7. Hadis

   İbn-i Hacer “Sevaik” adlı kitabında şöyle yazmaktadır: Ahmed b. Hanbel, Tirmizi, Nizai ve İbn-i Habbân gibi, birçok Ehl-i Sünnet alimleri Huzeyfe'den peygamberin kendisine şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: Acaba bana şu anda arız olan şu haleti görüyor musun? Şu ana kadar yeryüzüne inmemiş olan bir melek Allah'tan izin aldı ve bana nazil oldu, selam verdikten sonra bana Hasan ve Hüseyin'in cennet gençlerinin efendisi ve Fatıma'nın da cennet ehli kadınların en üstünü olduğunu müjde verdi.

   İbn-i Habban ve diğerleri de Ebu Hureyre'den Hz. Peygamber'in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedirler: Şu ana kadar beni ziyaret etmemiş olan bir gök meleği, Allah'tan izin alarak beni ziyarete geldi ve bana Fatıma'nın İslam ümmetinin kadınlarının en büyüğü olduğunu müjde verdi. [1]

   8. Hadis

   Abdurrahman b. Ebi Naim [2] gibi rivayet ve hadis hafızları da Ebu Said el-Hudri'den Hz. Peygamber'in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: Fatıma cennet ehli kadınların en üstünüdür.

   9. Hadis

   Buhari ve Müslim, Müsevver'den Hz. Peygamber'in (s.a.a) minberin üzerinde şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: Fatıma benim bir parçamdır. Ona eziyet eden bana eziyet eder ve ona hoş gelmeyen bana da hoş gelmez. [3]

   Nebhani de Buhari'den Hz. Peygamber'in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Fatıma benim bir parçamdır. Onu gazaplandıran şey beni de gazablandırır. Diğer bir rivayette, Onu gazablandıran kimse beni gazablandırmıştır yer almıştır.

   “Cami’üs-Sagir” adlı kitapta ise, şu ibaret ile nakledilmiştir: Fatıma benim bir parçamdır. Onu üzen beni üzer ve onu sevindiren beni sevindirir.

İbn-i Kuteybe “El-İmame ves-Siyase” adlı kitabının evvelinde tasrih etmektedir ki büyük İslam kadını Hz. Fatıma (s.a), Ömer ve Ebu Bekir'e şöyle buyurmuştur: Allah için söyleyin peygamber'in şöyle buyurduğunu duymadınız mı?: Fatıma kimden razı olursa, ben de ondan razıyım. Fatıma kimden razı olmazsa, ben de razı değilim. Onu seven beni sevmiştir. Onu sevindiren beni sevindirmiştir. Onu gazablandıran ise, beni gazablandırmıştır.

   Ömer ve Ebu Bekir “Evet, duyduk” dediler.

   Bu hadis İslam önderleri ve tahir İmamlardan (a.s) mütevatir bir şekilde nakledilmiştir. Başka bir rivayet olmasaydı bile, Hz. Fatıma'nın (s.a) tüm dünya kadınlarından üstün olduğuna bu bir tek rivayet yeterdi de artardı bile.

   Acaba müslümanlar arasında böyle bir makamı olan var mıdır? Hz. Resulullah (s.a.a) kimin hakkında böyle sözler söylemiştir. Zimnen bu cümlelerden Hz. Fatıma'nın (s.a) masum olduğu da istifade edilmektedir. Zira bu cümleler Hz. Fatıma'nın (s.a) boş yere gazaplanmadığını, sevinmediğini ve razı olmadığını beyan etmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.a) de böyle idi.

   Hz. Peygamber (s.a.a) için bu muhtelif haller, heva ve heves üzere vücuda gelmediği gibi, Hz. Fatıma (s.a) için de sözkonusu değildir. Var olan her şey Allah içindir. Zira eğer Hz. Fatıma (s.a) gazablanırsa, Hz. Peygamber (s.a.a) gazablanmış ve eğer Hz. Fatıma (s.a) sevinirse, Hz. Peygamber (s.a.a) sevinmiştir.

   Hz. Peygamber (s.a.a) için kesin ve sabit olan ismet makamı da bundan başka birşey değildir.

   10. Hadis

   İbn-i Ebi Asım[4] Hz. Ali'den (a.s) Hz. Peygamber'in (s.a.a) Hz. Fatıma'ya (s.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Allah senin gazabın için gazablanır ve rızan için de razı olur. Taberani[5] ve diğerleri de bu hadisi hasen senediyle nakletmişlerdir. Bu hadis de 9. hadis gibi Hz. Fatıma'nın (s.a) masumiyetine ve fazilette üstünlüğüne delalet etmektedir.

   11. Hadis

   Ahmed b. Hanbel gibi, bazı ünlü muhaddisler Ebu Hureyre'den nakletmişlerdir ki[6] Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma'ya bakarak şöyle buyurmuştur: Ben sizinle savaşan kimselerle savaşır ve sizinle barışan kimselerle de barışırım.

  Tirmizi[7] Zeyd b. Erkam tarikiyle bu hadisi (Elbette az bir farklılıkla) nakletmektedir.

  Bu hadis de önceki (iki) hadis gibi Hz. Fatıma'nın (s.a) ismet makamına delalet etmektedir. Şu farkla ki bu hadis Ehl-i Beyt ile savaşan kimselerin küfür üzere olduğunu da beyan etmektedir.

   12. Hadis

   Muhaddislerden bir çoğu Abdurrahman Ezrak'tan Emir’el Müminin Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: Birgün yatmış idim ki aniden Resulullah odama girdi. Bu esnada oğlum Hasan ya Hüseyin susadığını söylüyor ve su istiyordu. Resulullah çoktan beri sütü azalan (veya kurumuş) bir koyunu sağdı. Diğer oğlum Hasan, Resulullah'ın yanına gitti. Ama hazret onu tutup bir köşeye oturttu. Fatıma bu durumu görünce, “Babacığım sen Hüseyin'i daha çok mu seviyorsun? Ona süt verdin ama Hasan'a vermedin!” diye sordu. Peygamber şöyle cevab verdi: Hüseyin daha önce susadığını söyledi ve ben de önce onun susuzluğunu giderdim. Daha sonra şöyle buyurdu: Ben, sen, bu çocuklar ve orada yatan (Ali) kıyamette bir yerde olacağız. [8]

Bu makam ve mevkiye nail olan bu büyük İslam kadınına selat ve selam olsun. Tüm geçmişler ve gelecekler bu yüce makam karşısında saygı ile eğilmeli ve ihtiram göstermelidir. Bu Allah'ın istediği kimselere verdiği bir fazlı ve ihsanıdır. Şüphesiz ki Allah büyük bir ihsan sahibidir.

   Makalenin sonunda da Hz. Fatıma'nın (s.a) fazilet ve şahsiyeti hususunda Aişe'den nakledilen bir rivayeti aktaralım.

   Taberani Hz. Peygamber'in (s.a.a) hanımı Aişe'nin şöyle dediğini naklediyor: Fatıma'dan (babası dışında) daha faziletli birini görmedim. [9]

   (Buhari ve Müslim'e göre hadisin senedi sahihdir. Hasıl ki İbn-i Hacer “El-İsabe” ve Nebhani “Eş-Şeref’ul Muebbed” kitabı s. 59 sonlarında bunu açıklamışlar.)

   İbn-i Abdulbir de İbn-i Ebi Umeyr'den söyle naklediyor: Aişe'nin yanına vararak ona şöyle sordum: Hz. Peygamber (s.a.a) nezdinde insanların en sevgili olanı kimdi? Aişe, “Fatıma idi” diye cevap verdi. Ben, “Erkeklerden en sevgili olanı kimdi?” diye sordum. Eşi “Ali idi” [10] diye cevap verdi.

   Bureyde de şöyle diyor: Hz. Peygamber (s.a.a) nezdinde insanların en sevgili olanı kadınlardan Fatıma (a.s) erkeklerden ise, Ali (a.s) idi.

   Yine Aişe şöyle diyor: Fatıma'nın evlatları dışında hiç kimsenin, Fatıma gibi sarih bir lehçe ile konuştuğunu görmedim.

   Bu hadisi de Abdulbir “İstiab” kitabında nakletmiştir.

  Evvelde de, sonra da hamd Allah'a mahsustur. Allah'ın selat ve selamı Muhammed'e (s.a.a) ve al-ine olsun.

-----------------

[1]- “Şeref’ul Muebbed” (Hz. Zehra'nın (s.a) şerh-i halinde) adlı kitapta da yer almıştır.

[2]- Nitekim İstiab, Sade vb. kitaplarda Hz. Zehra'nın (s.a) şerh-i halinde yer almıştır.

[3]- Buhari ve Müslim kendi sahihlerinde nakletmişlerdir. “Esabe” vb. kitaplarda da yer almışlardır.

[4]- “Esabe” kitabında.

[5]- “Şeref’ul Muebbed” ve benzerleri (Hz. Fatıma'nın (s.a) şerh-i halinde).

[6]- Musned-i İbn-i Hanbel 2. cüz, s. 442

[7]- Tirmizi şu ibaretlerle nakletmiştir: Onlarla savaşanlarla savaşır, barışanlarla barışırım.

[8]- Müsned-i Ahmed, s. 101, 1. cüz.

[9]- Mucem’ul Evset / İbn-i Hacer “Esabe” kitabında ve Hebehani de “Şeref’ul Muebbed” adlı kitabında (s. 58), Sahih-i Buhari ve Müslim'den nakletmektedir.

[10]- “İstiab” kitabı (Hz. Zehra'nın (s.a) şerh-i halinde).