Bugun...



Namaz Vakitleri

Namaz Vakitleri

facebook-paylas
Tarih: 06-11-2021 09:41

Namaz Vakitleri

Soru 345: Günlük farz namazların vakitlerine dair Şia mektebinin dayandığı deliller nelerdir? Bildiğiniz gibi Ehl-i Sünnet yatsı namazının vaktinin girmesini akşam namazının kaza olmasına delil göstermekteler. Öğle ve ikindi namazlarında da durum aynıdır. Dolayısıyla yatsı namazının vakti girdiğinde ve imam yatsı namazı için kalktığında me'mum'un bir arada akşam ve yatsı namazlarını kılmak için ona uyamayacağını ileri sürmekteler.

Cevap: Delilimiz Kur'ân ayetlerinin ve sünnet-i şerifenin mutlak (kayıtsız ve genel ifadeli) olmalarıdır. Ayrıca cem etmenin (iki namazı bir arada kılmanın) caiz olduğuna delalet eden hadisler de vardır. Ehl-i Sünnet'te de iki namazı birinin vaktinde cem etmenin caiz olduğuna dair hadisler mevcuttur.

Soru 346: İkindi namazının vakti akşamla son bulur ve öğlenin vakti, akşama, ikindi namazı kılınacak kadar bir zamanın kalmasıyla son bulur. Şimdi şunu sormak istiyorum: Akşamdan maksat nedir; maksat güneş battığı zaman mı, yoksa akşam ezanının okunduğu zaman mıdır (tabi ufuklara göre)?

Cevap: İkindi namazının vaktinin sonu güneşin batmasıdır.

Soru 347: Güneşin batmasıyla akşam ezanı arasında kaç dakika geçmesi gerekir?

Cevap: Zahiren, bu mevsimlere göre değişir.

Soru 348: İşimin gereği ancak gece saat on birde evime dönebiliyorum. Müracaat edenlerin sayısının çok olmasından iş arasında akşam ve yatsı namazını kılmaya fırsat olmuyor. Buna göre gece saat on birden sonra akşam ve yatsı namazını kılmak sahih midir?

Cevap: Gece yarısından geciktirilmezse sakıncası yoktur; ancak, namazı geceleyin saat on birden sonraya bırakmamaya, hatta namazı ilk vaktinde kılmaya çalışılmalısınız.

Soru 349: Namazın edâ niyetiyle kılınmasının sahih olması için ne kadarı edâ vaktinde kılınmış olması gerekir? Bu miktarın edâ vaktinde kılınıp kılınmadığında şüpheye düşerse, hüküm nedir?

Cevap: Edâ sayılabilmesi için bir rekâtının son vakitte kılınması yeterlidir; vaktin, en azından bir rekât için yeterli olup olmadığında şüphe ettiğinizde edâ ve kaza kastı etmeksizin üzerinize olan farz namazı kılma niyetiyle namaz vazifesini yerine getirmelisiniz.

Soru 350: İslâm Cumhuriyetinin gayr-i İslâmî ülkelerdeki elçiliklerinde, her ülkenin büyük şehirleriyle ilgili şer'î vakitleri belirlemek için zaman cetveli hazırlanmıştır. Bu cetvellere ne kadar güvenilebilir?

Cevap: Ölçü, mükellefin itminan etmesidir (emin olmasıdır) ama bu cetvelin gerçeğe uygun olduğuna itminanı olmazsa, ihtiyat etmesi ve şer'î vaktin girdiğine kesin bilgi elde edinceye kadar beklemesi farzdır.

Soru 351: Fecr-i sadık[1] ve fecr-i kazib[2] hakkında görüşünüz nedir? Bu hususta namaz kılan kimsenin vazifesi nedir?

Cevap: Sabah namazı ve oruçta şer'î ölçü fecr-i sadıktır; bu da mükellefin teşhisine bağlıdır.

Soru 352: Liselerden birinde okul sorumluları öğleden sonra saat ikide, öğrencilerin dersleri başlamadan biraz önce cemaatle öğle ve ikindi namazlarını kılıyorlar. Namazın saat ikiye kadar geciktirilmesinin sebebi ise, sabah derslerinin şer'î öğleden kırk beş dakika önce bitmesi ve öğrencileri öğlene kadar bekletmenin zor oluşudur. Namazın ilk vaktinde kılınmasının önemini dikkate alarak, bu husustaki görüşünüz nedir?

Cevap: İlk vakitte okulda olmadıkları takdirde, namaz kılacak olanlar gelinceye kadar cemaat namazını geciktirmenin sakıncası yoktur.

Soru 353: Öğle namazını öğle ezanından sonra, ikindi namazını da vakti girdiğinde, yine akşam ve yatsı namazlarını da kendi vakitlerinde (günlük namazları beş vakit olarak) kılmak farz mıdır?

Cevap: Vakit girdikten sonra mükellef namazı cem etmekle ayrı ayrı kılmak arasında serbesttir.

Soru 354: Günümüzde saatlerin çokluğu nedeniyle fecrin doğduğunu bilmek mümkündür. Ay ışığıyla aydınlık olan gecelerde namaz saatinin girdiğini ve fecr-i sadıkın da doğduğunu kesin olarak bilmek mümkün olmasına rağmen sabah namazı için 15-20 dakika beklemek farz mıdır?

Cevap: Fecrin doğması, sabah namazının vaktinin girmesi ve oruç için yemekten sakınmanın farz oluşunda aydın olan gecelerle diğer geceler arasında bir fark yoktur; gerçi bu hususta ihtiyat etmek iyidir.

Soru 355: İki il arasında ufukların farklı olmasından kaynaklanan şer'î vakitlerdeki fark her üç vakit için aynı mıdır? Mesela, öğle namazının vaktinde iki il arasındaki fark 25 dakika olursa, sabah ve akşam vakitleri için de aynı miktarda fark geçerli midir? Yoksa sabah ve akşam namazlarında değişiyor mu?

Cevap: Sırf fecrin doğmasında veya öğle vaktinde ya da güneşin batışında –akşam vaktinde- aralarındaki farkın aynı olması diğer vakitlerde de aynı farkın geçerli olmasını gerektirmez; üç vakitte -sabah, öğle, akşamda- genellikle çeşitli şehirler arasında zaman farkı aynı değildir.

Soru 356: Ehl-i Sünnet, akşam namazını (şia mezhebine göre belirlenen) şer'î akşamdan önce kılmaktadır. Hac mevsiminde ve hac mevsimi dışında namazda onlara uymamız caiz midir ve bu namaz yeterli midir?

Cevap: Ehl-i Sünnet'in namazı vaktinden önce kıldığı belli değil; onların cemaatlarına katılarak onlara uymak sakıncasızdır ve -bu namaz- yeterlidir. Ancak vakit hususunda takiyye söz konusu olmazsa, namazı, vakti girdikten sonra kılmak gerekir.

Soru 357: Danimarka'da ve Norveç'te bazı mevsimlerde gündüzlerin çok uzun olduğunu dikkate alarak, namaz ve oruca karşı vazifem nedir?

Cevap: Günlük namazlar için her yerin ufku göz önünde bulundurulmalıdır; gündüzün uzun olması sebebiyle oruç tutmak çok çetin olursa edâ olarak yerine getirmenin farz oluşu üzerinizden kalkar ve kazası farz olur.

Soru 358: Güneş ışığının yaklaşık 7 dakikada yeryüzüne ulaştığını dikkate alarak sabah namazının vaktinin sona ermesinde ölçü güneşin doğması mıdır, yoksa güneş ışığının yeryüzüne ulaşması mı?

Cevap: Ölçü, güneşin doğması ve namaz kılacak olan kimsenin bulunduğu ufuktan görünmesidir.

Soru 359: Radyo, televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarıyla her günün şer'î vakti bir gün önceden bildiriliyor, bunlara güvenmek ve radyo veya televizyondan ezan okunmasıyla vaktin girdiğine hükmetmek caiz midir?

Cevap: Ölçü, mükellefin vaktin girdiğine itminan etmesidir (güvenmesidir).

Soru 360: Ezanın başlamasıyla namaz vakti de başlıyor mu, yoksa namaza başlamak için ezanın bitmesini beklemek mi gerekir? Oruçlu kimse ezanın başlamasıyla iftar edebilir mi, yoksa ezanın bitmesini mi beklemesi gerekir?

Cevap: Vakit girdikten sonra, ezanın okunmasına başlandığına itminanı olursa ezanın bitmesini beklemesi farz değildir.

Soru 361: Tertip üzere kılınması gereken namazlarda, sonra kılınması gereken namazı önce kılmak caiz midir; yatsı namazının akşam namazından önce kılınması gibi?

Cevap: Yanlışlıkla veya gaflet yüzünden öne geçirirse ve bu halde namazı bitirirse namazı doğrudur; ancak bilerek olursa namaz batıl olur.

Soru 362: Mübarek Ramazan ayına sayılı günler kala şöyle bir sorum olacak. Şehirlerin sürekli genişlemesi ve fecrin doğuşunun dakik hesaplanmasının ortadan kalkması nedeniyle sizden isteğim oruç için belirlenen imsak ve sabah namazının vakti hakkında görüş belirtmenizdir.

Cevap: Değerli Müminler, oruç için imsak ve sabah namazı vakti hususunda ihtiyata uyarak yayın organlarından okunan ezanla birlikte imsak etmeli ve ezandan 5-6 dakika sonra namaz farizalarını eda etmeliler.

Soru 363: İkindi namazının vakti akşam ezanına kadar mıdır yoksa güneşin batışına kadar mı? Yatsı namazı ve minada beytute etmek için gerekli olan şer’i gece yarısı ne zamandır?

Cevap: İkindi namazının son vaktindeki ölçü güneşin batışıdır. Akşam ve yatsı namazı gibi ameller için ihtiyata uygun olan, güneşin batımından sabah ezanına kadar olan vakti ölçü almaktır. (Yani bu vaktin toplamının ikiye bölünmesi sonucu gece yarısı belirlenir). Ancak minada beytute etmek için gün batımıyla gün doğumunun ortası ölçü alınmalıdır.

Soru 364: Eğer birisi ikindi namazı esnasında öğle namazını kılmadığını hatırlarsa, ne yapmalıdır?

Cevap: Eğer öğle namazını kıldığını sanarak ikindi namazına başlamış ve namaz esnasında öğle namazını kılmadığını hatırlamışsa, bu durumda; eğer öğle ve ikindinin müşterek vakti içindeyse hemen niyetini öğle namazının niyetine çevirip namazını bitirmeli ve ardından ikindi namazını kılmalıdır. Eğer öğle namazının özel vaktinde bu durum vuku bulmuşsa; ihtiyatı vacip gereği niyetini öğle namazına çevirip namazını bitirdikten sonra öğle ve ikindi namazını yeniden kılmalıdır. Bu hüküm akşam ve yatsı namazı içinde geçerlidir.

 

-----------------

[1]- Fecr-i Sadık: İkinci fecir, birinci fecirden sonra ufukta görülen ve gittikçe genişleyen ağarma.

[2]- Fecr-i kazib: Birinci fecir, sabah ezanına yakın doğuda dikey şekilde görülen ağarmadır.




Bu haber 554 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AHKAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI