Hocanın birisi mescitte vaaz ediyormuş.
İçeriye bir dilenci girer ve hocadan kendisine maddi olarak yardım etmesini ister.
Ama hocanın cebinde beş kuruşu yoktur.
Dolayısıyla o şahsın bu isteğine olumlu bir karşılık veremez ve üzerimde para yok, kusura bakma, der.
Bu durum karşısında dilenci çok sinirlenir ve hakaret ederek hocanın önüne tükürür.
Hoca bu durum karşısında neye uğradığını şaşırır ve ayağa kalkıp etraftaki insanlardan para toplayarak o şahsa verir; bir de üzerine özür diler.
O da hocadan aldığı parayla mutlu bir şekilde mescitten uzaklaşır.
Orada bulunanlardan birisi, hocaya sorar:
“Hocam! O şahıs sizden maddi yardım istediği ilk anda ona bu şekilde yardım etseydiniz daha iyi olmaz mıydı, bu şekilde hakaret işitmezdiniz? Bunun için hakaret etmesi mi gerekirdi?”
Hoca şöyle cevap verir:
"O şahıs yardım istediğinde ona yardım edecek param yoktu ve dolaysıyla da yok, dedim. Olsaydı Allah rızası için onun kendisine yardım ederdim. Ama daha sonra kendisini belli etti ve içindeki kötülüğü ve şerri ortaya çıkarttı. Şerrini ve kötülüğünü devam ettireceğini gördüm. Bunu görünce onun şerrini ve kötülüğünü defetmek için sizlerden para toplayarak ona verdim. Yani bu yaptığım yardım, onun kendisi için değil, onun şerrinden kurtulmak içindi.”
Evet, bazı yapılan iyilikler ve alttan almalar bu kabildendir.
Toplum içinde etrafımızdaki insanlara iyilik yaparken bazen onlar, bu iyiliği hak ettikleri için yaparız; bazen de onların şerlerinden ve kötülüklerinden korunmak için yaparız.
“ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ”
“Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır.” (Muminun/96)
Elbette bu hikâyede geçen hocanın bu yöntemi her yerde ve her durumda uygulanacak bir yöntem değildir. Çünkü her zaman ve her yerde yapılan her kötülük bu şekilde defedilmez.
İmam Ali (a.s) Nehcü’l Belağa’da Malik Eşter’e buyuruyor: “İyi ile kötü senin yanında bir olmasın. Bu, iyileri iyilikten vaz geçirir ve kötüleri de kötülükte cesaretlendirir.”
İyi olan kimselerle kötü olan kimseler arasında, davranışlarımızda farklı olmalıyız. Yoksa İmam Ali’nin buyurduğu gibi iyiler, nasıl olsa yaptığımız iyilikler takdir görmüyor diye iyilik yapmaktan vaz geçerler ve kötüler de biz kötülük yaptıkça onlar, bize daha çok iyilik yapıyorlar diye, kötülüklerinde daha cesaretli olurlar.
Bu hikâyedeki anlatılmak istenen nokta, toplum içinde bazılarının alttan alınması, onlara değer verildiğinden değil de onların şerlerinden güvende olmak içindir. Elbette bunu yaparken daha başka zararlara neden olmamak gerekir.
Alevi Din Âlimi
Ali Akın CABA
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024