Bugun...



Allah’ı Tanımak İçin Gerekli Şartlar

Soru: Allah-u Teala'yı tanıyabilmemiz için bizde oluşması gereken şartlardan bahseder misiniz?

facebook-paylas
Tarih: 24-11-2020 13:57

Allah’ı Tanımak İçin Gerekli Şartlar

Cevap: Bu şartlardan en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz:

1. İnsandaki bilincin doruk noktası olan Allah’ı tanımak ve Allah’a inanmak, ruhta özel bir temizlik ve hazırlığın oluşmasına bağlıdır. Eğer bu oluşmazsa insanın Allah’ı tanıması mümkün olmaz. Renkleri görmek gözde özel bir yapının olmasına bağlı olduğu -köpeklerin gözünde bu yapı olmadığı için renkleri görmemekteler yani her şeyi siyah beyaz olarak görmekteler- ve güzellikleri sezmek için insanda estetik duygusunun olması gerektiği gibi Yüce Allah’ı da tanımak için ruhta özel bir kabiliyetin oluşması gereklidir.

Başka bir ifadeyle tanıyıcı olarak bizle, tüm güzellikleri kendisinde toplayan Allah-u Teala  arasında bir uyum olmalıdır. Aksi taktirde biz yapı olarak böyle bir yüceliği anlamaktan mahrum oluruz. Sonsuz merhamet, sonsuz ilim, sonsuz doğruluk, sonsuz ihsan, sonsuz güzelliğin ve benzeri tüm güzel sıfatları kendisinde bulunduran Yüce Allah’ı tanımak için her insan gerekli yetenek ve donanıma doğal olarak sahip olmasına rağmen bazıları kendi iradesini kötüye kullanarak bu kabiliyeti kaybedebilir ve o zaman böyle bir kimsenin Allah’ı tanıması mümkün olmaz. Ve böyle birisi için Yüce Allah’ı ispatlayan delilleri sıralamak da bir fayda etmez.

Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki: “Oysa onların kendi yaptıkları kalplerini (benliklerini) kirletmiştir.”

Eğer insan -kötü olduğunu bildiği halde- sürekli başkalarına zulüm ve haksızlık eder ve kendisinde kibir ve bencillik sıfatının egemen olmasına sebep olursa veya benzeri kötülüklerle kendi benliğini bozarsa, böyle birinin tüm merhametlerin ve sonsuz güzelliklerin taşıyıcısı olan Allah’ı tanıması ve ona boyun eğmesi mümkün olmaz. Tüm varlığı zulüm, haksızlık kötülük ve çirkefliğe özdeş olan bir kimse nasıl sonsuz adalet ve güzellik ve merhamet olan Allah’a inanabilir ve O’na kul olabilir?

Allah’ı tanımak isteyen kimse ilk önce, içten gelen doğruluk, ilim, iyilik, adalet, fedakarlık, insanlara hizmet, cömertlik ve bunun gibi yüce ilahi ve insani vasıfların çağrısına olumlu cevap vermeye çalışmalı ve kendisiyle tanımak istediği Yüce Allah arasında bir uyum oluşmasına çalışmalıdır. İşte bu Allah’ı tanımada birinci adımı oluşturur.

2. İkinci önemli adım ise, insanın en önemli özelliklerinden olan düşünme kabiliyetinden yararlanmasıdır.

Özellikle kendi yaratılışımız ve varlığımızın boyutları hakkında düşünmeliyiz. Hayatımızdaki aşamalar bir insan olarak sonsuzluğa olan bağlılığımız, özellikle varlığımızın sürekliliğine karşı ilgimiz ve bekaya karşı olan aşk ve isteğimiz hakkında düşünmeliyiz.

Yapı ve yaratılış gereği su ve yemeğe olan ihtiyaç bizde yerleştirilmişse, bunun anlamı evrende suyun var olduğu değil midir? Aynı şekilde bekaya ve sürekliliğe olan bağlılık da acaba insanın ölümle yok olamayan bir varlık olduğunu göstermez mi?

Yine içimizden kaynaklanan maneviyat, kutsallık, fizik ötesi güce inanç, gibi insani duygu ve bilinçlerin hep uyduruk ve temelsiz olduklarını nasıl söyleyebiliriz? Oysa tüm bu duygular her insanda su ve ekmeğe olan ihtiyaç gibi en yerleşik, en sağlam duygulardandır.

Eğer her şeye egemen olan yüce bir varlık (neuzibillah) yok ise neden her insan sıkıntı anlarında ve tüm maddi sebeplerden ümidi kesildiğinde içten gelen bir duyguyla sonsuz güç sahibi olan bir varlığa sığınıyor ve onun gaybi yardımını umuyor?

Acaba her insanda var olan bu sığınma duygusu en sadık duygulardan biri değil midir? Ve insanın gayba bağlı olduğunu göstermiyor mu?

İnsanın hayatının her boyutunu çevreleyen ve evrendeki tüm varlıklara egemen olan uyum, harmoni, sağlamlık ve hesaplılık bu yaratıkların başı boşluk içinde olduklarını ve bir üstün bilincin denetiminde olmadıklarını reddetmek için yetmez mi?

Kör bazı tesadüfler etkisinde tüm bu ihtişam ve düzenin meydana geldiğini ve devam ettiğini söylemek gülünç bir söz değil midir?

Evet insan doğru şekilde düşünürse, bu düşünme onu Allah’ı tanımaya doğru kılavuzluk eder ve böyle bir kimse Allah’ı tanımada kendi başına en büyük adımı atmış olur.




Bu haber 1385 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI