Bugun...



Ehlader Başkanı Akaras: Bugün Filistin'i Koruyamazsak, Yarın Kendi Evimizde Savaşacağız.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Cuma hutbesinde “Hz. Zeynep’in (s.a) dirayetinden hareketle güç odaklı dış politikaların tehlikelerine dikkat çekti; İsrail ve ABD’nin bölgedeki hegemonik hedeflerini eleştirip, Müslüman ülkelerin ortak hareket etmemesi halinde bunun bölgesel çatışmalara dönüşeceği uyarısında bulundu; ateşkes ve garantör ülkelerle hareket etme çağrısını ‘zorunluluk’ olarak nitelendirerek, harekete geçilmezse, Tel Aviv merkezli küresel bir işgalin başlayacağını” belirtti.

facebook-paylas
Tarih: 24-10-2025 15:09

Ehlader Başkanı Akaras: Bugün Filistin'i Koruyamazsak, Yarın Kendi Evimizde Savaşacağız.

Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde eda edilen Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

 

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Cuma hutbesinde insanın Allah rızası doğrultusunda kendini geliştirebilmesi ve topluma faydalı olabilmesi için ilahi sınırları gözetmesi gerektiğini vurguladı. Akaras, bu sınırların korunmasının takva kavramıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, “Takva, Allah’ın belirlediği sınırları bilmek ve buna göre davranmaktır” dedi.

 

Ehlader Başkanı Akaras, Kur’an, Hz. Peygamberimiz (s.a.a) ve masum İmamlar (a.s) aracılığıyla insanlara bu sınırların detaylı biçimde öğretildiğini ifade etti. İnsanların hangi konularda nasıl hareket edeceklerini, özel şartlarda nasıl davranacaklarını öğrenebilmeleri için çok sayıda ayet ve hadisin yol gösterici olduğunu aktardı. Takvanın, “oruç, namaz, toplumsal ilişkiler ve aile hayatı” gibi temel alanlarda insanın davranışlarını şekillendirdiğine dikkat çekti.

 

Takva düşünceyi etkiler, düşünce de davranışları şekillendirir

Ehlader Başkanı, takvanın insanın düşüncesinde ve kalbindeki kabullerden başladığını belirterek, önce Allah’a ibadet edilmesi gerektiğini anlamanın önemine değindi. Namazın da bu kabullerin sonucu olarak hayatımıza girdiğini ifade eden Akaras, “Takvanın pek çok şartı insanın kendi düşüncesinde ortaya çıkar. Takva düşünceyi etkiler, düşünce de davranışları şekillendirir” dedi.

 

Takvanın kabulünün Allah’ı kabul etmekle başladığını söyleyen Akaras, namaz gibi ibadetlerin de bu kabullerin doğal sonucu olduğunu vurguladı. Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünnetlerini incelediğimizde, insanın gücünü mantığına değil, mantığın gücüne dayandırması gerektiğini aktaran Akaras, aksi durumun Allah yolunda olmadığının bir göstergesi olduğunu ifade etti.

 

Mantık-Güç çatışması

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, tarihe bakıldığında insanlık tarihinin güç ve mantık çatışmalarıyla dolu olduğunu vurguladı. Galileo örneğini veren Akaras, “Galileo’yu idam edenler, gücün mantığına ve Galileo ise, mantığın gücüne inanıyordu” dedi. Bazı iktidarların da benzer şekilde hareket ettiğini belirten Akaras, “Güçlü olan, her şeyin hâkimi değildir” görüşünün tarih boyunca sürekli bir tartışma konusu olduğunu aktardı. Nemrut gibi güç odaklı kişilerin aksine Hz. İbrahim (a.s) gibi mantığa dayanan insanların her zaman var olduğunu söyledi.

 

Ehlader Başkanı Akaras, Yüce Allah’ın peygamber gönderdiğinde iki farklı grubun oluştuğunu ifade etti. Bir kısım insanlar, peygamberleri kendi gibi normal bir insan olarak görüp iman ederken, diğer grup ise güç, saray ve servet üzerinden iman değerlendirmesi yaptılar. Onların anlayışına göre, tapılacak en büyük varlık güçtü ve güçsüz birine inanmak mantıksızdı. Bu yaklaşımın toplumlar tarafından da sıkça benimsendiğini vurguladı.

 

İnsanların güçlüye yönelik eğilimi

Bugün de milletlerin güçlüden yana eğilim gösterdiğini ifade eden Akaras, “Kimin parası çoksa veya gücü fazlaysa, o daha çok kabul görür” dedi. Ancak yüce Allah’ın, peygamberleri genellikle yetim, yoksul ve güçsüzlerden seçtiğini, bunu insanların imanının samimi ve ihlaslı olmasını sağlamak için yapıldığını belirtti. Zengin ve güçlü bir lider olsaydı, insanların onun imanına mı, mantığına mı veya davetine mi iman ettiğini anlamak mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.

 

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, İmam Ali’nin (a.s) öğretilerine dikkat çekerek, peygamberlerin karşı konulmaz bir güce, yüce bir makama ve saltanata sahip olsalardı, insanların iman etmekte çok daha kolay olacağını belirttiğini aktardı. Akaras, “Parası ve gücü olan bir olgu karşısında iman etmek toplumlar ve insanlar için daha kolaydır” dedi.

 

Kendinizi zelil etmeyin

İmam Ali’nin (a.s) halife olarak Kufe şehrine gelişinde, halkın abartılı sevgi ve karşılama gösterilerine yönelik uyarılarını hatırlatan Akaras, “Kendinizi küçük düşürmeyin; bende sizin gibi bir insanım” sözlerini paylaştı. Bu örnek üzerinden, bazı insanların imanın ve takvanın değil, makam ve gücün peşinde koştuğunu ifade etti.

 

Ehlader Başkanı Akaras, bu tür insanların makama saygı duymasının doğal olduğunu, ancak saygının zillet getirmemesi gerektiğini vurguladı. “Hiçbir mümin kendini zelil etmemeli. Maalesef insanlar kendini tahkir etmeyi seviyor ve güçlünün peşinde giderek hem kendilerini ve hem de başkalarını zelil duruma düşürüyor. Gücün peşinde koşanlar zelil olmaya mahkumdur” dedi.

 

İbrahim Peygamber’in mantığının gücünü kimse alt edemez

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, insanların zenginlik ve güç için her yolu denediğini belirterek, bunun karşısında mantığın gücünün yadsınamaz olduğunu vurguladı. “İbrahim Peygamber’in mantığının gücünü kimse alt edemez” diyen Akaras, Hz. İbrahim’in (a.s) ortaya koyduğu mantığın tüm güç sahiplerini utandırdığını, onların karşı çıkacak bir söz bulamadığını ifade etti. Mantığın gücünün, güç ve paraya dayanan anlayışların ötesinde olduğunu söyledi.

 

Güce iman edenler

Ehlader Başkanı Akaras, insanın değerinin zor tercihlerle ölçüldüğünü belirterek, iman etmenin zor şartlarda gerçekleştiğini dile getirdi. “Kolay olan, gücün ve paranın yanında edilen iman değer taşımıyor” dedi. Mekke’nin fethinden önce açlık, susuzluk ve işkence koşullarında iman edenlerle, fetih sonrası güç ve devlet sahibi olunduğunda iman edenler arasında Allah’ın bakışının farklı olması gerektiğini vurguladı.

 

Ehlader Başkanı Akaras, Emevilerin ise daima güce iman eden kişiler olduğunu, Allah’a ve peygamberine değil, sadece iktidara bağlı olduklarını ifade etti. Bu durumun, iman ve takvanın değerini ölçerken, güç ve servetin yanıltıcı olabileceğini gösterdiğini belirtti.

 

“Güzellikten başka bir şey görmedim” diyen öğretmen Hz. Zeynep (s.a)

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, yaklaşan Hz. Zeynep’in (s.a) veladet günleri vesilesiyle önemli mesajlar paylaştı. Kerbela kahramanı ve “güzellikten başka bir şey görmedim” diyen bir öğretmen olarak tanımlanan Hz. Zeynep’in (s.a) doğum gününün, Kerbela’nın mesajını günümüze ulaştıran özel bir zaman olduğunu belirtti. Akaras, Hz. Zeynep’in (s.a) sadece bir tarih rivayetçisi olmadığını, aynı zamanda Ehli Beyt ahlakını yaşayan ve örnek bir şahsiyet olduğunu vurguladı.

 

Kerbela hakkında günümüze iki farklı tarih kaldığını ifade eden Akaras “Biri katillerin itirafları ve resmi tarih, diğeri ise esirlerin ifadeleridir. Hz. Zeynep (s.a) güç odaklı Yezid sarayında verdiği hutbelerle gücün zayıflığını ortaya koymuş ve mantığın üstünlüğünü göstermiştir” dedi. Hz. Zeynep’in (s.a) takva manzumesi olduğunu belirten Akaras, onun dirayetinin bugün de Müslümanlara örnek olması gerektiğini söyledi.

 

Ehlader Başkanı Akaras, Hz. Zeynep’in (s.a) tehdit ve şantajlara rağmen dik duruş sergileyerek dönemin güce tapan liderlerine ve fikirlerine karşı gereken dersi verdiğini ifade etti. Onu anlamanın, Ehli Beyt’i anlamakla eşdeğer olduğunu belirterek, “Hz. Zeynep (s.a), güce boyun eğmeyen, hak ve mantığın yanında duran bir liderdir” dedi.

 

Hz. Zeynep’in (s.a) direniş örneği ve mantığın üstünlüğünü

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, küresel güç odaklarına karşı Hz. Zeynep’in (s.a) direniş örneğini ve mantığın üstünlüğünü hatırlatarak uyardı.

 

Ehlader Başkanı Akaras, hutbesinde Siyonist İsrail ve ABD gibi güç odaklarının kendi hegemonyalarını tüm dünyaya dayatmaya çalıştığını belirtti. Bu siyasetin sonuçlarını örnekleyerek, “Hizbullah’ı silahsızlandırmak, Hamas’ı sürgün ettirmek ve İran’ın nükleer kapasitesini imha etmek isteyenler güç tapınmasının ürünüdür” dedi. Bu stratejilerin sonuçsuz kalmayacağını ve nihai olarak mezara gömüleceğini söyledi.

 

Ehlader Başkanı, bu politikalara karşı durabilecek iradenin Hz. Zeynep’in (s.a) dik duruşunda somutlaştığını vurguladı. “Güçlünün yoluna itaat etmek kolaydır. Gerçek direniş mantığın gücüyle, Hz. İbrahim’in (a.s) mantığıyla mümkündür” ifadelerini kullandı. Akaras, direnişin sadece silahıyla değil, fikir ve ahlakıyla da savunulması gerektiğini kaydetti.

 

Hizbullah ve Ensarullah savaşıyor ve biz onları yalnız bırakıyorsak, yarın biz yalnız kalacağız

Ehlader Başkanı Akaras, güncel jeopolitik duruma ilişkin uyarıda bulundu. Sözde ateşkes ve garantör ülkelerle hareket etme çağrısını “zorunluluk” olarak nitelendirerek, harekete geçilmezse ,işgalci politikanın Tel Aviv merkezli bir emelle Irak, Suriye, Türkiye, Mısır, Ürdün ve Lübnan gibi bölge ülkelerinden toprak elde etme projesine dönüşeceğini ifade etti.

 

Ehlader Başkanı, İslam dünyasının Filistin’i koruyamaması halinde bunun kısa vadede kendi topraklarında çatışma zorunluluğuna yol açacağını belirtti. “Bugün Filistin için İran, Yemen, Lübnan, Hizbullah ve Ensarullah savaşıyor ve biz onları yalnız bırakıyorsak, yarın biz yalnız kalacağız” dedi. Bu tablonun İslam dünyasının kendi yok oluşunu izlemesine yol açacağını ifade etti.

 

Ehlader Başkanı Akaras, çağrısını Hz. Zeynep (s.a) örneğine bağlayarak sonlandırdı. “Bu fikirlere karşı dik duracak liderlere ihtiyaç var. Takva ve mantık birleştiğinde güç tapınması püskürtülür” diye konuştu.




Bu haber 448 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI