Bugun...


İsmail Bendiderya

facebook-paylas
Amerika Sünniliği ve İngiliz Şiiliğinin Günümüzdeki Kodları
Tarih: 11-11-2019 15:45:00 Güncelleme: 11-11-2019 15:45:00


İsmail Bendiderya, bu hafta kaleme aldığı "Emperyalizmin Mezhep Oyunlarında Şirazi / IŞİD Kumpası-2" başlıklı yazısında İngiliz Şiiliğine ve Amerikan Sünniliğine dikkat çekti.

Daha önceki yazımda, Amerika Sünniliği ve İngiliz Şiiliğinin günümüzdeki ana kodlarının anlaşılması için Şirazi Şiiliği’yle IŞİD Sünniliğinin aynı el tarafından ekilen ve aynı fitneyi yeşertecek şekilde kodlanmış tohumlar olduğunu anlatmaya çalışmış ve bu amaçla Şirazi kardeşlerin İngiltere tarafından nasıl beslenip palazlandırıldıklarına değinmiştim.

Biri Küveyt’te, diğeri İran’da İngiltere tarafından desteklenen Şirazi kardeşlerin; İran devletini sert ifadelerle eleştirip İran’daki yetkilileri, “Sünnileri kâfir ilan etmemek”le suçlaması, aslında Şirazi fitnesinin nasıl bir proje olduğunu anlatmaya yetecek kadar net bir ipucuydu.

Şirazi akımı da tıpkı IŞİD gibi, Müslümanlar arasında mezhep farklılığını ihtilaf gibi göstererek nifak tohumlarını etrafa serpmeye başladı, kasıtlı olarak IŞİD vb fitnelere bu sapık akımla zemin hazırlandı.

İngiliz paralarıyla kurdukları televizyon kanallarında ve ev sohbetlerinde Ehlisünnet Müslümanlarına olmadık hakaretlerde bulunmak, sahabeye ve müminlerin annelerine hakaret ve iftiralar atmak suretiyle Sünni-Şii arasına serptikleri nifak ve düşmanlık kıvılcımlarını alevlendirmeye çalıştılar..

Başta Ayetullah Hamenei, Mekarim Şirazi, Sistani, Cevadi Âmuli…vb gibi İran ve Irak’taki büyük müçtehidler ve devlet adamları “Şii-Sünni kardeştir, bu bizzat Kur’an’ın emri ve farzıdır, bunun aksini iddia eden İslam düşmanıdır” dediği, hatta bunu fetva ve konuşmalarıyla da pekiştirdiği halde; Şirazi tayfası ısrarla Sünnilere hakaret ediyor, bu iğrençliğe katılmayan Şii ulemasını da “Sünnileşmek” le suçluyordu!!

Bu İngiliz akımının “Y. H.” adlı maşasının yazdığı iftira ve çirkef dolu kitapları, dünyanın birçok yerinde Şialara kanlı saldırılar yapılmasına neden oldu.  

Şirazi akımının elebaşları İran’da kendilerine yer ve yüz bulamayınca körfezdeki İsrail dostu Arap yandaşlarına sığındılar. Ehlisünnete iftira atarak Şia düşmanlığını körüklemenin tohumlarını serpen bu hainlerin, görünüşte Sünni, gerçekte ise ABD elemanı olan Küveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başındaki “Sünni görünümlü, gerçekte ise ABD piyonu” hainlerden destek alması da bu meselenin ilginç garabetlerindendir.

Şirazi güruhunun belirgin özellikleri, tıpkı IŞİD vb gibi, “tekfircilik” tir. Onların sapıklıklarını onaylamadığı için, başta merhum Ayetullah Behçet gelmek üzere, birçok büyük Şii ve Sünni ulemayı tekfir ettiler.

Bu sapık güruhun İran’da faaliyet göstermesine izin vermeyip konuşma ve propagandalarını yasaklayan Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamenei’yi de tekfir ettiler. Gerekçeleri de ilginçti: “Muharrem ve Sefer merasimlerinde şiddeti çağrıştıran uygulamalara izin vermemesi ve kama vurulmasını haram ilan etmesi” ydi! Ve: “IŞİD’e misilleme olarak, Sünnileri kafir ilan etmemesi” ydi… Oysa, IŞİD de tıpkı kendileri gibi ABD-İsrail-İngiltere üçlüsü tarafından tasarlanan ve Körfez Arapları tarafından finanse edilen paravan bir cia-mosad örgütüydü ve Sünni Müslümanlıkla hiçbir ilgisi yoktu.

Nedense, İngilizler ve İsrail Siyonistleri, kama vuran Şiileri pek seviyor; Sünni’yi kardeş olarak tanımlayan Şiilerden ve Şii’yi kardeşi olarak gören Sünnilerden ise hiç hoşlanmıyorlardı!

Sapık Şirazi akımı, temelini İmam Humeyni’nin attığı ve Ayetullah Hamenei’nin ciddiyetle sürdürdüğü “Vahdet Haftası” nı “Beraat Haftası” ilan edecek kadar işi azıttı.

Batı medyasının İslamofobiasını besleyen kama görüntülerini sık sık medyaya taşıyabilmek için uyduruk rivayetleri kullandı ve kama vurma vahşetini bir “sevap” mış gibi bazı saf Şiilere telkin etti!

Bütün bunları yaparak IŞİD’e zemin hazırlanması için yırtınan bu sapık akımın öncüleri ve medyalarının hangileri olduğunu bilmeyenler için yazalım:

Sadık Şirazi, Seyyid Müçteba Şirazi, Hasan Allahyari, Yasirulhabib,Muhammed Hidayeti

Ve, bu İngiliz güruhunun uydudan yayın yapan TV’leri:

1-İmam Hüseyin-1
2- İmam Hüseyin-2
3- İmam Hüseyin-3
4- Ebu Fazlulabbas
5-Bakiyy
6-El Envar-1
7-El Envar-2
8-Selam
9-Ondört Masum
10- Hazret-i Hatice-internetten yayın
11-El Zehra (Azzahra)
12-El Mehdi
13-Marjaiyyet
14-İmam Sadık
15-Ehl’ul Beyt
16-Fedek

***
Şimdi, 20 milyonu bulan o muazzam Erbain yürüyüşlerinde bazılarınca bu Şirazi’nin fotoğraflarının neden taşındığını ve akabinde de Irak’ta halkın nasıl tahrik edilerek sokaklara itildiğini hatırlayın..

Tam da İran’daki şeytan yuvası ABD Büyükelçiliğinin İranlı öğrenciler tarafından basılıp cia gizli belgelerinin dünya medyasının gözleri önüne serilmesi ve ABD’nin karizmasının yerle bir edilmesinin yıldönümünde; Irak’taki İran Büyükelçiliğinin bu güruhla sarmaş dolaş olan eski Baasçılarca basılması bir tesadüf değil elbet…

ABD’nin 40 yılı bulan kuyruk acısının sesinin Irak’tan, Yemen’den, Fırat’ın doğu ve batısından gelmesi; İran, Irak, Türkiye, Lübnan ve Suriye’yi aynı elin, farklı yenler içinden vurması hiç de şaşırtıcı değil elbet!

SADR DA ORTALIKTA DOLAŞIYOR!

Bu hengâmede, henüz vurulamayan avdan kendisine kürk dikmeye çalışan Mukteda Sadr’ın hırsı ise, kelimenin tam anlamıyla bir “Ebu Musa El Eşari ve Eş’as formatı” dır… Yani tipik bir Irak Kufe’sinin 2019 versiyonu!

***

“BÜYÜK FİTNE” NİN AYAK SESLERİ GELİYOR
 
Evet, Irak çok büyük olaylara ve fitnelere gebe… Bu ülkede çıkacak olayların, aralarında biz de olmak üzere “bütün komşular” ını etkilememesi imkânsız görünüyor…

ABD’nin El Anbar’ı ağır silahla doldurup IŞİD-YPG-PKK ve SDG teröristlerine vermesi boşuna değil.. Petrol diyerek Deyrezzor’a çökmesi de öyle…

Irak’ta büyük fitne başlamak üzere… Irak, İran, Türkiye, Lübnan ve Suriye’de hükümete ve devlete karşı halkın kışkırtılabileceği bir zemin hazırlanıyor sinsice… (Medyacı bazı FETÖ’cülerin ansızın beraat edivermesi bir ayak sesidir)

Bu ülkelerin kaderi hiçbir zaman bu kadar birbirine düğümlenmemişti…
Birinde açılacak bir gedik, hepsinin sonu olabilecek şekilde tasarlanmış… Irak’ta birdenbire alevlenen gösterilerin Türkiye’nin Barış Pınarı operasyonuna ve güya IŞİD’çilerin kaçmasına denk gelmesi, Lübnan’la İran üzerinde ABD-İsrail-AB baskılarının hiç olmadığı kadar artması, Türkiye-İran arasında raylı taşımacılığın ve ortak otomotiv sanayinin kurulmaya başlaması… Ve ıspanaktan başlayıp mandalina vb sebze meyvelerin zehirlenmesi….
 
Büyük fitne yakalamadan birbirimizle kucaklaşabilirsek aydın bir şafak bizi bekliyor… Ama… Aksini söylemeye dilim varmıyor… Çarşamba’ya bakarak Perşembe’yi görebilirsiniz… Çarşamba, çok büyük ölçüde bizim elimizde.
Sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun efendim.



Bu yazı 809 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI