İbadetleri insan dünyasından çıkarınca ona yön verecek, Allah'ı hatırlatacak, kendini sorgulatacak, manevi ilerleme kat ettirecek, ona kendisini tanıttıracak, bildirecek, hayatını anlamlandıracak şeyleri de çıkarmış olursun. Dünya, ahiret tarlasından hiçbir iyiliğin tutmadığı çöle dönüşür. Bu açıdan ibadetler bilmediğimizi bize bildiren bir nevi ders kitabıdır. Geçmişin olaylarını bugüne taşımak bu yüzden önemlidir. Yıl içerisinde kutlanagelen ve yası tutulan, karalara büründüren, ağlatan, hüzünlendiren önemli günleri tekrar tekrar yâd etmek de yine bize kendimizi hatırlatan ve bizi şarj eden, bizleri silkeleyen, arındıran, dünyada dağılan ilgimizi maneviyata odaklandıran, sarhoş olduğumuz dünyada bizi uyandıran etmenlerdendir. Aşura günü ise bu günlerin doruk noktasıdır, dünya tufanından kurtaran, yolumuzdaki taşları temizleyen kurtuluş gemisidir. Şehitler ölü değilse, şehitler efendisi İmam Hüseyin bu yâd edişlerle bizlere özel ve şanına yakışır teveccüh ederek geri kaldığımız “kendini tanı Rabbini tanı” hakikatine bizleri yakınlaştırır.

Biz bir yol üzereyiz. Dünyadan ahirete... Ve bu yolda bizi gayeye vardıracak malzemeler araçlar gerekir. Dünyada hesabı bitmeyen, dünyaya ahiretini satan, kalbi kin ve düşmanlıkla dolu olanlar ahiret yolcularını anlayamazlar. Hz. Ali'nin de buyurduğu gibi ahiretin çocukları olun, dünyanın çocukları değil. Dünyada hesabı olanlar, nefsani yarışa tutuşanlar, bir gram Rabbini düşünemeyip bir adım Rabbine ilerleyemeyenler, kendini aklayanlar, iyi gösterenler, olduğu gibi davranmayanlar, yalakalar, Kerbela'nın özgürlük mesajını hayatına mal etmeyenler kırk Kerbela görse nafile. Kerbela özgürlerin nabzının attığı yerdir.

Kerbela’yı unutmadım demek ben ahiretin çocuğuyum demektir. Kerbela’yı unutmadım demek kendimi düzeltmek için yola çıktım demektir. Kerbela’yı unutmadım demek hakikate giden yolda bir adımdır. Kerbela’yı unutmadım demek İmam Hüseyin kaptanın demektir. Kerbela’yı unutmadım demek ümittir, bahardır, müjdedir. Kerbela değişimdir. Kerbela iki günün birbirine eşitliğini bozan gündür. Kerbela, tarihi bir olay değildir, öncesiden sonrasına bugünden yarına yol işaretleri barındıran, ışık olan, bizi özgürleştiren, pespayelikten asilliğe eriştiren, karış karış hayat dersleriyle bizi bilinçlendiren, basiret kazandıran, yücelten arınma aracıdır. Kerbela defterini kitabını unutanları tefekkür etmeye iten, derin düşüncelere daldıran bir gerçektir. Kerbela kimyadır. Kerbela ilaçtır. Kerbela tabiptir. Kerbela hayattır. Kerbela diridir, tarih mezarlığına gömülü değildir. Kerbela'da Hz. Musa'dan örnekler vardır, Kerbela'da Hz. İsa'dan örnekler vardır, Kerbela'da Hz. İbrahim'den İsmail'den örnekler vardır. Kerbela peygamberlerin, iyilerin verdiği zorlu imtihanların topluca yaşandığı vakadır. Kerbela, yeri göğü hüzünlendiren ne tuhaftır ki taşı toprağı ağlatan ama taştan da katı kalplerin etkilenmediği vakadır. Kerbela susuzluğun yeri olsa da ahireti özleyenlere su gibidir. Kerbela sudur, denizdir, nehirdir, çeşmedir. Kerbela yeşildir, bağdır, bahçedir. Kerbela özgürleşmenin bismillahıdır. İnsanı insan yapan ruhu, dünyevi ve nefsani bağımlıklardan arındırma sürecine özgürleşme denir. Bu açıdan Kerbela esirleri hür eden bir vakadır.

Manevi ilerlemeyi hızlandıran, bizleri yaratılış felsefesine yakınlaştıran, bizleri dürten, kendine getiren, uyandıran, karanlık gecelerimizi sabaha çeviren, aydınlatan, kalplerimize karalar bağlatan, göz bağlarımızı çözen, ölü kalbimizi Mesih nefesiyle dirilten, bizi seven, içerlenmemize içerlenen, kırılan kalbimize nigah eden, yaralarımıza merhem olan, kalışımıza hareket olan İmam Hüseyin'e, gözleri önünde onlarca Yusuf'unu yitiren İmam Zeynelabidin'e, en elemli sahnelerle yüreği dağlanıp da üstüne sürgün gören kahraman kadın Hz. Zeyneb'e, İmam Hüseyin’in ailesine ve yiğit dostlarına selam olsun.

Her şey bir yana Kerbela Hüseyin'dir. Allah'ım bizleri dünya ve ahirette Hüseyin'siz bırakma.