Bugun...


Ülkü Aras

facebook-paylas
Vahdet...
Tarih: 14-06-2021 10:20:00 Güncelleme: 14-06-2021 10:20:00


“Sakın dinleri parçalayan, fırka fırka olan ve her fırkası kendi elindekiyle sevinen müşrikler gibi olmayın”. Rum suresi 32.ayet

Mezhepler arasında yaşanılan çatışmalar Ayetullah Ali Hameney’in dediği üzere; “Siyonizm ve İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmekten” başka hiçbir şeye yaramıyor!

Üstünlük tartışmaları, benden iyisi yok söylemleri, inancımızı zedeleyip, Müslüman kardeşlerimize karşı sadece öfkelendiriyor.! Kavga, gürültü derken, her yerde, her halde “ben haykırışlarına şahit oluyoruz!

Kim haklı kim haksız demeye kalmadan, “ herkes kendini sütten çıkmış ak kaşık” ilan ediyor...

Bir yerde diğer mezheplerin Şia’ya saldırmaları, bir yerde de Şia’ların kendilerince doğru zannettikleri savunma mekanizmaları!

Tartışmalara ne kadar hüsn-ü zanla bakmaya çalışsam da, bir noktada tıkanıp kalıyorum. Ne Şia olmak ne de Sunni insan-ı kâmil olabilmemizle eş değer değil ki!

Ayetullah Ali Hamaney mezhepler arasındaki gerginlik had safadayken olayları yatıştırma yoluna giderken, maalesef bazılarımız harareti tırmandıracak sözler söylemekten geri kalmıyor!

Eğer kavganın gürültünün faydası olsaydı eminim ki her ülkenin lideri gereken sözleri gerektiği yerde söylemekten çekinmezdi!

Bu olaylar karşısında Ayetullah Ali Hamaney’in sözlerini ve tutumunu dikkate alarak söyleyebiliriz ki, önce kendimize düşen görevi tespit edebiliyor muyuz?

Bazı Müslümanların saldırgan tutumları karşısında soğukkanlılığımızı koruyup, dikkatli hareket edebiliyor muyuz?

Nitekim Yasir El Habib’in tefrikacı sözlerinin karşısında Ayetullah Ali Hamanei vahdet çağrısında bulunmuş, gerginliklere sebep olacak sözler söylememiş, sahabelere dil uzatmanın haram olduğunu dile getirmişlerdir.

Bu da gösteriyor ki yanlışa temkinli davranmamak, en büyük yenilgi olacaktır! Bizlerinde aynı yanlışlıkları tekrarlamamız sadece “vahdeti” baltalayacaktır!

Ama ne yazık ki yaşanılan diyaloglara baktığımızda bu noktada vahdet nerede göremiyoruz?

Bu konuda fetva yayınlanmadı mı?

Hani saygıyla önünde eğildiğinizi iddia ettiğiniz Velayet-i Fakihin sözlerine itaat!

Kendimizi eleştirip, vahdet konusunda üzerimize düşeni yapabiliyor muyuz?

Şia olmakla diğer din kardeşlerimizi ayrıştırma cesaretini nereden alıyoruz?

Şia’yım veya Sünniyim demekle gerçek mümin maalesef ki olunmuyor!

Bu tür sözleri duyduğum da düşüncelerim kenetleşiyor, inancım hiçbir Müslüman’ı ayrıştırma lüksüne sahip olamaz !

Tefrikacı sözler farkında olmadan Velayet-i Fakihin sözlerini baltalamaktan başka bir işe yaramıyor.

Bir yanda vahdet söylemleri, bir yanda da gerginlikten başka hiçbir faydası olmayan aydınlarımızın, düşünceleri, şaşırdık kaldık, vahdete mi uyalım, yoksa gereksiz sloganlara mı?

Müslüman kardeşlerimizin güzel yanlarına bakabilmeyi öğrensek ne iyi olacak!

Şii ve Sünni’lerin Kur’an-ı nebileri ve düşmanları birdir. Şii ve Sünnileri birleştiren unsurlar, ayıran unsurlardan daha fazladır.. Birbirlerine zıt mezhepler olmadığı gibi, birçok konuda birbirlerine yakın iki mezheptir!

Bizlere düşen görev şahâdeti dile getirenlere,bizleri kâfir bile bilseler, iyi davranmaktır.

Haksız yere kötü davranacak olsalar bile hak ve adalet yolundan sapmamalıyız. Allahın buyruğuna teslim olmalıyız.

Ehlibeytin diğer mezhep mensuplarıyla diyaloglarda bize buyurduğunu hatırlatmak istiyorum “Bizden güzel sözler söyleyin onlara”.

Rabbim şöyle buyurmuştur “Bir cemaat ile düşmanlık sizleri günaha ve adaleti terk etmeye yöneltmesin! Adalet yolunu tutun, çünkü takvaya daha yakındır”.



Bu yazı 2623 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI