Soru: Ben kaç senedir hastayım; böbreğimin biri yoktur. Normalinde de her gün yemek yapamıyorum. Ramazan’da da tutunca çok kötü oluyorum ve eşim de çok kızıyor tutma diye; ama kefaretini de vermiyor; sorunca da “tamam vereceğim ve verdim” diyor, ama iyice biliyorum ki vermemiş ve verdim dese de benim içim rahat değil. Kendi aylığım da geliyor; o paradan da kendim versem de kıyametleri koparıyor. Ne yapmam lazım? Bir şey desem de Hollandalı karısı da var. Ondan da 3 çocuğu var; benim de 3 çocuğum var. Çocuklar için ses çıkarmıyorum. Kendim tükendim. Ses çıkarsam da evi bir birine katıyor. Sabır sabır ama nereye kadar?

Cevap: Muhterem kardeşim, evvela eğer oruç tutmak size zararlı ise, oruç tutmanız haramdır. Yani önce uzman bir doktora müracaat edin. Eğer doktor, orucun size zararlı olduğunu söylerse, o zaman oruç tutmamalısınız. Fakat her güne karşılık 750 gram karın doyuracak gıda maddesi (ekmek un vb. gibi) fakire kefaret olarak vermelisiniz.

Eğer eşiniz vermiyorsa, siz kendi kazandığınız paradan da onun haberi olmadan dahi verebilirsiniz. Ancak onun parasını kullanmanız caiz değildir. Eğer kefareti verecek bir para da bulamazsanız, artık bir sorumluluğunuz yoktur. İleride eğer böyle bir imkâna sahip olursanız, o zaman hesaplayıp verirsiniz. Olmazsa da o zaman da yine bir mesuliyet taşımazsınız. Gönlünüz rahat olsun.