Bugun...



Tasua Günü

“Tasua” (Arapça: تاسوعا), Muharrem ayının 9. günüdür ve buradaki maksat Kerbela vakıasındaki Tasua günüdür.

facebook-paylas
Güncelleme: 28-08-2020 10:36:45 Tarih: 28-08-2020 10:31

Tasua Günü

Tasua, “tis’a” kökünden, dokuz ve dokuzuncu anlamlarına gelmektedir, ancak bugünün önemi Kerbela vakıasında bugünde yaşanan acı olaylardan kaynaklanmaktadır.

Hicretin 61. Yılında böyle bir günde Şimr, Ubeydullah b. Ziyad’dan bir mektupla Kerbela’ya varır. Ubeydullah, mektupta Ömer b. Sa’d’dan İmam Hüseyin’e (a.s) karşı daha ciddi bir şekilde mücadele etmesini yoksa komutanlık görevini Şimr’e devretmesini ister. Ömer b. Sa’d, komutanlık görevini Şimr’e vermez ve kendisi İmam Hüseyin (a.s) ile savaşmak için hazırlıklara başlar. Saldırının yapılacağı günün ikindi vakti, İmam Hüseyin (a.s) kardeşi Hz. Abbas’ı (a.s) onlara göndererek geceyi geçirmelerine izin vermelerini ister.

Aynı gün yine Şimr, Hz. Abbas ve kardeşleri için amanname (af fermanı) getirir. Ancak Hz. Abbas (a.s) amannameyi (af fermanı) kabul etmez. Dolayısıyla bugün Şialar için kayda değer bir dini öneme sahiptir. Şialar, Tasua gününü Hz. Abbas’ın (a.s) günü olarak anmakta ve Aşura günü kadar önem vermekte ve o günde Hz. Abbas’ın (a.s) faziletlerini anarak matem tutmaktadırlar.

Muharrem ayının dokuzunda Ömer bin Sa'd’ın ordusu, Kerbela sahrasındaki hareketliliğini arttırmış ve İmam Hüseyin’le artık savaşmak için son hazırlıklarını yapmışlardı. Ömer bin Sa'd ordusuna şöyle seslendi: “Ey Allah'ın orduları! Atlarınıza binin, size cenneti müjdeliyorum!” Bunun üzerine Kufeliler atlarına binerek İmam Hüseyin (a.s) ve yârenlerine karşı saldırıya geçtiler.[1]

Düşman ordularının sesleri her yeri almaya başladı. İmam Hüseyin (a.s) çadırların önünde oturmuş ve kılıcına dayanmıştı. Kardeşi Hz. Zeynep, İbn-i Sa'd'ın ordusunun sesini duyunca kardeşine yaklaştı ve şöyle dedi: “Kardeşim! Seslerin yaklaştığını duyuyor musun?”

İmam Hüseyin (a.s) başını kaldırdı ve şöyle buyurdu: “Allah Resulü'nü (s.a.a) rüyamda gördüm. Bana şöyle buyuruyordu: "Sen kısa bir süre sonra yanıma geliyorsun.” İmam Hüseyin (a.s) yerinden kalktı ve şöyle buyurdu: “Ey Abbas! Canım sana feda olsun, kardeşim; kalk atına bin ve onlarla görüşmeye git. Ne istediklerini ve neden harekete geçtiklerini sor.”

Hz. Abbas, aralarında Züheyr b. Kayn ve Habib b. Muzahir'in de bulunduğu yirmi atlıyla birlikte onları karşılamaya gitti. "Ne oldu? Ne istiyorsunuz?" diye sorduklarında: “Bize, İbn-i Ziyad’ın emri altına girerek biat etmeniz aksi takdirde sizlerle savaşmamız emredildi” dediler.

Bunun üzerine Hz. Abbas (a.s), “O hâlde acele etmeyin ve Eba Abdullah'ın yanına gidip sizin söylediklerinizi ona ulaştırmama müsaade edin”, dedi. Onlar da kabul ederek İmam Hüseyin’in (a.s) cevabını beklemeye başladılar.[2] Hz. Abbas (a.s) geri dönerek İmam Hüseyin'in (a.s) yanına gitti.

Hz. Abbas b. Ali, Ömer b. Sa'd'ın önerisini İmam Hüseyin'e (a.s) ilettiğinde, İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: “Onların yanına dön; eğer yapabilirsen, onları yarın sabaha kadar ikna et. Bizler de bu geceyi ibadetle geçirelim. Allah ile münacat edelim, niyazda bulunalım ve namaz kılalım. Allah biliyor ki ben namaz kılmayı, kitabını okumayı, dua ve istiğfar etmeyi çok seviyorum.”[3]

Bu sırada Züheyr b. Kayn ve Habib b. Muzahir gibi Hz. Abbas (a.s) ile birlikte olanlar orada kalarak Ömer b. Sa'd'ın ordusuna nasihatlerde bulundular ve onların daha çok ilerlemesine izin vermediler.[4]

Bunun üzerine Hz. Abbas b. Ali (a.s) yerinden kalkarak hızla düşman ordularının yanına gitti. Onlara İmam Hüseyin’in (aleyhi selam) mesajını ileterek geceyi geçirmelerine izin vermelerini ister. Bunun üzerine Ömer b. Sa'd, İmam Hüseyin’in (a.s) önerisini kabul eder ve onlara bir gece daha süre verir.[5] O gün İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının çadırları düşman ordusu tarafından muhasara altına alınarak kuşatıldı.

 

--------------

[1]- Belazuri, Ahmed b. Yahya, Ensabu’l Eşraf, s. 184; Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 416; Şeyh Mufid, el-İrşat, c. 2, s. 89; el-Harezmî, el-Muvaffak b. Ahmed, Maktelu’l Hüseyin (a.s), s. 249; Tabersi, İ’lamu’l Ver abi-İ’lamu’l Huda, c. 4, s. 454.

[2]- Belazuri, Ahmed b. Yahya, Ensabu’l Eşraf, s. 184 -185; Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 416 – 418; El-Kûfi, İbn-i E’sem, el-Futuh, c. 5, s. 97 – 98; Şeyh Mufid, el-İrşat, c. 2, s. 90; el-Harezmî, el-Muvaffak b. Ahmed, Maktelu’l Hüseyin (a.s), s. 249- 250; Meskuviye, Ebu Ali, Ticaretu’l İmam, 73 – 74.

[3]- Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 417; El-Kûfi, İbn-i E’sem, el-Futuh, c. 5, s. 97 – 98; Şeyh Mufid, el-İrşat, c. 2, s. 91; İbn-i Esir, Ali b. Ebu’l Kerme, el-Kamil fi’t-Tarih, c. 4, s. 57.

[4]- Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 416 – 417; El-Kûfi, İbn-i E’sem, el-Futuh, c. 5, s. 98; el-Harezmî, el-Muvaffak b. Ahmed, Maktelu’l Hüseyin (a.s), s. 249- 250 ve az bir farklılıkla Belazuri, Ahmed b. Yahya, Ensabu’l Eşraf, s. 184.

[5]- Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 5, s. 417; El-Kûfi, İbn-i E’sem, el-Futuh, c. 5, s. 98; İbn-i Esir, Ali b. Ebu’l Kerme, el-Kamil fi’t-Tarih, c. 4, s. 57.




Bu haber 491 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI