1- Kerbela'da yaşananları nesilden nesle aktarın, anlatın, insanları aydınlatın; ama bugüne (1400 yıl öncesine) takılıp kalmayın; onu kendi zamanınıza uyarlayın!

2- Kerbela ideolojisiyle çelişen her şahsiyeti kenara itin! Eğer bir şahsiyetin bizimle uyumlu olup olmadığı konusunda tereddüt ediyorsanız, onun ideolojisini (dünya görüşünü) ve zahiri yaşam tarzını Hüseyin ve Hüseynîler (Kerbela şehitleri) ile karşılaştırın. O kişi Yezit olmayabilir, ama Yezit'in yaptıklarını yapıyorsa (hak etmediği bir makamda oturuyor, hakikatin üstünü örtüyor ve alenen günah işliyorsa) sen de 2020'lerin bir Hüseyin'i olarak onun karşısında yer almalısın.

3- Camileriniz, kurumlarınız ve derneklerinizle yılın belirli günlerinde rutin programlar yapmakla yetinmeyin! Şehadet aşkı taşıyan, hakkı söylemekten çekinmeyen ve Ehlibeyt ahlakına sahip olmak için yarışan gençler yetiştirin! Bu gençler öyle bir şuura sahip olsunlar ki Tasua gecesi meşaleleri söndürüp "Üzerinde kul hakkı olan kim varsa biatimizi ondan kaldırıyoruz, buradan çıkıp gitsin!" dediğimizde bizi terk edenlerden olmasınlar!

4- Kızlarınız "Lebbeyk ya Zeynep!" dediklerinde gerçekten de Zeynep'i hatırlasınlar. O, ömür boyu örtüsünden asla taviz vermedi. Hatta Kufeliler bizi öldürdükten sonra kadınların dış giysilerini (çarşaflarını) aldıklarında bile örtüleri (iç giysileri) onları örtüyordu.

5- Bize olan bağlılığınızı ne gözyaşlarınızla ne siyah giysilerinizle ne de meclislerinizle ispat edemezsiniz. "Eğer bu bağlılık nasıl olmalı?" diye merak ediyorsanız, efendileri uğruna paramparça olmayı, dünyalarından geçmeyi, tüm varlıklarını geride bırakmayı göze alan ve bu yolda can veren şehitlerimize (Kerbela şehitleri) bakın! Dünyaya en ufak meyilleri olsaydı, Tâsûa gecesi diğerleriyle birlikte çadırlarımızdan ayrılmazlar mıydı?

6- Asla çoklukla övünmeyin! Biz, Kerbela'da (sayıca) az idik.

7- En rahat, en geniş ve en huzurlu anlarınızda tembellik edip de farzlardan uzaklaşmayın. Çünkü biz en zor anlarda bile farzları (namaz vs.) yerine getiriyorduk.

8- Bizim sevgimiz, yeri geldiğinde dillerde, yeri geldiğinde gönüllerde ve yeri geldiğinde eylemde olmalıdır. Bazı hallerde bunlardan birini uygulayabilirsiniz ama apaçık bir zulme şahit olduğunuzda bu üçünü de ortaya koyun! Aksi halde bize değil, bizim katillerimize (Kufeliler) benzersiniz. Çünkü onların gönülleri bizimle ama kılıçları Yezit'leydi.

9- Vefa, velayet çizgisinde vefadır; sadakat, velayet çizgisinde sadakattir; sevgi ve bağlılık da velayet çizgisinde sevgi ve bağlılıktır. Bunların dışındaki vefa, sadakat, sevgi ve bağlılığın size kazandırabileceği tek şey dünyadır. Velayet çizgisinden sapmayın!

10- Ateşle su aynı tasta yer almaz. Bizim sevgimizle bizim ideolojimize (Muhammedî İslam'a) muhalif olanların sevgisi de bir kalpte barınmaz. O halde bizi sevdiklerini söyleseler de bizim ideolojimize muhalif olanları kalbinize almayın! Çünkü onların sevgisini içeri aldığınızda bizim sevgimiz kaybolur.