Bugun...



İslam Dininde Zekat - 1

İslam dininde "Zekat" genel anlamıyla Allah'ın maldaki hakkıdır.

facebook-paylas
Tarih: 27-03-2021 10:46

İslam Dininde Zekat - 1

"Sadaka" altın, gümüş, tahıl ve hayvanlardan her biri nisap haddine ulaştığında onlardan ayrılması veya Ramazan bayramında ödenmesi gereken şeye verilen isimdir. Bunun delillerinden biri, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) mektuplarında humus, sadaka ve safiy sözcüklerinin zekat çeşitlerini beyan etmek için geçmiş olmasıdır.

O halde sadaka, zekat anlamında değil, aksine zekat çeşitlerinden biridir. Ayrıca zekatın Kur'an-ı Kerim'in Mekki ayetlerinde ve Medine'den sadaka yasanmadan önce geçtiğini göz önüne bulundurarak, onun sadaka anlamında olduğu nasıl söylenebilir?

Buraya kadar söylediklerimizin ışığında Hz. Resulullah'ın (s.a.a), "Malının zekatını verince, Allah'ın maldaki hakkını vermiş olursun" şeklindeki hadisi şöyle anlamlandırılmaktadır: Malında ödenmesi farz olan şeyi ödeyince, Allah'ın hakkını ödemiş olursun; fakat malın müstehap olarak ödenişi farz değil, "nafile"dir.

"Kim bir mal elde ederse, üzerinden bir yıl geçmedikçe onda zekat yoktur" hadisi de şu anlamdadır: Üzerinden bir yıl geçmedikçe Allah-u Teâlâ'nın bir kimsenin malında bir hakkı yoktur. Bunun benzerleri de aynı şekildedir.

Sadaka da bu söylediğimiz şeyle, yine insanın Allah rızası için kendi malından müstehap veya farz olarak ödediği şey arasında ortaktır ve bu ikisi arasındaki fark şudur: Altın, gümüş, tahıllar ve hayvanlardaki farz hakkı şerî hakim zor uygulayarak alırsa, ona farz zekat ve sadaka denir; insanın sadece Allah rızası için ödediği şey ise, farz sadaka değildir.

"Fey" savaşmadan düşmandan elde edilen mala denir. Ben-î Nazire mallarının fey olduğunda ve Hz. Resulullah'ın (s.a.a) kendi malında tasarruf eden bir malik gibi onda tasarruf ettiğinde ittifak vardır.

"Enfal", "fey" sözcüğünün çoğulu olup, bağış ve yine haddinden fazlalık anlamındadır. Dolayısıyla, "enfelehu", "ona daha fazla verdi" anlamındadır.

Kur'an-ı Kerim'de "Enfal" kavramı Bedir savaşı hakkında kullanılmıştır. Allah-u Teâlâ, Müslümanların Bedir savaşında kafirlerden elde ettikleri malların sahibi olmadıklarını belirtmiştir.

Bu sözcük Ehlibeyt İmamlarının (a.s) hadislerinde de geçmiş olup, savaşmadan düşman topraklarından elde edilen her şey veya sahiplerinin savaşmadan göç ettikleri topraklar anlamındadır. Yine padişahların verdikleri mal ve topraklar, kaleler, surlar, işlenmemiş topraklar vb. şeyler anlamına da gelir.

Ganimet ve muğnim, Araplar cahiliye döneminde ve İslam'ın zuhurundan sonra bir şeyi zahmete katlanmadan ve meşakkat görmeden elde etselerdi, ona "ganimet" ve "muğnim" diyorlardı. “İğtinam” ganimet toplamak için diğerlerinden öne geçmek anlamındadır. Fakat Araplar savaşta kendilerine mağlup düşen kimseden zahmet ve meşakkatle elbise, silah, merkep ve yanındaki diğer şeyleri aldıkları zaman "selebehu = yağmaladı" diyorlardı; o da kendisine.

Fakat eğer onu tüm mal ve mülkünden mahrum etseydi, bu işe "harbe" denirdi. Onlarında yanında, yağmalama ise günümüzdeki ganimet ve muğnim anlamındaydı.

"Ğenem" sözcüğü ilk defa, meşakkat ve zahmeti göz önünde bulundurmaksızın “düşmandan alınan mal kazancı” anlamında Kur'an-ı Kerim'de, Bedir savaşı hakkında kullanılmıştır; Allah-u Teâlâ ondan kişisel sahiplenme hakkını kaldırıp "Enfal" diye adlandırarak, tümünü Allah ve Resulüne has kılmış, daha sonra onu ganimet ve kazanç olarak o savaşçılara bırakmıştır.

Bu ayette genel olarak ganimet ve kazancın humsunu Allah, Resulü ve o hazretin yakınlarına has kılmıştır; oysa cahiliye döneminde onun dörtte biri sadece reise veriliyordu.

Allah-u Teâlâ genel olarak kazançtan humus alınmasını yasamış, dörtte biri beşte bire düşürmüş ve onun altı yerde eşit olarak harcanmasını emretmiştir. Oysa cahiliye döneminde reisin hissesi sadece kendisine ulaşır ve hiç kimse ona ortak olmazdı.




Bu haber 568 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AHKAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI