İblis, Allah'ı inkâr etmedi. Allah'ın seçtiği yeryüzündeki halifesini inkâr etti.
Allah, yeryüzünde bir halife yaratacağını bildirdiğinde ve bu halifeye secde edilmesini emir ettiğinde, İblis Allah’ın yarattığı yeryüzündeki halifesini ve konumunu inkâr ederek secdeye durmadı.[1]
İblis, Adem (a.s) yaratılmadan önce Allah’a ibadet eden biri olmasıyla birlikte Adem (a.s) yaratıldıktan sonra da Allah’ı inkara kalkışmıyor, Allah’ın seçip üstün kıldığı kişiyi kabul etmemektedir. Öyle ki İblis, Allah’ın irade ettiği şeyin hak olduğunu ve seçilmiş olan Adem’in (a.s) yolunun dosdoğru yol olduğunu itiraf etmesine rağmen onun seçilmişliğini ve üstünlüğünü kabullenmemektedir.
Bu iki ayete dikkatlice baktığımızda bunu görebilmekteyiz;
‘’(İblis) “Beni azdırdığın için, mutlaka onlar için (sapsınlar diye) senin doğru yolunun üstüne oturacağım” dedi.’’[2]
(İblis) Dedi ki: "Rabbim, öyleyse onların dirilecekleri güne kadar bana süre tanı."[3]
İblis’in, Allah’ın seçtiğini inkârı onu Allah’ın lanetine, bulunduğu konumdan aşağı inmesine, kâfirlerden olmasına, Allah’ın düşmanlarından olmasına, Ahirette hüsranlardan olmasına sebebiyet verdi.
İsrâiloğulları, Allah'ı inkâr etmediler. Allah'ın seçtiği Câlût karşısında savaşan Tâlût u (Hz. Davud -a.s.- ) inkâr ettiler.
Tâlût ve Câlût kıssası Bakara Suresinin 246-251 ayetlerinde geçmektedir. Hz. Musa’dan (a.s) sonra dönemin İsrâiloğulları kendi peygamberlerinden Allah yolunda Câlût karşısında savaşmak için bir komutan, bir melik istediler. Allah onlar komutan ve melik olarak Tâlût u (Hz. Davud -a.s.- ) seçti. Ancak İsrâiloğulları, Allah’ın seçtiğini çeşitli bahanelerle kabul etmeyip inkâr ettiler.
İsrâiloğullarının, Allah’ın seçmiş ve üstün kıldığını inkâr etmeleri, onların zalimlerden ve kafirlerden olmalarına sebebiyet verdi.
Hz. Yakub'un (a.s) oğulları Allah'ı inkâr etmediler. Allah'ın seçtiği kardeşleri hz. Yusuf'u (a.s) inkâr ettiler.
Hz. Yusuf’un (a.s) kıssası Kur’an’da detaylı bir şekilde yer almaktadır. Her ne kadar bazıları hz. Yusuf’un (a.s) kıssasına bir aşk hikâyesi gibi baksalar da, hz. Yusuf’un (a.s) çocukluğundan koyuya atılmasına, koyudan kurtarılıp köle pazarına, köle pazarından mısır azizinin sarayına girmesine, mısır azizinin sarayından zindana düşmesine, zindandaki yaşadıklarından mısır azizi olmasına kadar her anında önemli dersler vardır.
Bu derslerden biri de Hz. Yusuf (a.s)’ın kardeşlerinin Allah’ın seçtiği ve üstün kıldığı kişiyi inkar etmeleridir.
Hz. Yusuf (a.s)’ın kardeşleri Allah’ı inkâr etmediler. Aksine Allah’a inanan, ibadet eden bireyler olmalarının yanında Peygamber evlatlarıydılar. Ancak onların seçilmiş olan Yusuf’u (a.s) inkarı ve onu yok etmek istemeleri onları hüsranlardan ve Allah’ın gazabına mazhar olanlardan olmalarına sebebiyet verdi.
Hz. Süleyman'ın tapınağındakiler Allah'ı inkâr etmediler. Allah'ın seçtiği Mesih'i hz. İsa'yı (a.s) inkâr ettiler.
Yahudiler, bir kurtarıcı bir Mesih beklemekteydiler. Bu kurtarıcı ve Mesih peygamberleri tarafından onlara müjdelenmişti. Ancak beklenilen Mesih geldiğinde, onu inkâr edenler, ona eziyet edenler, onun çarmaha götürülmek istenilmesinde öncülük edenler yine onun gelmesini bekleyenler ve isteyenler oldu.
Hz. Süleyman'ın tapınağındakiler Allah'ı inkâr etmediler, Allah’ın seçtiğini inkâr etmeleri, ona uymamaları onların hüsranına sebebiyet verdi.
Yahudiler ve Hıristiyanlar Allah'ı inkâr etmediler. Allah'ın seçtiği peygamberin sonuncusu hz. Muhammed'i (s.a.a) inkâr ettiler.
Kur’an ayetlerinde, daha önceki semavi dinlerin takipçileri ve o dinlere aşina olan kişilerin İslamı ve İslam peygamberini tanıdıklarını ve semavi kitaplar ve önderlerin sözlerinde belirtmiş oldukları ölçüde gelen İslam dinine ve İslam Peygamberine yabancı olmadıklarını müşahede edebilmekteyiz.
Birkaç örnek verecek olursak;
‘’Kendilerine kitab verdiklerimiz, onu (Peygamber'i) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Onlardan bir takımı, doğruyu bile bile gizlerler.’’[4]
‘’Onlar yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, ümmi nebiye uyarlar. O elçi, kendilerine iyiliği emreder ve onları kötülükten sakındırır. Temiz şeyleri kendilerine helal, pis şeyleri ise haram kılar. Onların ağır yüklerini ve sırtlarındaki zincirleri indirir. Bu peygambere iman eden, hürmet gösteren, yardımda bulunan ve onunla gönderilen nura uyanlar (yok mu), işte onlar kurtuluşa erenlerdir”[5]
‘’Bir zamanlar Meryem oğlu İsa da, “Ey İsrail oğulları! Ben size gönderilmiş Allah'ın elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim” demişti. Ama o elçi, kendilerine belgelerle geldiği zaman, “Bu, apaçık bir sihirdir” demişlerdi.’’
Dönemin Yahudi ve Hristiyanlarının, Resulullah’ı (s.a.a) inkar etmeleri hüsran olmalarına sebebiyet verdi.
Hz. Resulullah’tan (s.a.a) sonra birçok kişi Allah'ı inkâr etmediler. Allah'ın seçtiklerini inkâr ettiler.
Kur’an’ın çeşitli ayetlerinde, Peygamber’in (s.a.a) bütün emirlerine itaat edilmesi gerektiğini, ona mutlak itaatin Müslümanlara farz olduğunu, siyasi, askeri, yargı ve her tür konuda onun vereceği emirlere göre davranılması gerektiğini açık bir şekilde görmekteyiz.[6]
Hz. Resulullah (s.a.a) defalarca farklı yerlerde, farklı zamanlarda kendisinden sonraki vasisini insanlara tanıttı ve kendisinden sonra ona itaat edilmesini emir etti. Bu konuda çeşitli kitaplar kaleme alındı ve yüzlerce delil gösterildi.
Yazının fazla uzamaması adına birkaç örnekle yetineceğiz.
Hz. Resulullah (s.a.a) amcalarına hitaben şöyle buyurdu:
"Ali benim kardeşim, vasim ve içinizde halifemdir, onu dinleyin ve ona itaat edin"[7]
Selman-ı Farisi, Ebu Büreyda ve babasından naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu:
"Her Peygamberin bir vasisi ve varisi olur, benim vasim ve varisim de Ali'dir"[8]
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:
"Ey Ali! Sen benden Harun'un Musa'ya olan menzilindesin, ancak şu var ki, benden sonra Peygamber yoktur"[9]
Resulullah (saa), hacı kafilesi ile veda haccından dönerken, Gadir-i Hum denen yere vardığında halka hitaben şöyle buyurdu:
"Ben kimin Mevlasıysam, Ali de onun Mevlasıdır, Allahım, ona dost olanın dostu ol ve ona düşmanlık edene düşman ol,[10] ona yardım edene sen yardım et ve onu hor göreni hor gör"[11]
Son söz; Allah’ın şeçtiklerini, üstün kıldıklarını, itaatini farz kıldıklarını inkâr etmek, onlara itaat etmemek, onları kendine veli edinmemek Allah’a karşı itaatsizliktir. Allah’a karşı yapılan ilk itaatsizlik, Allah’ın zatına, ulûhiyetine karşı değil, onun seçtiği halifesine dair olan itaatsizlik olmuştur.
Yazıma Kur’an’ın ayetiyle son verirken, hepinizin Gadir-i Hum bayramını tebrik ederim.
‘’Allah ve resulü bir işe hükmettiği zaman, mümin olan bir erkek ve mümin olan bir kadın için o işte (kendi isteklerine göre) seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve resulüne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.’’[12]
28.07.2021
Muzaffer ÇİVİ
-------------------
[1]- Bakara Suresi 30-34
[2]- A’râf Suresi 16
[3]- Sad 79
[4]- Bakara / 124, En’âm / 20
[5]- A’râf / 157
[6]- Âl-i İmrân, 32, 132, 152; Nisâ, 12, 14, 42, 59, 65, 69, 80, 105; Mâide, 48, 92; Enfâl, 1, 20, 46; Tevbe, 81; Hacc, 67; Nur, 51, 54, 56, 59; Ahzab, 6, 36, 66, 61; Fetih, 16, 17; Muhammed, 32; Hucurat, 1, 14; Mücadele, 8, 12; Haşr, 7; Mümtehine, 12; Teğabun, 12; Cin, 23
[7]- Kaynak:
1) Müsned Ahmet bin Hanbel c.1, s.159;
2) el-Askalani'nin "el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe" c.1, cz.2, s.217
3) el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.42 ve "Kenz'ul Ummal" c.13, s.131 Hadis No: 36419
4) el-Suyuti'nin "Cami'ül Ahadis"c.16, s.251
5) Tefsir'ül Hazen c.3, s.371
6) İbn-i Esir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.1, s.487
7) Tarih'üt Tabari c.2, s.63
8) İbn-i Kesir'in "el-Bidayetü ven-Nihaye" c.3, s.352
9) İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.13, s.211
10) Siret'ül Halebi c.1, s.311
11) el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.1, s.371
12) el-Hafaci’nin “Nesim’ür Riyad" c.3, s.35
13) Münteheb Fedail'ün Nebi ve Ehli Beytihi s.131
[8]- Kaynak:
1) İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.3, s.5 Hadis no: 1021
2) Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.71 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.178
3) el-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" c.2, s.273
4) el-Münavi'nin "Künüz el-Hakaik" c.2, s.69
5) el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet üt-Talip" s. 131
6) İbn'ül Cevzi'nin "Tezkiret'ül Huffaz" s.49
7) es-Seyyid Muhammed Salih et-Tirmizi'nin "el-Kevkeb ed-Dürri" s.105
8) el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.156 ve "Muntahab' ul Kenz" c.5, s.32
9) el-Heysemi'nin "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.113
10) el-El-Askalani' nin “Tehzib et-Tehzip” c.3, s.106
11) el-Haskani'nin "Şevahid et-Tenzil" c.1, s.77
12) Muhammed Mahmud el-Rafii'nin "Şerh'ül Haşimiyat" s.29
13) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.42
14) Menakıb-ı Meğazeli s.200-201 Hadis no: 238
15) el-Kunduzi "Yenabi'ül Mevedde" s.79, 180, 207, 232, 248
16) İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.1, s.175
17) ed-Deylemi'nin “el-Firdevs” c.3, s.336, Hadis No: 5009
18) el-Hilli’nin “Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk” s.214
19) Münteheb Fedail'ün Nebi ve Ehli Beytihi s.199
20) es-Seyyid Murtada Hüseyni'nin "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.32
21) Enis Emir'in "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.435
22) Yunus Ramadan’ın “Buğyet’üt Talib” s.101, 109 Beyrut Bas.
23) Muhammed Miri el-Antaki'nin "Limaze ahtertü Mezhebe Ehl’il Beyt" s.325
24) Hafız Ebul Kasım el-Beğavi'nin "Mucem es-Sahabe"
[9]- Kaynak:
1) Sahih-i Buhari c.5, s.129 Dar’ül Fikir bas.
2) Sahih-i Müslim c.7, s.120 Muhammed Ali Sabih bas.
3) Sahih-i Tirmizi c.5, s.301, Hadis No: 3808
4) Sünen-i İbn-i Mace c.1, s.42, Hadis No: 115
5) en-Nisai’nin “Hasais Emir’ül Müminin” s.76, 77, 78
6) Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.3, s.50, Hadis No: 1490
7) el-Hakim’in “Müstedrek alas Sahihayn” c.3, s.109
8) İbn-i Asakir’in “Tarih-i Dimaşk” c.1, Hadis No: 30
9) İbn-i Esir el-Cezri’nin “Cami’ul Usul” c.9, s.468, 469
10) el-Bağdadi'nin "Tarih-i Bağdat" c.3, s.288
11) ez-Zerendi’nin “Nazım Dürer es-Simtayn” s.95, 107
12) Tarih’üt Tabari c.3, s.104
13) el-Belazuri’nin “Ensab’ül Eşraf” c.2, s.106, Hadis No: 43
14) İbn-i Hacer’in “el-İsabe” c.2, s.507, 509
15) Suyuti’nin “Tarih’ül Hulefa” s.168
16) Ebu Naim’in “Hilyet’ül Evliya” c.7, s.194
17) Tabari’nin “Zehair’ül Ukba” s.63, 64, 69, 87 ve “Riyad’un Nadara” c.2, s.214, 215, 216
18) İbn’ül Esir’in “Üsd’ül Gabe” c.2, s.8; c.4, s.26
19) Tabarani’nin “Mucem es-Sağir” c.2, s.22, 45
20) el-Heysemi’nin “Mecma’üz Zevaid” c.9, s.109
21) İbn-i Abdu Rabbuh’un “İkd’ül Ferid” c.4, s.311
22) el-Hindi’nin “Kenz’ul Ummal” c.15, s.139, Hadis No: 403 ve “Muntahab’ul Kenz” c.5, s.31, 53
23) el-Beğavi’nin “Misbah’üs Sünnet” c.2, s.275
24) en-Nebehani’nin “Feth’ül Kebir” c.1, s.277
25) İbn-i Sabbağ’ın “Fusul’ül Mühimme” s.21, 22
26) el-Hamvini’nin “Feraid’üs Simtayn” c.1, s.121, 122
27) Menakıb-ı Meğazeli s.27, Hadis No: 40
28) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.60, 74, 83, 84, 86, 130
29) el-Kunduzi’nin “Yenabi’ül Mevedde” s.35, 44, 49, 50
30) Hatip Hüvarezmi el-Hanefi’nin “Maktelil Hüseyn” c.1, s.48
31) el-Haskani’nin “Şevahid’üt Tenzil” c.1, s.150
32) el-Yafii’nin “Mirat’ül Cinan” c.1, s.109
33) İbn-i Ebil Hadit’in “Şerh’u Nehc’ül Belağa” c.2, s.495
34) el-Künci eş-Şafii’nin “Kifayet’üt Talib” s.281, 282
35) İbn-i Sabban’ın “İsaf’ür Rağibin” s.148, 149
[10]- Bkz. Sahih-i Tirmizi c.5, s.297; Hasais’ün Nisai s.96, 100, 104; el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.110; el-Bağdadi'nin "Tarih-i Bağdat" c.8; s.290; el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.5, s.182; Tefsir-i Fahri er-Razi c.3, s.636...
[11]- Kaynak:
1) İbn-i Asakir eş-Şafii'nin "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.13, Hadis No: 508, 513, 514, 515, 523, 544’ Beyrut 1. Bas.
2) el-Heysemi'nin "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.105
3) eş-Şehrestani’nin “el-Milel ven-Nihel” c.1, s.163
4) İbn-i Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc'ül Belağa" c.1, s.209, 289, 1.Bas.Mısır
5) el-Belazuri’nin “Ensab’ul Eşraf” c.2, s.112
6) ez-Zerendi el-Hanefi'nin "Nazım Dürer es-Simtayn" s.112
7) Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.80, 94, 130
8) el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ul Mevedde" s.249
9) el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenzl" c.5, s.32 ve "Kenz'ul Ummal" c.6, s.403 1. Bas.
10) el-Haskani’nin “Şevahid’üt Tenzil” c.1, s.157, Hadis No: 211
11) el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet'üt Talib" s.63, Haydariye bas.
12) İbn-i Sabban eş-Şafii’nin “İs’af’ür Rağibin” s.151 (Nur’ul Absar hamişinde bas.)
[12]- Ahzâb Suresi 36
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri