Bugun...



İmam Hasan’ın (a.s) Muaviye İle Sulhu

Hasan b. Ali b. Ebi Talip (Arapça: الحسن بن علي بن أﺑﻲ طالب) (Hicri 3, Medine/Hicri 50, Medine) Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma’nın (s.a) büyük oğlu, Hz. Muhammed'in (s.a.a) ilk torunu, on iki imam'ın ikincisi ve Ehlibeyt'ten (a.s) olan dördüncü masumdur.

facebook-paylas
Güncelleme: 23-10-2022 14:37:10 Tarih: 23-10-2022 14:36

İmam Hasan’ın (a.s) Muaviye İle Sulhu

Künyesi “Ebu Muhammed”dir. Hz. Peygamber (s.a.a) efendimiz kendisini Seyyid (Efendi) olarak adlandırmıştır. İmam Hasan (a.s) ömrünün yedi yılını dedesi Hz. Resulullah’la (s.a.a) birlikte geçirmiştir. Şii ve Sünni kaynaklarda İmam Hasan’ın (a.s), Hz. Resulü Kibriya efendimizin (s.a.a) yanındaki şan ve konumunu ortaya koyan birçok hadis yer almaktadır. Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) bir hadiste İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) hakkında şöyle buyurmaktadır: “Hasan ve Hüseyin (a.s) cennet gençlerinin efendisidir.”

İmam Hasan (a.s) İmamet ve Hilafet gibi iki ağır sorumluluk ve Müslümanlar arasında birliğin sağlanması ve ayrılıklara mani olma konusunda önemli bir rol üstlenmiş ve sonunda Muaviye ile barış yapmak zorunda kalmıştır. Bu, İmam Hasan’ın (a.s) sağlam karakterini ve hoşgörüsünün genel tasvirini ortaya koymaktadır. Hilafet dönemi ve Muaviye ile yaptığı barış antlaşması hayatındaki ve İslam’ın başındaki en önemli gelişmelerdendir. Bu, hem kendi zamanında birlik sebebi olmuş ve hem de başta Şialar olmak üzere Müslümanların tarihi boyunca dini-ahlaki öğretileri mesabesinde olmuş ve iktidar, savaş ve barış gibi esaslı kavramların yaklaşımında dramatik etkileri beraberinde getirmiştir.[1]

Muaviye İle Barış Antlaşması

Halkın savaşlardan yorulup, bıkması, Şialarının canını korumak istemesi, halkın İmam’a destek vermemesi, kan dökülmesini önlemek, dinin korunması, Havaric tehlikesi ve ordunun düzensizliği gibi nedenler İmam Hasan’ın (a.s) sulh yapmasını zorunlu kılmıştı.

Muaviye, barış önerisinde bulunmak için İmam Hasan’ın (a.s) huzuruna iki temsilcisini gönderdi. Bu temsilciler kan dökülmesinin önlenmesi gerektiğini dile getirerek İmam’ı (a.s) barışa davet ettiler. Bu iki temsilci, hilafetin Muaviye’den sonra İmam Hasan’a (a.s) geçeceğini söylediler. Muaviye, onlarla birlikte kendi mührü ile bir beyaz kağıt göndermiş ve İmam’dan (a.s) barış anlaşmasının şartlarını yazmasını istemiştir.[2]

Bu antlaşma maddeleri kaynaklarda farklı şekillerde zikredilmiştir. Antlaşma maddeleri genel olarak şunlardan ibarettir:

1-Hükümet Muaviye’ye bırakılacak, ancak Muaviye Allah’ın kitabı ve Resulullah’ın sünnetine göre hareket edecektir.

2-Muaviye kendisinden sonra kimseyi halife olarak tayin etmeyecek ve hilafet kendisinden sonra İmam Hasan’a (a.s) veya zorunlu bir durumda kardeşi İmam Hüseyin’e (a.s) geçecektir.

3-Muaviye, İmam Ali’ye (a.s) küfür etmeyi ve lanet okumayı bırakacak ve Hz. Ali'yi (a.s) ancak iyilikle anacaktır.

4-Ben-i Haşim için ödenek belirlenecek; Cemel ve Sıffin savaşlarında İmam Ali’nin (a.s) safında şehit olanların yakınlarına belirli bir miktarda para yardımında bulunulacaktır.

5-Muaviye hiç kimseyi geçmişte yaptıklarından ötürü cezalandırmayacak. Irak halkına yönelik eski kinini bırakacak. Hz. Ali'nin (a.s) dostları her yerde emniyet ve huzur içinde olacak, Şiilerine eziyet edilmeyecek; can, mal, namus ve evlâtları güven içinde yaşayacaklardır.

6-İmam Hasan (a.s), kardeşi İmam Hüseyin (a.s) ve Allah Resulü'nün (s.a.a) Ehlibeyti'nden (a.s) hiçbirine, gizlide veya açıkta suikast tertiplenmeyecek. Bu antlaşma maddelerinde Şia ve Ehli Sünnet arasında fikir ayrılıkları bulunmaktadır.[3]

İmam Hasan’ın (a.s) belirlediği koşullarla, Hicretin 41. yılının başlarında barış antlaşması imzalandı.[4] Ancak Muaviye antlaşmanın tüm şartlarını kabul etmesine rağmen, Kufe’ye gelir gelmez halka okuduğu bir hutbe ile kabul ettiği antlaşma maddelerini ayaklarının altına aldığını açıkladı. Barışın İmam Hasan (a.s) tarafından istendiğini iddia ederek! İmam Ali’ye (a.s) de hakaretlerde bulundu. İmam Hüseyin (a.s) kendisine cevap vermek isterken, kardeşi İmam Hasan (a.s) ona engel oldu ve kendisi bir hutbe okudu. Konuşmasında antlaşmanın içeriğini ve Muaviye tarafından barış önerisinin yapıldığını açıklayarak, güzel ve tatlı bir üslupla Muaviye’nin babasına yaptığı hakaretlere karşılık kendi asalet ve nesebini Muaviye’yle kıyaslayarak ortaya koydu.[5] İmam Hasan’ın (a.s) bu tavrı Muaviye’ye çok pahalıya mal olmuştur.[6]

İmam Hasan (a.s) 37 yaşında iken imamet makamına ulaşmıştır. Hicretin 41. yılında Muaviye ile barış yapmış ve hükümet dönemi, altı ay üç gün sürmüştür. Barış antlaşmasından sonra, Medine’ye gitmiş ve orada on yıllık ikametin ardından şehit olmuştur.[7] Medine’de Baki Mezarlığında defnedilmiştir.

 

 

---------------

[1]- Hacı Menuçehri, Feramerz, Dairetu’l Maarif Bozorg İslami, c. 20, İmam Hasan (a.s), maddesi, s. 532.

[2]- Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 37-42; İbn-i A’sem Kufi, el-Futuh, c. 2, s. 1316-1317; Ebu’l-Ferec İsfahani, Makatu’t-Talibin, s. 72, 74.

[3]- İbn-i İ’sam, c. 4, s. 290 ve sonrası; Taberi, c. 4, s. 123–126; Ebu’l Ferec, s. 44 ve sonrası; İbn-i Abdulbirr, s. 36 ve sonrası; Mukaddesi, c. 5, s. 236; Feramerz, Hacı Menuçehri, Danışname-i Bozorg İslami, c. 20, İmam Hasan maddesi, s. 537-538’den naklen.

[4]- Halife b. Hayyat, Tarih, Ekrem Ziya Amri’nin çabaları ile, Demeşk/Beyrut, 1397, s. 203.

[5]- Taberi, c. 4, s. 124–125, 128–129; Ebu’l Ferec, s. 45 ve sonrası; İbn-i Şu’be, s. 232 ve sonrası; Resailu’l İmam Hasan (a.s), Zeynep Hasan Abdulkadir’in çabaları ile, Kahire, 1411/1991, s. 29 ve sonrası; Feramerz, Hacı Menuçehri, Danışname-i Bozorg İslami, c. 20, İmam Hasan maddesi, s. 538’den naklen.

[6]- Feramerz, Hacı Menuçehri, Danışname-i Bozorg İslami, c. 20, İmam Hasan maddesi, s. 538

[7]- Erbili, Keşfu’l Gumme, c. 2, s. 289.




Bu haber 689 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI