Bugun...



Velayet Ayeti

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 10-02-2021 17:15

Velayet Ayeti

Soru: Maide 55 Velayet Ayetindeki “Rukü eder halde” ifadesini “Gönülden Allah'a boyun eğerek” şeklinde anlamamıza mani olan karineler nelerdir?

Cevap: Velayet ayetindeki “Rüku eden oldukları halde” haldeki cümleden sizin dediğiniz manayı anlamaya engel karine ve delillerden bir kaçına değinmekle yetineceğiz:

a) Evvela ayette geçen hasr=sınırlama (Sizin veliniz sadece Allah, Resulü ve iman edipte...), bu velayete mazhar olanların belli bir özelliğe sahip olduklarını gösteriyor. Aksi takdirde bunu sınırlamanın bir anlamı olmaz. Yani gerçek mu'min olan ve ayette sizin açıkladığınız şekildeki özelliğe sahip olan herkes bu velayete sahip olur. Oysa ayet, bunun böyle olmadığını getirdiği sınırlamayla ortaya koymaktadır.

b) Eğer ayetteki rukudan bildiğimiz normal ruku kastedilmezse, ayetteki “salat” kelimesi de namaz olarak değil, mesela dua olarak algılanmalıdır. Zira bu ikisi peş peşe geliyor. Oysa bunu kimse söylememiştir. Neden salat, “namaz” diye tefsir edilsin de, sıra rukua gelince zihinlerden uzak bir mana kastedilmiş olsun?!

c) Hepsinden önemlisi, ayetin sebeb-i nuzulü hakkında Şia ve Sünni kaynaklarda nakledilen hadislerdir. Bu hadisler, ayetin belli bir olayın ardından, yani Hz. Ali'nin (a.s) namaz halindeyken rukuda saile verdiği sadakanın ardından nazil oluğunu ortaya koymaktadır. Bunlardan bir örnek vermekle yetinmek istiyoruz: 

Ehl-i Sünnet'in önde gelen fakih ve tefsir yazarlarından olan Ebu İshak Ahmet b. Muhammed b. İbrahim En-Nişaburi Es-Salebi'nin "El-Kebir" adlı tefsirinde mezkur ayetin nüzul sebebi olarak Ebuzer'den şöyle nakledilmiştir:

Ebuzer şöyle demiştir: "Ben şu iki kulağımla işittim; aksi taktirde her ikisi de sağır olsun ve şu iki gözlerimle gördüm; aksi taktirde her ikisi de kör olsun ki Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: "Ali insanların önderidir; Ali kafirleri katledendir; ona yardım edene yardım olunur ve onu yalnız bırakan yalnız bırakılır."

Daha sonra Ebuzer şöyle devam etmiştir: "Bilin ki bir gün benim Hz. Resulullah ile birlikte namaz kılmakta olduğum bir sırada bir dilenci mescitte talepte bulundu ve kimse ona bir şey vermedi. Bu sırada Hz. Ali rüku halindeydi. Elinin küçük parmağını ona doğru uzattı. O parmağına yüzük takardı. O dilenci gelip yüzüğü hazretin parmağından çıkarıp aldı.

Bunun üzerine Hz. Resulullah yakararak, Allah'a şöyle dua etti: "Allah'ım! Kardeşim Musa sana dua etti ve: "Rabbim! Gönlümü aç. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz ki sözümü anlasınlar. Ailemden bana bir yardımcı ver. Kardeşim Harun'u. Onunla kuvvetimi artır. Onu işime ortak et ki seni çokça tespih edelim ve çokça analım. Şüphesiz sen bizi görensin" dedi. [1] Sen de ona: "Senin isteklerin sana verildi, Ey Musa!" [2] diye vahyettin.

Allah'ım! Ben de senin kulun ve peygamberinim. Benim de gönlümü aç, işimde kolaylık sağla, ailemden Ali'yi bana yardımcı ver ve onunla kuvvetimi artır."

Ebuzer diyor ki: "Andolsun Allah'a henüz Hz. Resulullah'ın sözü tamamlanmamıştı ki Cebrail "Sizin veliniz ancak Allah, O'nun peygamberi ve namaz kılan ve rüku halinde zekat veren mü'minlerdir. Kim Allah'ı, peygamberini ve inananları veli kabul ederse, bilsin ki şüphesiz Allah taraftarı olanlar üstün gelirler" [3] ayetini getirdi."[4]

Bu rivayet, Ehl-i Sünnet kaynaklarında ayetin nüzul sebebi hakkında nakledilen rivayetlerden sadece bir örnekti. Bu konuda İbn-i Selam ve İbn-i Abbas'tan da aynı mazmunda nakledilen hadisler yine Sünni kaynaklarda nakledilmiştir. İsteyenler aşağıdaki kaynaklara müracaat edebilirler:

Bkz: Haskani Hanefi'nin Şevahid’üt-Tenzil, S. 161; İbn-i Meğazili Şafii'nin Menakıb-i Ali b. Ebu Talib, s. 311; Genci Şafii'nin Kifayet’üt-Talib, s. 228, 250, 251; Muhibbiddin Taberi'nin Zehair’ül Ukba, s. 88, 120; Harezmi Hanefi'nin El-Menakıb, s. 178; İbn-i Asakir Şafii'nin Tarih-i Dimeşk, c. 2 s. 409; İbn-i Sabbağ El-Maliki'nin El-Fusûl’ül Mühimme, s. 123, 108; Suyuti'nin Ed-Dürr’ül Mensur, c. 2 s. 293; Şefkani'nin Feth’ül Kadir, c. 2 s. 53; Kalbi'nin Et-Teshil liulum’it-Tenzil, c. 1 s. 181; Zemahşeri'nin Keşşaf, c. 1 s. 649; Teberi'nin Tefsir’üt-Taberi  c. 6 s. 288, 289; İbn-i Cevzi Hambeli'nin Zad-ül Mesir, c. 2 s. 383; Tefsir’ül Kurtubi c. 6 s. 219, 220; Feth’ül Beyan fi Makasid’ül Kur'an c. 3 s. 51; Vahidi'nin Esbab’ün-Nüzul, s. 148 ve Türkçe tercümesi s.161; Tefsir’ül Celaleyn s. 213; Sıbt b. Cevzi Hanefi'nin Tezkiret’ül Havvas, s. 18, 208; Şeblenci'nin Nur’ül Ebsar, s. 71; Kunduzi Hanefi'nin Yenabi’ül Meveddet, s. 115; Fahri Razi'nin Tefsir’ül Kebir, c. 12 s. 20; Tefsir-i İbn-i Kesir c. 2 s. 71; Cessas'ın Ahkam’ül Kur'an, c. 4 s. 102; Mecme-üz Zevaid c. 7 s. 17; Belazuri'nin Ensab’ül Eşraf, c. 2 s. 150; Suyuti'nin El-Havi lil Fetava, c. S. 139, 140; Kenz’ül Ümmal c. 6 s. 391, 405 ve c. 15 s. 146, 95; Riyaz’ün-Nazre c. 2 s. 273; Müsned-i Ahmet b. Hanbel c. 5 s. 38; İbn-i Talha Şafii'nin Metalib’üs-Sual, s. 31; Feraid’üs-Simteyn c. 1 s. 11, 190 ve....  

 

 

---------------

[1]- Tâhâ: 25. ayetten 35. ayete kadar

[2]- Tâhâ: 36

[3]- Maide: 55, 56

[4]- Mecme’ül Beyan, c.3 s.210; El-Gadir, c.2 s.52; El Mizan, c.6 s.19




Bu haber 997 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI