Bugun...



Hz. Mehdi (a.f) ve Mucize

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 23-06-2021 12:47

Hz. Mehdi (a.f) ve Mucize

Soru: İslam mezheplerinin hepsi, mucizenin yalnızca peygamberlere özgü bir şey olduğuna, ayrıca bu elçilerin özel bir alametinin bulunduğuna inanmaktadırlar. İmamiye’nin iddiasına göre, İmam Mehdi'nin zuhur edeceği zaman kendisini tanıtması için mucizeye ihtiyacı olacaktır. Ancak bu şekilde kendisinin imametini ispat edebilir. Çünkü kimse mucize olmadan onu tanıyamayacaktır. Oysa mucize peygamberlere özgü bir şeydir. Bu nasıl izah edilebilir?

Cevap: Eleştirmen şöyle diyor: Eğer İmam (a.f) gaybete çekilir ve asırlar boyu zuhur etmezse, bu süre içerisinde bir çok nesil İmam’ı (a.f) görmeden gelip gideceklerdir. Asırlar sonra İmam (a.f) zuhur ettiğinde de o zamanın insanları onu kabul etmeyeceklerdir. Çünkü onun İmametine dair hiçbir delil ve ispat onlara göre mevcut değildir. Kendisini, mucize göstererek ispat edebilmesi ancak peygamber olmasıyla mümkündür. Ama artık peygamber gelmeyeceği bütün İslam ümmetinin inandığı bir ortak noktadır. Ayrıca bir insanın peygamber olmadığı halde mucize etmesi İslam ümmetinin reddettiği konulardan birisidir. Çünkü İslam ümmeti mucizenin fakat peygambere ait olduğu ve peygamberden başkasının mucize yapamayacağı konusunda ittifak etmişlerdir.  

Bu da kof bir eleştiridir. Çünkü sayısızca hadis ve rivayet, İmam’ın (a.f) özelliklerini bildirmiştir. Ayrıca kıyamdan önceki alametler açıklanmıştır. Bu rivayetler hem Hz. Peygamber’den (s.a.a) ve hem de 12 İmamdan (a.s) nakledilmiştir. Mesela kıyamdan önceki alametlerden birisi “Süfyani” adında birisinin yapacağı silahlı kıyam; bir diğeri “Deccal” adında birinin ortaya çıkarak, sayısız insanı katledeceği ve buna benzer bir çok alametler bildirilmiştir. Hz. Hüseyin’in (a.s) evlatlarından birisinin Medine’de silahlı bir kıyamı başlatması ve halkı Hz. Mehdi’ye (a.f) davet etmesi ve daha sonra da şehid edilmesi, zuhur alametlerinden biridir. Büyük, mücehhez ve donanımlı bir ordunun Beyda da (Mekke yakınlarında bir çöl ismi) toprağa gömülmesi ve buna benzer sayısız alametlerin gerek Şia ve gerekse Sünni kaynaklarında Hz. Peygamber’den (s.a.a) nakledilmiş olmasıdır.

Bütün bu haberler günümüze kadar gelmiş ve gelecek nesillere de muhakkak ulaşacaktır. Bu nişanelerle Hz. Mehdi’nin (a.f) İmam olduğu anlaşılacaktır.

Ayrıca alametlerin ortaya çıkması ve birtakım mucizelerin İmam (a.f) tarafından gerçekleştirilmesi onun peygamber olduğunu göstermez. Çünkü mucize sadece peygamberlik iddiasını doğrulamak için değildir. Mucize, iddia eden kimsenin iddiasının ve kendisinin doğruluğuna delalet eder. Mucize, hem peygamberlik iddiası için geçerlidir ve hem de başka ilahi iddialar için.  

Başka bir ifadeyle Hz. Muhammed’den (s.a.a) sonra artık kıyamete kadar peygamber gelmeyeceği her Müslümanca bilinen ve Kur’an’da açıklanmış bir hakikattir. Bunu, Ehl-i Beyt İmamları (a.s) açıkça beyan etmişlerdir. Evet, mucizenin fikri ve ameli olarak her türlü pislik ve günahtan uzak olan kimseye ait olduğu doğrudur. Dolayısıyla bu şahıs peygamber, imam yada salih bir kul olabilir. Misal olarak Kur’an'da gelmiş iki olayı aşağıda aktaracağım:

1)  Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

Zekeriyya, Meryem’in yanına her gittiğinde onun yanında rızkının hazır olduğunu görüyordu. O, Meryem’e şöyle dedi: “Bu yemekler kimin tarafından gelmektedir.” Meryem, “Bu rızık Allah tarafından gelmektedir” dedi. Kim rızkını ondan istese, o hesapsız olarak onun rızkını verir. Zekeriyya bu esnada dua etti: “Ey Allah’ım! Bana pak ve değerli evlatlar nasip eyle; şüphesiz sen benim isteğimi duyansın.” [1]

Allah-u Teâlâ, bu mucizeyi Hz. Meryem’e bağışlamıştı. Hz. Meryem peygamber değildi. Sadece O’nun salihe kullarından biriydi.

2)  Kur’an-ı Kerim’in buyurduğuna göre Allah-u Teâlâ, Hz. Musa’nın (a.s) annesine şöyle vahyetmişti: “Biz Musa’nın annesine vahyedip dedik ki; ona süt ver; düşmanlardan korktuğun zaman onu denize bırak; korkma, hüzünlenme onu sana tekrar geri döndüreceğiz ve şüphesiz onu peygamber yapacağız.” [2]

Allah-u Teâlâ, açıkca Hz. Musa’nın (a.s) annesine vahiy ettiğini buyurmaktadır. Eğer vahiy sadece peygamberlere mahsus bir mucize olsaydı, Hz. Meryem’e (s.a) peygamber olmamasına rağmen vahiy gelmesi doğru bir şey olmayacaktı. Dolayısıyla neden Allah-u Teâlâ, Hz. Mehdi’ye (a.f) mucizeler bağışlamasın? Bu mucizelerle Hz. Mehdi (a.f), diğer yalancı mehdilerden ayırmış olacak ve kimin gerçek “Mehdi” olduğu anlaşılacaktır. Onun iddiası bu mucizelerle doğrulanacak ve halk için bir delil olacaktır.

 

 

------------------

[1]- Âl-i İmrân, 37, 38.

[2]- Kasas, 7.




Bu haber 1885 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI