Arkadaşlar!

Devir, durulacak bir devir değil; eğlenilecek bir devir değil. Devir düşünülecek bir devir. Gece gündüz düşünsek, gece gündüz çareler arasak yeridir.

Neyi düşünecek, neye çareler arayacağız?

Durgunluğumuzu, suskunluğumuzu, neden zamana ve mekâna teslim olduğumuzu, eli-kolu bağlı oturduğumuzu ve her şeyi zamanın akışına bıraktığımızı düşünmemiz ve bunu düzeltmenin bir çaresini bulmamız gerek!

Gittikçe geriliyor, geriledikçe değişiyor, değiştikçe de yok olup gidiyoruz.

Aileler çatırdıyor. Gençler hem ailelerinden hem de toplumdan hızla uzaklaşıyor.

80'li yıllarda değiliz ki 12 Eylül olayları yüzünden güvenliğimizi bahane edip belimizde silahla gezelim! Bugün artık öyle bir devirdeyiz ki düşman evimize silahla gelmiyor, gece karanlığında duvarlara kendi sloganlarını yazıp kaçmıyor. Bizzat evimize, odamıza ve mahrem hayatımıza kadar bile güle oynaya gelebiliyor. Üstelik onlara kapıyı bizzat biz; bizim gençlerimiz, bizim çocuklarımız açıyor. Şu halde bele taktığımız silahlarla mı bu düşmanlara karşı koyacağız?

Gençlere çocukluk yıllarından alternatifler sunmak gerek. Onları çocukken eğitmek ve bilinçlendirmek gerek. Özellikle camiler birer kurs merkezi haline getirilmeli. Artık yeni bir cami inşa ederken aşevi, taziye yeri ve para getirecek dükkan gibi hedefler gütmekten ziyade bu çocuklara alternatif eğitim kursları, sosyal aktivite alanları, en azından mahalle çocuklarıyla bir araya gelme, birlikte oynama, birlikte eğlenme ve birlikte zaman geçirme eğitimlerinin verilebileceği yerler düşünülmeli. Evimize kadar giren düşmanın vereceği eğitimdense, bizzat bizim eğitim vermemiz, onları inancı bütün ve sosyal hayata hazır gençlere dönüştürmemiz için bunlar şart.

Peki gençler ne olacak?

Onlar eğer bugün önü alınmazsa, kendileriyle birlikte bir sonraki kuşağı hedefsiz ve içi boş bir nesle dönüştürecek. O yüzden onlar üzerinde geniş bir çalışma başlatılmalı. Bilinçli, şuurlu, bilgili abiler, ablalar, alimler ve alimelerden oluşan dev bir kadro oluşturularak bir an önce harekete geçilmeli. Aksi halde bu asimilasyon bizim kendi elimizle olacak!

Hiç kuşkusuz, "insan", eğer isterse başarır.