Bugun...


Ali Kıran

facebook-paylas
Kerbela’da Ne Oldu?
Tarih: 24-08-2020 12:10:00 Güncelleme: 24-08-2020 12:10:00


Muaviye öldüğünde, yaptığı anlaşmaya uymayarak oğlu Yezid’i halife tayin etmişti. Halbuki Yezid ayyaş, zevk ve sefa içinde, eğlence meclislerinde gününü geçiren ve İslam dininden zerrece nasibi olmayan biriydi.

Yezid halife olur olmaz, Hz. Hüseyin’den biat almak istedi. Hz. Hüseyin ise, “Benim gibi birisi, Yezid gibi birisine asla biat etmez. Yezid gibi birisi halife olursa İslam’ın fatihasını okumak gerekir” diyerek, biat etmeye karşı çıkmış ve Medine’den Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Amacı Yezid’in kim olduğunu ve onun halife oluşunun İslam’a nasıl zarar vereceğini hac mevsimi nedeniyle Mekke’ye gelen Müslümanlara anlatmaktı. Mekke’de Hac mevsimine kadar kalan İmam Hüseyin, her fırsatta Yezid’in halifeliğinin ne büyük bir zulüm olduğunu anlatıyordu.

Bu arada da Kufe şehrinden kendisini Yezid’e karşı kıyam etmeye ve onun önderliğinde savaşmaya hazır olduklarını bildiren binlerce mektup alıyordu. Hac merasimleri başladığında, Yezid’in suikastçiler göndererek kendisini Kabe’de öldürtmek istediğini haber alan İmam Hüseyin, Ka’be’nin hürmetine zarar gelmemesi için Haccını yarıda keserek Kufe’ye doğru yola çıktı. Aslında Kufelilerin vefasız ve sözünde durmayan bir topluluk olduklarını biliyordu, ancak onların çağrısına cevap vermezse tarihte, “böyle bir imkan varken neden kıyam etmedin” diye de sorgulanacağının farkındaydı. Bu yüzden hücceti tamam etmeliydi.

Önden amcasının oğlu Muslim b. Akil’i Kufe’ye gönderdi, ama yolda Kufelilerin Müslim’e sahip çıkmadıklarını ve Yezid’in atadığı Kufe valisi İbn-i Ziyad’ın hilesine kanarak Müslim’i yalnız bıraktıklarını ve Müslim’in şehid olduğunu haber aldı. Bir müddet sonra da yolu Yezid’in Hür b. Riyahi adlı bir komutanının emrindeki bin kişilik bir müfrezeyle kesildi ve Kerbela denilen yerde konaklamaya mecbur edildi.

Daha sonra Ömer b. Saad komutasında 30 bin kişilik bir ordu da Hürre katıldı ve komuta Ömer b. Saad’a geçti. Ömer b. Saad, Fırat nehrini kuşatarak İmam Hüseyin ve ailesi ve yarenlerinin su almalarına engel oldu. Bu arada İmam Hüseyin ile gelen kişilerden bir grup, bu işin sonunun şehadetle sonuçlanacağını anlayınca İmamı terk ettiler. Geriye kadınlar, çocuklar ve 72 kişilik küçük bir ordu kaldı.

Nihayet Aşura günü, İmam Hüseyin’den tekrar Yezid’e biat etmesi istendi, İmam Hüseyin ise “Zillet bizden uzaktır. Ben ölümü, zillet ile yaşamaktan daha üstün biliyorum” diyerek biatı reddetti.

Ve savaş başladı. İmam’ın küçük ordusu yiğitliğin en yüce halini sergileyerek birer birer şehid oldular. Geriye yalnızca İmam Hüseyin kalmıştı. Bu arada susuzluktan neredeyse can verecek olan altı aylık yavrusunu düşman askerine gösterip, bu yavruya su verilmesini istedi. Ama onların cevabı, altı aylık yavruyu, babasının kucağında boğazından üç başlı okla vurarak şehid etmek oldu.

Ardından İmam Hüseyin, meydanda onlarca Yezid askerini cehenneme gönderdikten sonra, oklarla mızraklarla saldıran düşman askerlerinin açtığı yaralar sonucu İmam atından yere düştü. Şim b. Zilcevşan, imamın mübarek başını kesti.

Bundan sonra çadırlara saldırdılar. Çadırla ateşe verildi, bu esnada çöle kaçışan küçük kız çocuklarından elbiseleri tutuştuğu için yanarak veya korkudan ölenler oldu. Hz. Zeyneb’in üstün gayreti ve hasta olduğu için savaşa katılamayan İmam Zeynelabidin’in çabaları ile çocuklar ve kadınlar bir araya toplandılar. Yezid askerlerinin aşağılayıcı hakaretleri, kırbaçları ve bindirildikleri eyersiz develerle önce Kufe’ye, sonra da Şam’a götürüldüler.

Ancak Hz. Zeyneb’in Kufe’de halka hitaben yaptığı konuşma, Kufe valisi İbn-i Ziyad’ın meclisinde duruşu ve hakkı haykırışı, nihayet Şam’da Yezid’in karşısındaki konuşması, her şeyi terse çevirdi ve halkın, kimin hak, kimin batıl olduğunu anlaması ile Yezid ve avanesinin hesapları alt üst oldu.

Kerbela, özgürlük aşıklarının, zulme karşı direnenlerin, Öz Muhammed’i İslam’ın parlak bir nişanesidir. Ta kıyamete kadar, Allah’ın gönderdiği hakiki İslam’ı ve buna karşı uydurulan sahte İslamları ifşa eden mahiyetiyle Kerbela ve Aşura, hakkın, adaletin ve gerçeğin muhteşem yüzüdür. Ve batılın karşısında nasıl durulur, Hak nasıl savunulur, zulme nasıl direnilir, en zor anlarda dahi Allah’a, hakikate, adalete nasıl yönelinir, orada, Kerbela’da, o gün Aşura günü, imam Hüseyin tarafından silinmez çizgilerle ortaya konmuştur. Artık Hak da, batıl da aşikar olmuştur… Ve artık kimsenin bir bahanesi de kalmamıştır…

Selam olsun hak ve hakikat aşıklarına, selam olsun Özgürlerin mevlası İmam Hüseyin ve Kerbela şehitlerine… Selam olsun Kerbela’nın dili olan, bağlı elleriyle zulmü yerle bir eden Zeyneb’e…

Ali Kıran



Bu yazı 2566 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI