Bugun...


Ali Kıran

facebook-paylas
Kur’an Ona “Kevser” dedi...
Tarih: 30-12-2020 14:16:00 Güncelleme: 30-12-2020 14:16:00


Onun doğumu bir devrimdi

Hayatı devrimdi

Ve ölümü de devrim oldu...

Yeniden diriltilmek istenen putlara hep onun baltası indi, yeniden yeşertilmek istenen batıl umutlar hep ona çarpıp dağıldı, maskeler onunla düştü, hak onunla kanatlanıp uçtu...

O apaçık furkandı, karanlıkların kutup yıldızı, yolunu kaybedenlerin kılavuzu, Allah rızasının mihenk taşıydı, ta kıyamete kadar da öyle olmaya devam ediyor...

O Fatıma’ydı...

Kur’an ona “Kevser” dedi...

Doğumu, şirkin ölümüydü; hakkın ise, apaydınlık devam edeceğinin müjdesi... Onun doğumuyla batıl ümitsizliğe düştü; “Ebter”ler aşikar oldu, tıpkı velayetin müjdesi ile kafirlerin ümitsizliğe düştüğü gibi...

Onunla kadınlar izzet buldu... kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir ortamda, Rahmet Peygamberi’nin, geldiğinde ayağa kalktığı ve şefkatle ellerini öperek yücelttiği bir kızdı o... Alem, kız çocuğuna sevgiyi, Allah Resulü’nün ona gösterdiği sevgiyle tanıdı...

Merhametin zirvesiydi... Minicik elleri ile babası Rahmet Peygamber’inin yaralarını saran, işlerine koşan ve “babasının annesi” olandı o...

Evliliği, eş olarak davranışları, anneliği kısacası her şeyi ile putlaştırılmış gelenekleri birer birer devirdi...

O, en iyi kız evlattı, en iyi eşti, en iyi anne idi ve tüm zamanların en iyi kadını idi...

Öfkesi Allah’ın öfkesi, sevgisi Allah’ın sevgisi idi... O, Allah’ın Habibi’nin canıydı... Eti onun etinden, kanı onun kanındandı...

O, iman için, Allah’a ve Resulüne duyulan sevgi için ölçüydü... Ona gazaplanan, onu inciten, gerçekte Allah’ı ve Resulü’nü incitmiş demekti... Ve “Allah ve Resulü’nü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.”(Ahzab-57)

Allah için sevmek ve Allah için gazaplanmak ile sevgisi Allah’ın sevgisi, gazabı Allah’ın gazabı olmak aynı şey değildir. İkincisi ancak “masumiyet”le ve “seçilmiş olmak”la mümkündür.

Fatıma masumedir ve seçilmiştir.

Buna “Tathir” ve “Mübahale” ayetleri şahittir.

Resul’ün vefatı sonrası ise o, fitnelerin karanlık sahrasında parlayan hidayet meşalesi idi. Sözleri, gözyaşları, Beyt’ul Ahzan’ı, feryadı, istekleri, dargınlığı, vasiyeti, gizli defnedilişi, mezarının gizli oluşu ile mesajını verdi ve bir devrimci olarak gitti...

O, Sırat’ül Mustakim’dir.

İhtilaflar, onu izleyerek çözülür...

Yolunu kaybedenler, onun ışığına sığınarak yolunu bulur...

O, risalet evinin kızı, velayet evinin eşi ve imamların annesidir...

O, Kevser’dir; ölülere hayat verir

Fatıma’dır; ateş ondan ve sevenlerinden uzaktır

Zehra’dır ve güneş ışığını ondan alır

Merziyye’dir; Allah’ın rızasıdır

Betul’dür; eşsiz ve benzersizdir

Göklerin incisidir; yeryüzünün ziynetidir; Rahmetullah’ın tacıdır; münafıkların korkulu rüyası, Habibullah’ın habibesidir...

Güzellik ve zerafet onda anlam bulur; merhamet ona sığınır; hikmetin ta kendisidir; cennet onunla şereflenir; cömertlik ve fedekarlığın zirvesidir o...

O “Sırrullah”tır

Ona selam olsun...

 

Ali KIRAN



Bu yazı 2760 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI