Bugun...



Muhiblerin Münacaatı

Muhiblerin veya Sevenlerin Münacatı (Arapça: مناجات المحبین), İmam Zeynel Abidin’den (a.s) nakledilen on beş münacattan biridir.

facebook-paylas
Tarih: 19-09-2020 14:00

Muhiblerin Münacaatı

 Duada “Allah’a sevgi ve muhabbet”, “O’na muhabbetin getirileri”, “Allah’a kulluk” ve “O’nun inayet ve lütfu” gibi konulara değinilmiştir.

İmam Zeynel Abidin’den (a.s) nakledilen bu dua, “es-Sahifeti’s-Saniyeti’s-Seccadiye”, “Biharu’l Envar” ve “Mefatihu’l Cinan” kitaplarında nakledilmiştir. Allame Meclisi (r.a), bu duanın Cumartesi günü okunduğunu belirtmiştir.

İçeriği ve Mesajları:

Muhibbin münacatının birinci pasajında iki konunun altı çizilmiştir: Her kim Allah’a sevgi ve muhabbetin tadına varacak olur ve o lezzetle dopdolu olursa, alternatif olan başka şeylerin peşi sıra gitmez ve kalbini başka sevgilere bağlamaz. İkinci nokta, eğer birisi Allah’ın civarında yükünü yüklenir ve mabudun yakınlığı ile ünsiyet kuracak olursa, hatta bir an bile olsun ilahî yakınlık ünsiyetinden dışarı çıkmaz. İmam Seccad (a.s), duanın devamında kendisini yakınlık ve velayet makamına seçtiklerinden karar kılmasını Allah’tan istemektedir. Allah’tan istediği yakınlık, iktibasi yakınlıktır. Bu da Allah’ın emirlerine uymak, kulluk ve kendini yetiştirme ışığı altında kazanılmaktadır. Bu özel bakış açısıyla, bu kullar Allah’ın seçkin kulları, gerçek müminlerdir ve yalnızca bunlar bu yüce ayrıcalığa sahiptirler.

Daha sonra ilahî likaya şevk ve istemin, Allah’a olan muhabbetin doğal bir getirisi ve sonucu olduğu ve aynı zamanda sevgi besleyenin gelişim ve mükemmelliğine neden olduğunu belirtmektedir. Ardından Allah’a muhabbet ve sevginin bir diğer getirisinin “ilahi kaza ve kadere razı olmak” olduğunu belirterek şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın rüyet ve müşahedesi halis kulları için gerçekleşecektir.” Allah’ın rüyet ve müşahedesi gerçekleşmeyecek olsaydı, bunca ayet, hadis ve dualar buna işaret etmezdi. Elbette Allah’ı görmek ve müşahede etmenin çeşitli aşamaları vardır. Masumlar (a.s) bunun en yücesine sahiptirler. Daha sonraki mertebeler diğer insanlar için gerçekleşmektedir. Allah’ın görülme ve müşahedesinden maksat, hissi ve duyu organları aracılığı ile değildir. Çünkü Allah, mücerret olduğundan, cisimle görülmez; fakat kalp gözüyle ve ruhsal boyutuyla görülmesi söz konusudur.

İmam Zeynel Abidin (a.s), kendisini Allah’ın razı olduğu ve rıza makamı için seçtiği kimselerin zümresinden karar kılmasını istemektedir. Yine kahır ve hicrana müptela etmediği kimselerden karar kılmasını istemektedir. İmam Seccad (a.s), ilahî yakınlık yollarına nail olmakla, O’nun azamet ve değerinin bilinmesiyle Allah’a kulluğun gerçekleşeceğini belirtmekte ve kendisini de Allah'a meczup olan, hayran kalan ve müşahede için seçtiği kimselerden karar kılmasını istemektedir. Yine kemale ermiş bir halde kendisini kendisine döndürmesini Allah’tan talep etmektedir. İmam Seccad (a.s) daha sonra kendisiyle olan ünsiyetine yönelik olarak huzur ve sükûnet vermesi için inayette bulunmasını ve tüm ömrünü O’nun için ah ve figan ile geçirenlerden karar kılmasını istemektedir.

İmam Zeynel Abidin (a.s) son olarak Allah’tan isteklerini talep ettikten sonra şöyle demektedir: “Ey iştiyak sahibi kalplerin arzusu! Ey muhiplerin arzularının sonu! Senin sevgini ve seni sevenin sevgisini, beni kurbuna ulaştıracak her amelin sevgisini senden istiyorum. Yine, kendini benim kalbimde her şeyden daha sevimli kılmanı, sana olan sevgimi rızvanına sevk edici bir faktör haline getirmeni, sana olan şevkimi masiyetinden alı koyucu bir etken kılmanı senden istiyorum. Sana nazar etmeyi, sevgi ve teveccüh gözüyle bana bakmak suretiyle ihsan et. Yüzünü benden çevirme. Beni saadet ehlinden ve nezdinde payı olanlardan karar kıl.”

Duanın Arapça Metni:

بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

اِلهٰي مَنْ ذَا الَّذي ذاقَ حَلاوَةَ مَحَبَّتِكَ فَرامَ مِنْكَ بَدَلاً، وَمَنْ ذَا الَّذي اَنـِسَ بِقُرْبِكَ فَابْتَغى عَنْكَ حِوَلاً، اِلهٰي فَاجْعَلْنا مِمَّنِ اصْطَفَيْتَهُ لِقُرْبِكَ وَوِلايَتِكَ وَاَخْلَصْتَهُ لِوُدِّكَ وَمَحَبَّتِكَ، وَشَوَّقْتَهُ اِلى لِقائِكَ، وَرَضَّيْتَهُ بِقَضائِكَ، وَمَنَحْتَهُ بِالنَّظَرِ اِلى وَجْهِكَ، وَحَبَوْتَهُ بِرِضاكَ، وَاَعَذْتَهُ مِنْ هَجْرِكَ وَقِلاكَ، وَبَوَّأتَهُ مَقْعَدَ الصِّدْقِ في جِوارِكَ، وَخَصَصْتَهُ بِمَعْرِفَتِكَ، وَاَهَّلْتَهُ لِعِبادَتِكَ، وَهَيَّمْتَ قَلْبَهُ لاِِرادَتِكَ، وَاجْتَبَيْتَهُ لِمُشاهَدَتِكَ، وَاَخْلَيْتَ وَجْهَهُ لَكَ، وَفَرَّغْتَ فُؤادَهُ لِحُبِّكَ، وَرَغَّبْتَهُ فيـما عِنْدَكَ، وَاَلْهَمْتَهُ ذِكْرَكَ، وَاَوْزَعْتَهُ شُكْرَكَ، وَشَغَلْتَهُ بِطاعَتِكَ، وَصَيَّرْتَهُ مِنْ صالِحي بَرِيَّتِكَ، وَاخْتَرْتَهُ لِمُناجاتِكَ، وَقَطَعْتَ عَنْهُ كُلَّ شَيْءٍ يَقْطَعُهُ عَنْكَ

اَلّلهُمَّ اجْعَلْنا مِمَّنْ دَأْبُـهـُمُ الإِرْتِياحُ اِلَيْكَ وَالْحَنينُ، وَدَهْرُهُمُ الزَّفْرَةُ وَالأَنينُ، جِباهُهُمْ ساجِدَةٌ لِعَظَمَتِكَ، وَعُيُونُهُمْ ساهِرَةٌ في خِدْمَتِكَ، وَدُمُوعُهُمْ سائِلَةٌ مِنْ خَشْيَتِكَ، وَقُلُوبُهُمْ مُتَعَلِّقَةٌ بِمَحَبَّتِكَ، وَاَفْئِدَتُهُمْ مُنْخَلِعَةٌ مِنْ مَهابَتِكَ، يا مَنْ اَنْوارُ قُدْسِهِ لاَِبْصارِ مُحِبّيهِ رائِقَةٌ، وَسُبُحاتُ وَجْهِهِ لِقُلُوبِ عارِفيهِ شائِقَةٌ، يا مُنى قُلُوبِ الْمُشْتاقينَ، وَيا غايَةَ آمالِ المُحِبّينَ

اَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ وَحُبَّ كُلِّ عَمَل يُوصِلُني اِلى قُرْبِكَ، وَاَنْ تَجْعَلَكَ اَحَبَّ اِلَيَّ مِمّا سِواكَ، وَاَنْ تَجْعَلَ حُبّي اِيّاكَ قائِداً اِلى رِضْوانِكَ، وَشَوْقي اِلَيْكَ ذائِداً عَنْ عِصْيانِكَ، وَامْنُنْ بِالنَّظَرِ اِلَيْكَ عَلَيَّ، وَانْظُرْ بِعَيْنِ الْوُدِّ وَالْعَطْفِ اِلَيّ، وَلا تَصْرِفْ عَنّي وَجْهَكَ، وَاجْعَلْني مِنْ اَهْلِ الاِسْعادِ وَالْحَظْوَةِ عِنْدَكَ يا مُجيبُ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ

 

Duanın Türkçe Anlamı:

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Allah’ım! Kim senin muhabbetinin tadını alır da başkasına yönelir? Kim kurbuna alışır da senden ayrılmak ister?

Allah’ım! Bizi o kimselerden kıl ki, onları kurbun ve velayetin için seçtin; dostluğun ve sevgin için halis kıldın ve görüşmen için meyillendirdin! Kaza ve kaderine razı ettin; yüzüne bakmayı kendisine ihsan ettin; hoşnutluğunu ona bağışladın; uzaklaşman ve buğzundan korudun; indindeki doğruluk makamına yerleştirdin; marifetine mahsus ve ibadetine layık kıldın; kalbini âşık ettin; müşaheden için seçtin; yüzünü sadece kendine doğru yönelttin; kalbini sevgin için fariğ eyledin; nezdinde olana meyillendirdin; zikrini ilham ettin; şükrüne düşkün kıldın; itaatinle meşgul ettin; salih kullarından yaptın; münacatın için seçtin; senden koparacak her şeyden onu kopardın (uzaklaştırdın).

Allah'ım! Bizleri öyle kimselerden kıl ki, seninle birlikte olmakla ve sana iştiyakla rahatlık bulmaya alışmışlar ve zamanları “ah” etmekle geçen, alınları azametin için secdeye kapanan, gözleri hizmetinde uykusuz kalan, gözyaşları haşyetinden akan, kalpleri muhabbetine bağlı olan ve yürekleri senin heybetinden çarpanlardan kıl bizi. Ey kutsi nurları muhiplerinin gözlerini cilalandıran ve yüzünün azameti ariflerinin kalplerini cezbeden!

Ey iştiyak sahibi kalplerin arzusu! Ey muhiplerin arzularının sonu! Senin sevgini ve seni sevenin sevgisini, beni kurbuna ulaştıracak her amelin sevgisini senden istiyorum. Yine, kendini benim kalbimde her şeyden daha sevimli kılmanı, sana olan sevgimi rızvanına sevkedici etmeni, sana olan şevkimi masiyetinden alı koyucu kılmanı senden istiyorum. Sana nazar etmek, sevgi ve teveccüh gözüyle bana bakmakla bana ihsan et. Yüzünü benden çevirme. Beni saadet ehlinden ve nezdinde payı olanlardan kıl; ey icabet eden ve ey merhametlilerin en merhametlisi.!




Bu haber 483 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI