beyt ?mamlar? (a.s) ilk üç Halife ve sonraki Emeviler döneminde o kadar zulüm ve i?kenceye maruz kalm??lard?r ki, sizin kendi ceddiniz olarak bildi?iniz ?mam Zeyn-ül Abidin (Allah'?n selam? ona olsun) bu hususta ?öyle demi?tir:

"E?er Peygamber kendi ümmetine, "Benim Ehl-i Beytime benden sonra zulüm ve eziyet edin" diye vasiyet edecek olsayd?, ümmet Ehl-i Beyt hakk?nda bu yapt???ndan fazlas?n? yapamazd?."

?imdi acaba siz kendinizden sordunuz mu ki Ehl-i Beyt (a.s) bunca zulüm ve i?kenceye kimler taraf?ndan maruz kalm??t?r ve bu zulmü yapanlar?n hedefi ve yol yordamlar? ne idi? Gidi?at, tav?r, fikir ve amel, f?k?h, ve itikadi bilgileri Muaviye, Yezid, Mervan ve Harun Re?id gibi Ehl-i Beyt'e (a.s) zulmedenlerden al?p kendini Ehl-i Beyt'e (a.s) mensup bilmek bir nevi çeli?ki de?il midir?. Hz. Resulullah'?n (s.a.a) kalbini Ehl-i Beyt'ine (a.s) yapt?klar? zulüm ve i?kencelerle parçalayan kimselerin destekledi?i ve bu gün yayg?n inanç haline getirdikleri yolu takip ederken, k?yamette Hz. Peygamber'in (s.a.a) kendinize ?afaat etmesini nas?l bekleyebilirsiniz?

?rfan ehlinin bu konuda ?öyle bir tabirleri vard?r: "E?er bir kimse davran??, itikat ve amel yönünden Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyti'ne (a.s) benzer ve onlar?n yolunu devam ettirirse ve soy olarak Ehl-i Beyt (a.s) soyundan olursa, o adam hem S?RETTE (davran?? ve tutumda) ve hem de SURETTE Hz. Peygamber'in (s.a.a) evlad? say?l?r. Ama bir insan davran?? ve tutum yönünden, Ehl-i Beyt'in (a.s) yoluna uymaz ve onlar?n yolundan gitmez de sadece soy olarak Hz. Peygamber'e (s.a.a) ve Ehli Beyti'ne (a.s) ba?l? olursa, o adam, surette evlatt?r ama sirette evlat de?ildir.

Ümidimiz ?u ki siz ve anneniz surette Hz. Peygamber'in (s.a.a) Ehl-i Beyt'ine (a.s) mensup oldu?unuz gibi sirette de Hz. Peygamber'in (s.a.a) Ehl-i Beyti'ne (a.s) ba?l? olman?zd?r. Sizin ve sizin gibi Ehl-i Beyt'in (a.s) ö?retisinden uzak dü?üp, mahrum kalan kimseler için Allah'a yalvar?p dua etmekten ba?ka bir ?ey elimizden gelmiyor, muhterem karde?im. Vesselam…