Bugun...



Mutluluğun Elde Edilişi - 2

Mutluluğun Elde Edilişi - 2

facebook-paylas
Tarih: 11-11-2020 11:13

Mutluluğun Elde Edilişi - 2

Büyük Tehlike

Her şeyden daha fazla insanın bedbahtlığına sebep olan ve hayatımızı zehir eden şey, normal olarak her gün karşılaştığımız küçük olaylardır. Biz o küçük olaylara gereğinden fazla önem vererek hayalimizde onları güçlendirip büyütmeye çalışıyoruz. Bir ipek böceği gibi, gam ve üzüntüden dolayı kendi etrafımıza sayısız ağlar dokuyor, nihayet kendi dokuduğumuz o ağların arasında kalıp can veriyoruz. Bundan daha kötüsü henüz olay vuku bulmadan boş endişe ve kaygılara kapılarak uyku ve yemeği bile kendimize haram ediyoruz. Oysaki Allah Teala, en iyi yaşam yolunu seçebilmemiz için hayal gücünü vermiştir bize.

Mutluluğun Sırrı

Mutluluğun sırrı; her şeyi kendimiz için zorlaştırmamak, hayatı olduğu gibi kabul etmek, küçük şeyleri büyütmemek, evham ve hayalleri hakikat kabul etmemek, gam ve üzüntülere yenilmemek, Allah’ın sonsuz nimetlerinden iyi yararlanmak, güzelliklerden lezzet almak, kötülükleri ise görmezlikten gelmektir. İşte böyle bir durumda, varlık nimetinden daha değerli bir bağışın olmadığına ve dünyanın mutluluk yurdu olduğunu itiraf ederiz.

Güzellikleri Görmek

Hz. İsa (a.s) havarileriyle birlikte bir geçitten geçerken, bir köpek leşini gördüler. Havariler; "Ne de kötü kokuyor!" dediler. Bunun üzerine Hz. İsa (a.s); "Neden onun beyaz dişlerine bakmıyorsunuz? Allah ne de güzel yaratmıştır!" buyurdu. Binaenaleyh, her şeyin iyi yönüne bakmalıyız; sadece eksiklikleri görmemeliyiz.

Olaylar Karşısında Olgun Olmak

Olaylar karşısında olgun olmak ve sarsılmamak, çok güzel bir sıfattır. Olaylara ıstırap ve kararsızlıkla bakan kimseler, sorunları çözecekleri yerde kat kat büyütürler. Bu nedenle sıkıntı ve zorluklarda kendimizi kaybetmemeli, ruhumuzun solgun ve bitkin olmasını önlemeliyiz. Daha sıkıntı ve zorluklar başlamadan önce ruhumuzu sıkıntı ve zorluklar ufuğundan öteye yükseltmeye çalışmalı, şefkatli Allah’ın kullarını karşılaştırdığı her şeyin hayırdan başka bir şey olmadığına yakin ederek Allah’ın rızasına razı olmalıyız. Bu durumda yakınmak yerine şükür bile edebiliriz. Kendimizi, sağlığı için gerekli olan acı ilaçlar veren şefkatli ve uzman bir doktora karşı hiçbir rahatsızlık duymayan hasta yerine bırakmalıyız.

Azim Ve İrade

Büyüklerden biri şöyle diyordu: "Ey zavallı insan! Niçin kendine gelmiyorsun?! Mutluluk ve bedbahtlığın göklere ve yıldızlara bağlı değildir! Onları suçlama! Sadece bir yıldız senin kaderinde etkilidir; o da azim ve iradendir! Çalış azimli ve iradeli ol! Tüm iyilik ve kötülükler kendinden kaynaklanmakta ve kendine dönmektedir! Sen vazifeni yap; artık hiçbir şeyden korkma!"

İyilik ve kötülüğün, rahatlık ve üzüntünün birbiriyle aynı doğrultuda hareket eden iki paralel çizgi gibi olduğunu bilmemiz gerekir. Kötülük görmeyen, iyilikten lezzet alamaz; üzüntü çekmeyen, rahatlığın kadrini bilemez; yazın yakıcı sıcağında susuzluk çekmeyen, suyun kıymetini anlayamaz. Binaenaleyh, sabır ve vakarı kendimize ülkü edinirsek, sıkıntı ve belalar da mutluluk kadar değerli olur. Çünkü sıkıntı ve zorluk, ilerlemek için merdiven ve atlama tahtasıdır.

Yersiz Beklenti

Neden gerçekçi olamıyoruz?! Neden zamandan yersiz beklentimiz var?! Dünyada gam ve üzüntünün elinden rahat olan kim vardır?!

Zamanın iki kadehi vardır; biri tatlı, diğeri acı. Bütün insanlar bu iki kadehden içmekteler. Biz ise, nasibimiz olan acı suyun yanlışlıkla başkasının boğazına dökülmesini istiyoruz! Oysaki Allah Teala, yaratılış nizamını, insanları imtihan etmek, onların varlık cevherlerini olgunlaştırmak için böyle yaratmıştır. Nitekim altın ve gümüş ateşe atılmadıkça halis olmaz. İnsan da sıkıntı ve zorluklarla karşılaşmadıkça, onun özündeki kemal ve istidatları çiçeklenmez.

Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

"Hallerin değişmesinde (olayların vuku bulmasında) kişilerin cevherleri (kişilikleri) tanınmış olur."

Allah Teala da semavî kitabında bu İlahî sünnete şöyle değinmiştir:

"Andolsun ki sizi bir parça korku, açlık ve mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle imtihan edeceğiz." [1]

Evet; insanın ruhuna değer veren, onu güçlendiren, onun istidat ve kabilyetlerini kuvveden fiile ulaştıran, zorluk ve sıkıntılardır.

Dikkat edecek olursak, bütün olaylar ve zorlukların, bizim terakki, kemal ve mutluluğumuza sebep olduğunu ve sürekli İlahî bağış ve bereketlerden yararlandığımızı görürüz.

Mutluluk Sebeplerinin Özeti

Şunu bilmeliyiz ki:

Mutluluk ve bedbahtlık kendi elimizdedir.

Varlığımızın değeri, yer ve gökten, mülk ve melekut âleminden daha fazladır.

Mutluluğa mani olan en önemli etken, içten kaynaklanan gam, üzüntü ve gevşekliktir.

Zamanın zorluk, hadise ve sıkıntıları, vücut meyvemizi olgunlaştırmak ve bizi kemala erdirmek içindir.

Allah Teala, bu varlık dünyasını bizim yararlanmamız ve bizi de kendisi için yaratmıştır.

Huzurlu bir kalple daima Allah’ı anmak, nimetleri karşısında şükredici olmak, azim ve iradeyle dinî, ahlakî ve içtimaî sorumluluklarımızı yerine getirmek ve mutluluk içerisinde yaşayabilmek için bu dünyanın her şeyine sevgi, muhabbet, hoşgörü ile bakmalıyız.

 

 

 -------------------

[1]- Bakara / 155




Bu haber 610 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI