Bugun...



Nehcül Belağa’ya Göre Din ve İman - 2

Nehcül Belağa’ya Göre Din ve İman - 2

facebook-paylas
Tarih: 24-12-2020 11:17

Nehcül Belağa’ya Göre Din ve İman - 2

* İman, gönülle tanımak, dille ikrar etmek, aza ile de kullukta bulunmaktır.

* Bir grup halk, sevap için Allah'a kulluk eder; bu kulluk, tacirlerin kulluğudur. Bir grup da korkudan Allah'a kulluk eder; bu da kölelerin kulluğudur. Bir grupsa, Allah'a şükrederek kullukta bulunur; işte hür kişilerin kulluğu budur.

*Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'ı, yapmayı iyice dilediğim şeyleri yapmamakla, bağladığım düğümleri çözmekle tanıdım.[1]

* Allah, imanı, şirki temizlemek; namazı, ululuğu bırakmak; zekâtı, rızka sebep olmak; orucu, kulların ihlâsını sınamak; haccı, dîni kuvvetlendirmek; savaşı, İslâm'ı yüceltmek; doğruyu buyurmayı, halkı düzgün bir hâle sokmak; kötülükten nehyetmeyi, kötü kişileri fenalıktan çekmek; yakınlarla buluşup görüşmeyi, onları görüp gözetmeyi, Müslümanların sayılarını çoğaltmak; kısâsı, onları korumak; ahitleri yerine getirmeyi, haram olan şeylerin ne kadar kötü olduğunu anlatmak için emretti. İçkiyi, aklı korumak; hırsızlığı, temizliği bildirmek; zinayı, soyu-sopu gözetmek; livâtayı, nesli çoğaltmak için nehyetti. Tanıklıkta bulunmayı kulların haklarını yerine getirmek için buyurdu. Yalanı bırakmayı gerçeğin yüceliğini bildirmek için emretti. Selâm vermeyi zarardan, korkudan korunmamız, İmameti ümmetin düzenini sağlamak, imama itaat etmeyi de imameti ululamak için emir buyurdu.[2]

Kaderden sorulunca şöyle buyurdular:

* Kapkaranlık bir yoldur, gitmeyin o yola. Pek derin bir denizdir, dalmayın o denize. Allah'ın sırrıdır, uğraşmayın onunla.

Birisi “Şam'a gidişiniz Allah'ın kazâ ve kaderiyle değil miydi?” diye sorunca, bu soruya uzun uzun cevap verdiler. Bu arada şöyle buyurdular:

* Yazık sana, sen kazâyı yerine gelmesi, kaderin mutlaka olması gerekli sanmadasın. İş böyle olsaydı, sevap ve ikab batıl olur, vaat ve vaadin ortadan kalkması icâb ederdi. Oysaki noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah, kullarını yapacakları işlerde muhayyer bırakarak emretmiş, kötülüklerden çekinmelerini bildirerek nehyetmiştir. Emir de, nehiy de, kulun ihtiyârını ortadan kaldırmamış, kudretini yok etmemiştir. Onlara kolay olanı teklif etmiş, zor olanı buyurmamıştır. Az iyiliğe çok sevap vermiştir. Kul mağlûp olarak isyan etmez; mecbur olarak itaatte bulunmaz. O, peygamberleri bir oyun için göndermemiş; kitabı abes olarak indirmemiş; gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasında yaratılanları boş yere yaratmamıştır. "Bu, kâfir olanların zannı. Artık vay haline kâfirlerin ateşten." [3]

Ebu-Câ'fer Muhammed b. Aliyy'il Bâkır'dan (a.s) şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:

* Allah, yeryüzünde azabından iki aman verdi; biri kaldırıldı, öbürüne yapışın. Kaldırılan aman, Allah'ın salâtı o'na ve soyuna olan, Resulullahtı. Duran ve kalan aman ise, istiğfardır. Allah-u Teâlâ "Sen, onların içinde oldukça onları azaplandırmaz ve gene yarlıganma dilerlerken, Allah, onlara azap vermez" buyurmuştur. [4]

* Tam fakih, o kişidir ki insanları Allah'ın rahmetinden ümitsiz hâle düşürmediği, Allah'ın lütfünden onları ümitsiz etmediği gibi, Allah'ın mekrinden de onları emin etmez.

* İnananların zanlarından sakının; çünkü yüce Allah gerçeği onların dillerine ilhâm eder.[5]

* Kur'an'da sizden öncekilere ait olaylar, sizden sonraki zamanlara ait haberler, aranızda cârî olacak hükümler vardır.

* İnananın yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü her şeyden geniştir, nefsi her şeyden alçak. Yücelikten nefret eder, şöhrete düşmandır, gamı gussası uzundur, düşünmesi derin. Susması fazladır; vakti yoktur. Çok şükreder, çok sabreder. Düşünceye dalmıştır, ihtiyâcı olanları görünce kendi ihtiyâcını hatırlamaz bile. Huyu güzeldir, geçinmesi hoş ve yumuşak. Şeref ve din bakımından serttir, huy bakımından kuldan alçak.

 

 

-------------------

[1]- Mevlânâ, "Mesnevî"nin 3. cildinde İmam Ali’nin (a.s) bu kelâmlarına işaret ederler (Reynold A. Nicholson basımı 1929, s. 255 - 256; beyt. 4462 - 4472).

[2]- Emir'ül Mü'minin Ali (a.s), bu sözlerle emir ve nehiylerin teşri'i hikmetlerini beyan buyurmaktadırlar.

[3]- Sâd, 27.

[4]- Enfâl, 33.

[5]- "İnananın anlayışından sakının; çünkü o, Allah nûruyla bakar, görür." (Hadis, Künûz'ül Hakaik, c. 1, s. 8).




Bu haber 677 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER NURANİ SÖZLER Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI