Azerbaycan...
Ne olduğunu hem anladığımız hem anlamadığımız bir durum gelişti. Sessiz sedasız bir şekilde bu ülkenin İngiltere Büyükelçiliği basıldı. Elçilik basılırken İngiliz polisinin çekirdek çıtlama pozisyonu insanı şüpheye götürdü tabi. Basanlar, İngiliz Şiiliğine timsal olunca, şüphe daha da arttı.
Sonrasında bu ülkede "elinden tutulan ve liderlik misyonu verilmek istenen yapılar" Huseyn meclislerini birden bire Azerbaycan bayraklarıyla donattılar. Hatta bazı yerlerde tek bir Huseyn(as) bayrağı dahi olmaksızın....
İtiraz edenlerin "Vatan haini" olarak yaftalanacağı bir atmosfer hakim oldu. Öyle ya "Niye gocunuyorsun ülke bayrağından?" herkesin kulağına hoş gelen bir soru? Kim muhatap olmak böyle haklı bir soruya?
Oysa Amr b. As'ın politikaları bir zaman dilimine has değil ki.
İngiltere Büyükelçiliğinin önünde dalgalandırılması gereken bayrak birden bire Aşurâ Yas Merasimlerinin olmazsa olmazı olmuş ve hatta olmayan yerler "hımmm, sen ha!" tavrıyla psikolojik baskı altına alınmıştı.
Bilir misin, istismar kötü bir şey, en kötüsü de din ve Vatan üzerinden yapılan... FETÖ, bu konuda neler öğretmedi ki. Nasıl da kalmıştı milletin eli yüzünde.
Esasen dünyanın hiçbir yerinde şuur, ihlas ve onur denklemindeki Aşurâ Merasimlerinin kendi ülke bayrağıyla sorunu olmamışken bir el, farklı ülkelerin sosyolojik durumuna göre proje geliştiriyor şimdilerde.
Irak'ta Mukta'da Sadr'ın serüveni de enterasan bir faşizm örnekliği oldu. Türkiye'de de zaman zaman aynı enterasan işler oluyor. Bir takım kesimlerin kendi yapılanmalarına biçtiği rol bir yana nüfûz edemedikleri yapıları "öteki" konumuna iterek yerlerini tahkim peşinde oldukları görülüyor. Hatta ötekinin "Kurban edilmeleri niye gecikti?" hevesi...
"Vatanperverlik" iyi bir silah... Kim durabilir önünde? Girdin mi arkasına, kim görebilir ki.
Azerbaycan'ın Karabağ Savaşında şehid olanlar içinde hatırı sayılır sayıda Huseynçi'nin olduğu bilindiği halde...
Irak'ın ölüm kalım savaşı olan IŞİD'le mücadelede ön cephede esamesi okunmayan Sadr gurubunun onu bunu Vatan hainliğiyle suçladığı bir atmosferde oluyor bu işler.
Türkiye'de çok kalabalık, çok dron çekimli, fotoğrafların yarıştırıldığı bir 2022 Aşurâsı geride kaldı. Herkes kendini önemsedi. Gittikçe "beni görün" yönü öne çıkan, nazire tonu ağır söylemler sardı ortalığı.
Hiçbir kesimin organizasyonu Türkiye Şiiliğini temsil etmedi elbet.
Ancak hepisi de Türkiye Şiiliğiydi...
Ve şimdi Sen ey yüreği temiz ve Huseyn davasını dert edinen kıymetli Sosyolog!
İki komşu ülke'de yaşananları da gözönünde bulundurarak değerlendirmeni yapabilirsin belki. Irak'ı, Türkiye ve Azerbaycan'a taşıma isteği hissediyoruz, haklı mıyız bilmiyorum ki.
Tarihten aldıklarımız nasıl bugünü anlamlandırmada kıymet ise, tarihe bırakacaklarımız da öyle...
Ne yapıyor Türkiye Şiiliği, nereye gidiyor?
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri