Bugun...


Ali Çalar

facebook-paylas
İnsan Olmak
Tarih: 15-04-2020 09:33:00 Güncelleme: 15-04-2020 09:33:00


 

İnsanoğlu tabiatı gereği ilerlemeyi ve de gelişmeyi sever.

 

Gelişme ve ilerleme konusunda insanoğlu doyumsuzdur. Kimisi bu doyumsuzluğu dünyevi şeylerle, kimisi de manevi olaylarla tatmin etmeye çalışır. Dünyevi şeylerde tatminsizlik ve doyumsuzluk elbette ki kınanan bir konudur.

 

Kısa geçecek olan bu dünyada insanın asıl hedefi insan olmaktır. Aslında Allah insanı yeryüzüne insan olması için göndermiştir. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inin (a.s) hayatına baktığımız zaman onların da insani değerlerini korumuş olanlara inanç ve de itikatları ne olursa olsun çok değer verdiklerini görmekteyiz.

 

Hz. Peygamber (s.a.a) kendisine hakaret etmiş olan bir esirin Cebrail vasıtasıyla cömert birisi olduğunu öğrendiğinde onu övmüş ve de affetmiştir. O zat da Müslüman olmuştur.

 

Müşrikler tarafından eziyet edilen Müslümanları adil bir kral olarak bildiği Müslüman olmayan Habeşistan kralının yanına göndermiştir.

 

Cömertliği ile meşhur olan Hatem-i Taî'nin kız torunu esir olduğunda dedesinin cömertliğine hürmeten onu bağışlamıştır.

 

Ne güzel demiştir İranlı şair:

 

Âdemoğulları birbirlerinin uzuvlarıdırlar,

Yaratılışta aynı cevherdendir,

Hayat bir uzvu acıtacak olursa,

Diğer uzuvlar da yerlerinde duramazlar.[1]

 

İslam dini insana öncelikle insan olarak bakmaktadır. Zaten bu yüzdendir ki Kur'an'ın birçok ayeti "Ey insanlar!" diye başlar.

 

Dünyaya gönderilmiş olan en adaletli insanlardan birisi olan Hz Ali (a.s), Malik-i Eşter'e yazmış olduğu meşhur ahitnamesinin bir bölümünde şöyle buyurmaktadır:

 

"Ey Malik! İnsanlara şefkatli olmayı, halka merhametle muameleyi kendine adet edin... Çünkü halk iki sınıftır: bir kısmı dinde kardeştir sana, öbür kısmı yaratılışta eştir sana."[2]

 

Bu noktalara dikkat ettiğimiz zaman görüyoruz ki gerçek Müslüman insan olmayı başaran kimsedir. Yüreğinde merhamet, şefkat olmadıktan sonra, insanlara, canlılara karşı merhamet olmadıktan sonra alnını secdeden kaldırmamanın bir faydası yoktur.

 

Hz. Ali (a.s) Nehrevan Savaşı'nda alnı secdeden kalkmayan ve Kur'an hafızı olan kimselerle savaşmıştı. Haricilerin, Nehrevanlıların hallerini tarih kitaplarında incelediğimiz zaman şimdiki IŞİD'lileri görmekteyiz.

 

Ne güzel demiş Azerbaycanlı şair:

 

"Asl olan insan olmakdı gardaş,

Amelsiz Kur'an'ın ne manası var."

 

Kur'an'ın tabiriyle;

 

"Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar."[3]

 

Her şeyde bir hayır olduğu gibi, son zamanlarda dünyanın her tarafını sarmış olan virüs ve salgında da bir hayır olmasını ümit ediyorum.

 

Bu virüs, bütün insanlığa, insan olduğunu hatırlatır belki.

 

Çin'de ilk çıkıp yayılmaya başladığı zaman "Bırakın onlar Çinli, bırakın da ölsünler!" tabirlerini okumuştuk. Daha sonra İran'da görüldüğü zaman, insanlıktan uzak olanlardan kimisi “İşte onlar Yemen'de mazlumların kanını döküyorlar!” diyerekten sevinç tabirlerini kullanmışlardı.

 

Bu virüs bizlere bu dünyada hala insan olanları tanımamıza bir vesiledir. İnsanlıktan nasibini almamış olanları da tanımamıza bir vesiledir.

 

Bütün insanlık Trump'ı şu anda daha iyi tanıyor. Bu kadar sıkıntıya rağmen, dünya ülkelerinin çağrısına rağmen İran'a karşı olan ambargoyu kaldırmaya yanaşmıyor. Zaten tarihi insanlığa zulümlerle, zarar vermelerle meşhur olan Amerika'dan başka bir şey de beklenmez. Görüntüde adalet savunucusu, savaşçısı olan Amerika'nın, aslında dünyadaki en vahşi ülke olduğunu, bu virüs vesilesiyle belki diğer ülkeler de anlarlar.

 

Bizler Müslümanız. Bizler insanları insan oldukları için sevmeyi öğrendik. Irkı, rengi, dili, ülke sınırları ne olursa olsun, bütün insanları biz seviyoruz ve seveceğiz. Bu evrenin hangi noktasında yardıma muhtaç olan bir ihtiyaç sahibi varsa yardımına koşacağız. Mazlumun, dini, imanı, ırkı sorulmaz.

 

Gelin hep beraber İslam'ın davetine uyalım.

İnsan olalım...

 

 

 


[1] Sadi Şirazî

[2] Nehcu'l-Belağa. 53. Mektup

[3] A’raf/179

İnsanoğlu tabiatı gereği ilerlemeyi ve de gelişmeyi sever.

 

Gelişme ve ilerleme konusunda insanoğlu doyumsuzdur. Kimisi bu doyumsuzluğu dünyevi şeylerle, kimisi de manevi olaylarla tatmin etmeye çalışır. Dünyevi şeylerde tatminsizlik ve doyumsuzluk elbette ki kınanan bir konudur.

 

Kısa geçecek olan bu dünyada insanın asıl hedefi insan olmaktır. Aslında Allah insanı yeryüzüne insan olması için göndermiştir. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'inin (a.s) hayatına baktığımız zaman onların da insani değerlerini korumuş olanlara inanç ve de itikatları ne olursa olsun çok değer verdiklerini görmekteyiz.

 

Hz. Peygamber (s.a.a) kendisine hakaret etmiş olan bir esirin Cebrail vasıtasıyla cömert birisi olduğunu öğrendiğinde onu övmüş ve de affetmiştir. O zat da Müslüman olmuştur.

 

Müşrikler tarafından eziyet edilen Müslümanları adil bir kral olarak bildiği Müslüman olmayan Habeşistan kralının yanına göndermiştir.

 

Cömertliği ile meşhur olan Hatem-i Taî'nin kız torunu esir olduğunda dedesinin cömertliğine hürmeten onu bağışlamıştır.

 

Ne güzel demiştir İranlı şair:

 

Âdemoğulları birbirlerinin uzuvlarıdırlar,

Yaratılışta aynı cevherdendir,

Hayat bir uzvu acıtacak olursa,

Diğer uzuvlar da yerlerinde duramazlar.[1]

 

İslam dini insana öncelikle insan olarak bakmaktadır. Zaten bu yüzdendir ki Kur'an'ın birçok ayeti "Ey insanlar!" diye başlar.

 

Dünyaya gönderilmiş olan en adaletli insanlardan birisi olan Hz Ali (a.s), Malik-i Eşter'e yazmış olduğu meşhur ahitnamesinin bir bölümünde şöyle buyurmaktadır:

 

"Ey Malik! İnsanlara şefkatli olmayı, halka merhametle muameleyi kendine adet edin... Çünkü halk iki sınıftır: bir kısmı dinde kardeştir sana, öbür kısmı yaratılışta eştir sana."[2]

 

Bu noktalara dikkat ettiğimiz zaman görüyoruz ki gerçek Müslüman insan olmayı başaran kimsedir. Yüreğinde merhamet, şefkat olmadıktan sonra, insanlara, canlılara karşı merhamet olmadıktan sonra alnını secdeden kaldırmamanın bir faydası yoktur.

 

Hz. Ali (a.s) Nehrevan Savaşı'nda alnı secdeden kalkmayan ve Kur'an hafızı olan kimselerle savaşmıştı. Haricilerin, Nehrevanlıların hallerini tarih kitaplarında incelediğimiz zaman şimdiki IŞİD'lileri görmekteyiz.

 

Ne güzel demiş Azerbaycanlı şair:

 

"Asl olan insan olmakdı gardaş,

Amelsiz Kur'an'ın ne manası var."

 

Kur'an'ın tabiriyle;

 

"Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar."[3]

 

Her şeyde bir hayır olduğu gibi, son zamanlarda dünyanın her tarafını sarmış olan virüs ve salgında da bir hayır olmasını ümit ediyorum.

 

Bu virüs, bütün insanlığa, insan olduğunu hatırlatır belki.

 

Çin'de ilk çıkıp yayılmaya başladığı zaman "Bırakın onlar Çinli, bırakın da ölsünler!" tabirlerini okumuştuk. Daha sonra İran'da görüldüğü zaman, insanlıktan uzak olanlardan kimisi “İşte onlar Yemen'de mazlumların kanını döküyorlar!” diyerekten sevinç tabirlerini kullanmışlardı.

 

Bu virüs bizlere bu dünyada hala insan olanları tanımamıza bir vesiledir. İnsanlıktan nasibini almamış olanları da tanımamıza bir vesiledir.

 

Bütün insanlık Trump'ı şu anda daha iyi tanıyor. Bu kadar sıkıntıya rağmen, dünya ülkelerinin çağrısına rağmen İran'a karşı olan ambargoyu kaldırmaya yanaşmıyor. Zaten tarihi insanlığa zulümlerle, zarar vermelerle meşhur olan Amerika'dan başka bir şey de beklenmez. Görüntüde adalet savunucusu, savaşçısı olan Amerika'nın, aslında dünyadaki en vahşi ülke olduğunu, bu virüs vesilesiyle belki diğer ülkeler de anlarlar.

 

Bizler Müslümanız. Bizler insanları insan oldukları için sevmeyi öğrendik. Irkı, rengi, dili, ülke sınırları ne olursa olsun, bütün insanları biz seviyoruz ve seveceğiz. Bu evrenin hangi noktasında yardıma muhtaç olan bir ihtiyaç sahibi varsa yardımına koşacağız. Mazlumun, dini, imanı, ırkı sorulmaz.

 

Gelin hep beraber İslam'ın davetine uyalım.

İnsan olalım...

 

 

 


[1] Sadi Şirazî

[2] Nehcu'l-Belağa. 53. Mektup

[3] A’raf/179



Bu yazı 2795 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI