Akrebin kıskacında kıvranıp duranların
Şüphenin surlarından aşamayan canların
Rüzgar kanatlı atın bırakıp yularını
Deli deli sorular böler uykularını:
“Ölüm denen şey nedir, bu nasıl bir muamma
Yok oluş mu, doğuş mu? Nedendir bu dilemma
Düğün gecesi midir, yoksa makus mu ölüm?
Hafakanlarla dolu bitmez kabus mu ölüm?
Bir kapı mı açıyor ölüm, tabut ve kefen,
Bir zindandan kurtuluş, diriliş mi yeniden
Yoksa yok oluş mudur, vardan yokluğa giden
Öyleyse var oluş ne, nedir bizi var eden?”
Kafesi vatan sanan, zavallı kuş misali
Özgürlüğe uçmaya yetmiyor mu hayali?
Bir bilseler ölüme koşarak gidenler var
Bedenler burada da, gözler öteye bakar
Maveraya hazırlık geceleri olurmuş
Dilinde dua ile seccadeye oturmuş
Nerede aslanlar ki ölümü hayat sayan
“Bir düğün gecesi bu” diyerek karşılayan
İki kapılı handan çıkmanın adı ölüm
Bir halden başka hale geçmek feryadı ölüm
Beden denen zindandan kurtulup özgür olmak
Kör eden perdeleri yırtıp da görür olmak
Ölüm sağlam bir köprü, tutsaklığın ağından
Gerçeğe kanat açmak yalanlar kucağından
Ali Kıran
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri