Bugun...


Gençlerin Dinden Uzaklaşma Nedenleri
Tarih: 05-06-2024 12:32:51 Güncelleme: 05-06-2024 12:32:51 + -


Dinden uzaklaşma, doğu toplumlarında ve özellikle ülkemizde düşük bir orana sahip olsa da, dini liderler, dindarlar ve dindar aileler için her zaman kaygı oluşturmuş ve genç nesil için bir tehdit olarak görülmüştür.

facebook-paylas
Tarih: 05-06-2024 12:32

Gençlerin Dinden Uzaklaşma Nedenleri

Bismillahirrahmanirrahim

 

Dinden uzaklaşma ve bu uğursuz fenomen, insanlığın bugünkü veya dünkü sorunu değildir; aksine, çok eski bir geçmişe sahiptir ve insan toplumları her zaman bununla mücadele etmiştir. Son yüzyıllarda, özellikle yirminci yüzyılda, dinden uzaklaşma dünyanın büyük bir bölümünü sarmış ve ateist felsefi akımlar (materyalizmin diyalektiği ya da ateist varoluşçuluk gibi) ve din karşıtı veya din kaçkını ideolojiler (komünizm, liberalizm, sekülarizm gibi) bu uğursuz fenomenin doğurduğu şeylerdir. Ancak, neden doğal olarak dine ilgi duyan ve doğası gereği dini içeriğiyle bağlantılı olan insan, dinden uzaklaşır ve neden dinden uzaklaşma genç nesilde daha fazla görülür?

 

Bizim inancımıza göre ilahi dinde, uzaklaştırıcı hiçbir unsur yoktur. Eğer insanlar dini maarifleri ve doğru dini anlayışı elde ederlerse, asla dinden kaçmazlar. Bunun yanı sıra, akıl ve aşk – ki bunlar insan hayatının iki temel unsuru olup, tüm çekim ve itim bunlar üzerine gerçekleşir – ikisi de dinin içinde yer alır ve din her iki cevherle de varlığını sürdürür. Din, hem insan zihnini ve aklını besler ve hem de insanın kalbine hayat, hareket ve neşe verir. Bu nedenle dinden uzaklaşmanın nedenini hak dinin ve dini öğretilerin dışında aramak gerekir.

 

Şüphesiz dinden uzaklaşmada birçok etken rol oynamaktadır ve bunlar iki ana kategoriye ayrılabilir:

1- Çevresel Faktörler: Sosyal, ekonomik, kültürel ve politik düzensizlikler.

2- Bireysel veya psikolojik faktörler.

 

Özet olarak burada sadece gençler arasında dinden uzaklaşmanın psikolojik nedenleri incelenecektir:

a)-Bilişsel Zayıflık

Her insanın kişilik unsurlarından biri, bilişsel boyutudur. İnsan, büyüme ve gelişiminin her aşamasında bir dizi bilişsel yetenek kazanır. Psikologlar, bu büyümeyi üç döneme ayırırlar: Duyusal-hareket dönemi (ilk iki yıl), somut operasyonlar dönemi (12 yaşına kadar) ve soyut düşünce veya mantıksal operasyonlar dönemi.

 

Bilişsel gelişimin üçüncü dönemi, ergenlik döneminin başında başlar ve gençliğin başlarında tamamlanır. Bu nedenle gençler bilişsel olarak soyut düşünme yeteneğine sahiptir ve zihinsel olarak maksimum zekâ verimliliğine ulaşırlar. Bu dönemde gençlerin "yaşam felsefesine" olan eğilimleri, onları ahlaki, politik ve dini meselelere yönlendirir. Gençler, dini kimliklerini şekillendirmeye çalışırlar; ancak çeşitli nedenlerle, dini kimlik oluşturma sürecinde krizle karşılaşabilirler ve bu kimliği düzgün bir şekilde oluşturamayabilirler. Sonuç olarak bir tür kafa karışıklığı yaşarlar ve sonunda dine karşı ilgisizlik ve uzaklaşma hissine kapılırlar!

 

Bu krizin nedenlerinden biri, gençlerin bilişsel seviyesi ile onlara sunulan dini bilgiler arasındaki uyumsuzluktur. Gençler, zihinsel yetenekleri nedeniyle yalnızca taklitçi bir dini kabul etmezler. Çocukluk döneminde taklit yoluyla kendilerine öğretilen dini inançları reddederler ve düşünce seviyelerine uygun bir dini kabul etmek isterler. Ancak çoğu zaman, onlara sunulan din tatmin edici değildir.

 

Diğer taraftan genç, bazen tüm dini öğretileri aklıyla ölçmek ister. Dini öğretilerin düşünce kalıplarına sığması halinde doğru olduğunu, aksi takdirde yanlış olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini düşünür. Bu faktörler, gençlerin dini kimliklerini iyi bir şekilde oluşturmalarını engeller ve bu öğretilerle ilgili bilişsel bir kriz yaşamalarına neden olur; bu krizin çözüm yolunu dinden uzaklaşmakta bulurlar!

 

Kur'an da inkâr ve imansızlığa yönelmenin ana nedenlerinden birinin, insanın bilgisizliği (cehalet) ve bilişsel zayıflığı olduğunu belirtir. Hz. Nuh (a.s) kendi kavmine şöyle der:

وَ لکنِّی أَراکمْ قَوْماً تَجْهَلُونَ

"Fakat ben sizi cahil bir kavim olarak görüyorum." [1]

İmam Ali (a.s) de inkârın ve küfrün nedenleri hakkında şöyle buyuruyor:

لو انَّ العباد حین جهلوا وقفوا، لم یکفروا و لم یضلّوا

"Eğer insanlar, bilgisizlik anlarında durup düşünselerdi, asla inkâr ve sapkınlığa düşmezlerdi." [2] Bu nedenle tüm insanlarda -özellikle gençlerde- dinden uzaklaşmanın psikolojik nedenlerinden biri bilişsel zayıflık ve dini kimlik oluşturma eksikliğidir.

 

b)- Yüzeysel Düşünme

Dini bilgilerin yanlış ve eksik yorumlanması, gençlerin dinden uzaklaşmasında etkilidir. Çoğu zaman din, sadece manevi bir ihtiyaç olarak görülüp azaltılır. Ardından, manevi ihtiyacın sadece zor zamanlarda ve büyük krizlerde gerekli olduğu sonucuna varılır ve dinin günlük yaşamda temel bir rolü olmadığı düşünülür. Bu basit ve indirgemeci yaklaşım, zamanla dini insan hayatından çıkarmaya neden olur. Yaşam felsefesini arayan bir genç, dinin hayatına anlam ve yön vermede olumlu bir etkisi olmadığını hissederse, yavaş yavaş onu terk eder ve belki de onu gereksiz ve engelleyici bir şey olarak görür ve dine karşı uzaklaşır.

 

c)- Sınırlama Hissi

Bazen din, gençlere gerçek ihtiyaçlarını karşılamalarının önünde bir engelmiş gibi tanıtılır. Böyle bir tasavvur, sonunda dinden uzaklaşmasına yol açar. Gençler, özellikle cinsel dürtüler ve haz arayışı gibi çeşitli dürtülerin doruk noktasına ulaştığı ve dış etkenlerin de onları çevrelediği bir durumdadır. Bu durumda eğer din, onların dürtülerini tatmin etmelerinin önünde bir engel olarak tasavvur edilir ve bu dürtülerin tatmin edilmesi için bir yol sunmazsa, doğal olarak gençler dine karşı soğuk davranır ve dini kabul etmek, kendi dürtülerini bastırmak anlamına gelir.

 

Bunun yanı sıra, bağımsızlık ruhu, özgürlük ve bağımlılığı kesme, gençlerin ruhsal özelliklerindendir. Gençler, bağımlılıktan bağımsızlığa geçiş sürecindedir ve özgür iradeleriyle seçim yapmak isterler. Ahlaki olarak da "diğerlerine bağımlı" [3] (taklitçi) ahlaktan "kendine bağımlı" [4] (özerk) ahlaka geçmiştir.

 

Gençler, hayali bile olsa her türlü engelden kaçmak ister ve davranışlarında, konuşmalarında, düşüncelerinde ve seçimlerinde özgür olmak ister. Her ne kadar bağımsızlık ruhunun yanlış eğitilmesi ve kör dürtülere sorgusuz sualsiz boyun eğmek gençler için çok tehlikeli olsa da, ilk etapta herhangi bir sınırlama getirmek isteyen her şey hoş karşılanmaz; ancak dini öğretilerin sağlıklı dürtü tatmin yolları gençlere iyi bir şekilde gösterilirse, durum değişir.

 

d)- Uygun Rol Modellerin Eksikliği

Cazip rol modelleri, özellikle gençlerin davranışlarının öğrenilmesi ve şekillendirilmesinde temel bir rol oynar. Ergenlik ve gençlik döneminde, aileden etkilenme ciddi şekilde azalır ve bazen aile ile genç arasında çatışma ve anlaşmazlıklar ortaya çıkar. Bu yüzden gençler, kendi değer ve inanç sistemlerini oluşturmak için aile ve önceki eğitmenler dışında bir şeyler ararlar.

 

Aile dışında etkili olan faktörler, rol modelleri ve arkadaşlardır. Bu süreçte gençlerin kabul ettiği rol modellerin etkisi büyüktür; çünkü arkadaşları da kendi değer sistemlerini inşa etmekte ve kabul edilebilir rol modellere ihtiyaç duymaktadır. Bu koşullar altında uygun ve erişilebilir rol modeller yoksa, gençler kafa karışıklığı yaşar ve psikolojik denge değer sınırlarının dışına çıkar. Bu durumda sanal rol modellere yönelebilir, deneyimsiz arkadaşlarının etkisi altında kalabilir veya gençlerin kafa karışıklığından yararlanmak için pusuya yatmış dolandırıcıların tuzağına düşebilirler. Sonuç olarak, dinden uzaklaşma koşulları ve zemini oluşur.

 

e)- Aşırı Eleştiri

Bağımsızlık, özgürlük ve adalet arayışı, gençlik döneminin belirgin özelliklerindendir. Gençler, bu özellikleri kanıtlamak için yetişkinlerle karşı karşıya gelirler. Bu karşıtlık, inatçılıktan ya da değerlere karşı çıkmaktan ziyade, gençlerin kendilerini kanıtlama amacı taşır. Yetişkinlerin burada yaptığı hatalardan biri, gençleri eleştirme ve azarlamadır. Bu eleştiriler, hem gençler için duygusal olarak yıkıcı olabilir ve hem de onların bağımsızlık ruhuna zarar verir. Sonuçta inatçılık ve isyan duygularını alevlendirir.

 

İmam Ali (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor:

الافراط فی الملامة یشبُّ نیران اللجاج

"Aşırı eleştiri ve azarlama, inatçılık ateşini alevlendirir." [5] Bu nedenle gençlerin bağımsızlık ruhuna karşı çıkmak ve onları eleştirmek tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan biri, toplumsal değerlere ve onların kaynağına karşı isyan ve kaçıştır. Genellikle dini toplumlarda, değerlerin kaynağı "din" olduğundan, bu durum dine karşı uzaklaşmaya yol açar.

 

f)- İhtiyaçların Karşılanmaması

Gençlik döneminde dürtüler doruk noktasına ulaşır ve gençler bu dürtüleri tatmin etmeye çalışır. Bu ihtiyaçların zamanında karşılanması, davranışların dengelenmesi ve gençlerin büyüme ve gelişiminde önemli bir rol oynar. Bu ihtiyaçların karşılanmaması, sadece büyüme ve gelişimi engellemekle kalmaz, aynı zamanda birçok davranış bozukluğuna da yol açar. İnançsızlık (küfür) gibi bir davranış bozukluğu, bilgisizlik ve bilişsel zayıflıktan kaynaklanabileceği gibi, yoksulluktan da kaynaklanabilir. Bu nedenle, Masumlar (a.s) şöyle buyurmuşlardır: "Yoksulluğun muhtemel sonuçlarından biri, küfür ve dinden uzaklaşmadır."

 

Hz. Peygamber (s.a.a) evliliğin önemine vurgu yaparak şöyle buyuruyor:

من تزوّج فقط احرز نصف دینه، فلیتق اللّه فی النصف الباقی

"Evlenen kimse, dininin yarısını korumuş olur; öyleyse kalan yarısında Allah'tan korksun." [6] Dolayısıyla, sağlıklı evlilik koşullarının olmaması, günaha ve imanın zayıflamasına zemin hazırlayarak zamanla dine karşı bir uzaklaşmaya dönüşür.

 

Bu nedenle fiziksel ve psikolojik ihtiyaçların karşılanması, gençlerin ruh sağlığında etkilidir. Bu ihtiyaçların karşılanmaması, sadece sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda birçok davranış bozukluğuna da zemin hazırlar.

 

-----------

[1]- Hûd, 29.

[2]- Mizânü'l-Hikme, c.2, s.153.

[3]- Heteronomy (diğerlerine bağımlı): Bireyin ahlaki kuralları veya emirleri dışardan aldığı zihinsel durumu.

[4]- Outonomy (kendine bağımlı): Kişinin kendi belirlediği veya değerini anladığı kurallara uyma durumu.

[5]- Hasan b. Şu'be Harrani, Tuhefü'l-Ukul, s.82.

[6]- Biharü'l-Envar, c.10, s.219, h.14.




Bu haber 591 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI